Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Levent Kırca, bir yanlış, hatta densizlik yaptı...
Yaptığının büyük hata veya densizlik olduğunu kabul ediyor.
Defalarca özür diledi...
Saymış... 15 Ocak Salı akşamına kadar, tam “23 kez özür” dilemiş. Bunu konuk olduğu TEKE TEK’te açıkladı.
O program, dehşet bişeydi!
Levent Kırca, program yöneticisi Fatih Altaylı’yı duman etti.
Ertesi gün “Kırca-Altaylı arasındakı sert münakaşa”nın, “danışıklı” olduğu yorum ve değerlendirmeleri yapıldı... Güya “reyting” almak için...
Hayır hayır, hiçbir gazeteci-televizyoncu Fatih Altaylı’nın, Kırca’nın karşısında düştüğü duruma düşmek istemez... Darmadağın oldu...
Seyredenler, “ilke”nin gücünü, omurgasızlığın “çürüyüşünü” gördüler.
x x x
DÖRT-BEŞ GÜN SONRA
Aradan 4-5 gün geçince olayın niteliği daha net anlaşıldı.
Kırca, karşısında Altaylı’nın döküldüğü herkes tarafından kabul edildi.
Nitekim, CNNTÜRK’te, bir tartışma programı yapan Ahmet Hakan’ın, “Ben olsam Levent Kırca’ya haddini bildirirdim” dediği iddia ediliyor.
“İddia” diyorum. Çünkü haber, Levent Kırca’nın ağzından veriliyor: “Fatih Altaylı'nın yerinde ben olsam, Kırca'ya haddini bildirirdim' demişsin” şeklinde...
Eğer, Hakan, öyle demişse, yanlış demiş!
Çünkü “hâd”, “hâdsize”, “hâddini aşana” yani sınırları aşana bildirilir.
Oysa o programda, Kırca ne hâdsizlik etti, ne sınırları aştı.
Gazetecilik ne demek...
Aydın sorumluluğu nedir, onları öğretti Altaylı’ya...
Ki, programı seyreden herkese de öğretmiş oldu.
x x x
Bununla beraber, Levnt Kırca’nın gazetevatan.com’da yayınlanan yazısından anlaşıldığına göre; Kırca-Hakan arasında bir “demode-dalak” problemi var!
Kırca, “Hodri meydan!” dedi...
Her ikisinin elinde de TV programcılığı imkân ve fırsatı var...
Hakan, “haddini bildirirdim” dediyse de, demediyse de “Hodri meydan!”ı görmeli...
Kırca’yla muhakkak televizyona çıkmalı...
Görelim, bakalım, entelektüel birikimi, hatta sinirleri, Altaylı kadar olsun dayanabilecek mi?
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN'DAN, 16 Ocak
NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin