Bu dünyada herkese yer var.
Pek çok yazarın belirttiği gibi, memleket dâhilinde bir “savaş” mı var ki, aylardır “barış süreci”nden bahsediliyor?
Türkiye’nin neresine giderseniz gidin, vatandaş büyük bir olgunluk içinde... İlişkilerde hoşgörü hâkim...
Kimse kimseye ırkını, mezhebini, inancını sormuyor... Merak da etmiyor...
2011 seçimlerinden bir hafta evvel, MHP, Diyarbakır’da bir açık hava toplantısı yapmış, biz de orada bulunmuştuk. Türkiye’nin her yerinden gelen ülkücüler, gün boyu Diyarbakır’ı gezdi, yedi-içti, alışveriş yaptı... Büyük bir misafirperverlikle karşılandılar... Bunları o vakit yazmıştım.
Büyük şehirler, hatta ilçelerde bile farklı kökenden gelenler ve değişik inanç sahiplari iç içe yaşıyor... Çoğumuz, birbirimizin ırkını, inancını bilmiyor, bilenler de diğerini “dışlamak” gibi bir tutuma girmiyor.
Adını koyalım: Türklerle Kürtler arasında hiçbir düşmanlık ve savaş yok...
Ha, terör örgütüne af getirecekseniz, ona doğruca “af süreci” deyin... Utanmayın!
Kısaca, memlekette ne düşmanlık, ne de “savaş” var... Dolayısıyla “barış” içi boş bir laf! “Barış süreci” sürüncemeye mahkûm bir uydurma...
x x x
Halbuki Suriye’de öyle mi?
Oluk oluk kan akıyor...
Ülke baştan başa harap oldu... Taş üstünde taş kalmadı...
Tarihî eserler, kutsal dinî mekânlar tahrip oldu.
Bir milyondan fazla insan evlerini terk etti, mülteci konumuna düştü, komşu ülkelere sığındı...
Sağlık, eğitim, ekonomi, günlük hayat felç oldu...
Demek asıl orada "barış"a ihtiyaç var...
Savaşın olmadığı Türkiye'de bile "barış süreci" başlatacak kadar barışsever olanlara soruyoruz:
Madem bu kadar “barışsever”siniz, Suriye'deki savaşı durdurmaya çalışmak yerine, niçin savaşan bir gurubu destekliyorsunuz?
Madem o kadar “barışsever”siniz, Meclis’te neden Suriye’ye yönelik olarak savaş tamtamları çaldınız?
Madem o kadar “barışsever”siniz, niçin “Şam’a 3 saatte girmek”ten söz ettiniz?
Madem o kadar “barışsever”siniz, neden Suriye’de bir “barış süreci” başlatmak için harekete geçmiyorsunuz...
Baksanıza, Amerikalı Cerry bile “Esad’la muhalefet masaya oturmalı” diyor...
Çünkü orada korkunç bir “savaş” var...
Çünkü “barış”a en çok Suriye’de ihtiyaç var.
“Barış süreci” en fazla Suriye’ye lâzım...
Hadi, eski “kanka”lığın hatırına, Suriye’de başlatın “Barış süreci”ni!
“Barışseverliğinizi” bütün dünya görsün!