Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Amerika’da, 60’lı yıllar, ünlülerin öldürüldüğü, intihar ettiği yıllar...
1963’te, Başkan, John Fitzgerald Kennedy,
1968’de, Başkanın kardeşi, yeni senatör seçilen, Robert Francis Kennedy,
Yine 1968’de, Siyahların dinî ve toplumsal lideri Martin Luther King cinayetlere kurban gittiler. Bu cinayetler, gerçek anlamda hiç aydınlatılamadı.
Bunlardan önce, 1962 yılında, ünlü artist Marylin Monreo, şüpheli bir “intihar”la öldü. Şüpheli, çünkü Başkan Kennedy’yle ilişkisi olduğu öne sürülüyordu.
Bütün dünyanın tanıdığı şöhretli kişiler olduğundan biz bunları biliyoruz. Bunların dışında daha kimlerin fail-i meçhule kurban gittiğini Allah bilir.
x x x
90’LARIN TÜRKİYE’Sİ
Bizim memlekette fail-i meçhul her dönemde var. Fakat bu konuda 90’lar özel bir öneme sahip. Bilhassa 1993 senesi...
24 ocak 93’te, Uğur Mumcu öldürüldü...
Şubat’ta, Org. Eşref Bitlis’in uçağı düştü, Nisan’da Cumhurbaşkanı Özal öldü. Birincisine “kaza”, ikincisine “kalp krizi” dendi. Ama kafalarda şüphe hep kaldı.
Kasım’da, E.Bnb. Cem Ersever öldürüldü.
Bu kişiler de bizim memleketin en ünlüleri. Bunların dışında da, yüzlerce fail-i meçhul var...
63’te ABD Başkanı, 93’te Türk Cumhurbaşkanı... 30 yıl arayla, bu ne büyük benzerlik!
x x x
JFK
Bize bunları, 20 Ocak Pazar akşamı, KanalTürk’te yayınlanan “JFK” adlı film düşündürdü.
JFK ne?
Başkan, John Fitzgerald Kennedy isminin baş harfleri...
Film, neredeyse belgesel gibi... Gerçek isimler ve suikastın gerçek görüntüleri kullanılmış. Başrolde, usta oyuncu Kevin Costner var. Reklamlarla birlikte 3 saati aşıyor.
Film, gayet geniş kapsamlı, sık sık devlet içindeki “karanlık bağlantılar”ı gösteriyor. Cineyetin kimin işine yaradığını, kimlerin kazanç sağladığını anlatıyor.
Nedense, aklınıza hep 90’lar Türkiye’si geliyor.
Amerika, Türkiye’yi amma da benzetmiş (Kendisine), diyorsunuz!
x x x
FAİL-İ MEÇHUL BİTTİ Mİ?
AKP iktidar olduktan, bilhassa Silivri davası başladıktan sonra fail-i meçhul durdu, deniyor.
Bu gerçek mi? Yani 2007’den sonra fail-i meçhul yok mu?
İlk aklımıza gelenleri sıralayalım:
En başta, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu... Mart 2009’da, helikopter “kaza”sında yanındaki partililer, gazeteci ve pilotla birlikte hayatını kaybetti. O günden beri suikast şüphesi var.
Özel Harekat Dairesi Başkanvekili Behçet Oktay, Şubat 2009’da, Ankara’da, aracında başından vurulmuş olarak bulundu. “İntihar” dendi ama sonra, intihar olmadığı anlaşıldı.
E. Bnb., MİT’çi Kaşif Kozinoğlu, bizzat Silivri davasında sanıkken, cezaevinde, Kasım 2011’de öldü... Her kesim, ölümü şüpheli buluyor.
Hozat İlçe Emniyet Amiri Çağlar Şan, TUNCELİ'nin Hozat İlçesi'nde yaşanan fişleme iddialarının ardından, Kasım 2012’de, evinde ölü bulundu.
Bunlar da ilk aklımıza gelen, son dönemdeki şüpheli ölümler... Kimbilir daha ne kadar var?
Hal böyle olunca, fail-i meçhullerin bittiğine inanmak kolay değil.
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 23 OCAK
NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin