DIŞ GÜÇLER ÇÖZÜMÜN NERESİNDE?

İsmail Hakkı CENGİZ - 31.01.2013

                           Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

Çok temiz bir “çözüm süreci” yaşıyoruz!

Çözmek üzereyiz...

Neyi?

Olmayan “Kürt sorunu”nu!

“Kürt sorunu” olmadığını, bizzat Başbakan, defalarca söyledi...

Peki, olmayan “sorun”u çözmek ne demek?

Zannederim, “çözüm”den kasıt “terör sorunu”nu çözmek, PKK’yı sona erdirmek...

O da güzel!

Daha doğrusu, bize göre, asıl çözülmesi gereken sorun, zaten, bu Terör meselesi...

Bunu çözen kişi tarihe geçecek, tarih sayfalarına altın harflerle yazılacaktır...

Kamuoyunda çözüldü-çözülecek diye bir beklenti oluştu. Taraflar gayet iyimser... Görüşmeler, dolaylı da olsa İmralı ile iktidar arasında, kesintisiz bir işekilde sürüyor.

Sürece katkı açısından olacak, çok şükür, bir çatışma haberi de gelmiyor. O meşum haberlerin, sonsuza kadar gündemimizden çıkmasını temenni ediyoruz.

Bu mutlu sona ulaşmak için de sadece bir adım kalmış gibi gözüküyor: Öcalan, talimatı verecek ve silahlar bırakılacak, yurt içinde bulunan teröristler de sınırları terk edecek. Nokta.

Buna karşılık ne Apo’nun, ne de BDP’nin herhangi bir talebi var! “Bağımsızlık”, “özerklik” ...Vs. gibi taleplerinden de vaz geçmişler!

İşin bu kadar kolay olması, bu mutluluk insanı korkutmaz mı?

1.688 militanını etkisiz hale getirmiş olsanız bile PKK bu kadar kolay teslim olur mu?

Hadi, o oldu diyelim... Onu destekleyenler, silah-mühimmat-sağlık-taktik-teknik yardımlarını esirgemeyenler teslim olur mu?

Yani Amerika’nın, Avrupa’nın ve İsrail’in PKK’yla ilgili hiç hesabı kalmadı mı?

Böyle bir konuda, nasıl oluyor da bu kadar sessiz kalabiliyorlar?

Tam çözüm safhasında, Paris’te, PKK’lı 3 kadın yöneticinin katledilmesi tesadüf mü? 

Bu uluslararası güç odakları, hakikaten, bizi bize bırakacaklar mı?

Artık, gerek Türk hükümeti, gerekse PKK dış güçlerin etkisi olmadan karar alabilecek mi?

Alabiliyor mu?

Umarım alıyorlardır... Dış güçlerle bağlarını kesmişlerdir. Dışarının etkisinden kurtulmuşlardır.

Bizim şüphe ve korkularımız, inşallah, yalnızca temelsiz bir paranoyadır!

Gerçekten, “barış” bu kadar yakın ve kolaydır.

Olabilir... Bazen en ağır problemlerin çözümü hemen sorunun içinde veya yanında bulunabilir... Çok basit bir hamle sizi çözüme götürebilir.

Bunun da öyle olmasını umuyor ve “barış” için dua ediyoruz.

Öte yandan, Öcalan ve BDP’nin hiçbir şey istemeden, hükümetin taleplerini kabul ettiğine inanamıyoruz. Herhalde, bir mucize yaşıyoruz!

x   x   x 

SUBAY

Erdoğan, bir TV kanalında, “uzun tutuklulukları” eleştirerek, “Terörle mücadeleye darbe vuruyor. Oralara gönderilecek subay kalmıyor.” demiş!

Yıllardır suçsuz ve haksız yere hapislerde çürüyen arkadaşlarımız bir an evvel çıksın tabii...

Fakat terörü çözerken, çözmek üzereyken, hemen hemen çözmüşken, “terörle mücadele”den bahsetmek biraz garip değil mi?

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 23 OCAK


NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin

Tarih: 31.01.2013 Okunma: 716

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?