Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İnsanın yüreğini sızlatan haber, 17 Mart tarihli Milliyet’te: “Suudi Arabistan’ın Mekke’deki İslam’ın en kutsal alanlarından olan ve Kabe’yi de içeren Mescid-i Haram camisinde gerçekleştirdiği milyar dolarlık genişleme projesinin bölgedeki tarihi yok ettiği iddia ediliyor. İngiltere merkezli Independent gazetesinin ele geçirdiği fotoğraflara göre, iş makineleri Osmanlı ve Abbasi devletlerine ait önemli tarihi eserlerin bulunduğu alanı tahrip ediyor. Yok olan sütunların üzerinde Arapça kaligrafi sanatıyla yazılmış, Hz. Muhammed’in hayatına dair dönüm noktalarını ve yoldaşlarının isimlerini içeren ifadeler yer alıyor.”
Müsaadenizle, önce iki açıklama yapmak istiyorum:
İlki, “kaligrafi”den kastedilen, anladığım kadarıyla “Hat” sanatıdır...
İkincisi, “yoldaşlar”dan kastedilen de “Sahabeler” olsa gerek!
x x x
Suudi Arabistan nasıl bir İslam
devleti ki; İslam Peygamberi’nin ve Sahabelerin hatırasına sahip çıkmak yerine
onları yok etmeye çalışıyor?
Bu nasıl bir İslam devleti ki. Arabistan’ı mamur eden Osmanlı ve Abbasi dönemlerine ait isllamî eserleri tahrip ediyor?
Bu kadar da değil; haberin devamında; “Proje değişmezse Hz. Muhammed’in doğduğu evin bulunduğu bölge de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya” olduğu belirtiliyor.
Böyle bir şey Müslüman olmayan bir ülkede yapılsa...
Veya bir İslam ülkesini işgal etmiş başka bir devlet yapsa kıyameti koparır, dünyayı ayağa kaldırırdık!
Fakat “vandalizm”, bizzat İslam’ın doğduğu topraklarda, İslam Peygamberi’nin kendi milletince, onun ahfadı tarafından yapılıyor... Bunu da bize, “İngiltere merkezli İndependent gazetesi” haber veriyor!
x x x
HAYRET Kİ NE HAYRET!
O “kutsal topraklar”a, yılın 12 ayı dünyanın her yerinden ve Türkiye’den umre ve hac ziyaretine milyonlarca “Müslüman” gidiyor.
Tarihî eserlerin ve bilhassa Hz. Muhammed’in izlerini taşıyan kutsal mekanların tahribini fark edememişler demek!
İnsanın kendi dinî değerlerine karşı, bu nasıl bir “ilgi”(!)dir?
Şimdi soruyoruz: Ey “dindar” iktidar ve “dindar” medya;
Dünyanın bir ucundan elin ecnebisinin gördüğü, yanıbaşımızdaki tahribi,
Hem Kutsal dinî değerlerimizin, hem ecdada-Osmanlı’ya ait tarihî değerlerin tahribini siz niçin görmediniz?
Diyelim, aşırı meşguliyetinizden!
İşte, şimdi haberdar oldunuz, bu konuda söyleyeceğiniz bir şey yok mu?
Memleket dâhilinde yayın yapan sayısız dinî kanal var... Bu kanallarda neredeyse 24 saat dinî bilgiler veriliyor, Hz. Peygamber anlatılıyor, ona olan sınırsız sevgi ve saygı dile getiriliyor...
Elbette çok güzel!
Lâkin bu Peygamber sevgisi sadece onu anlatmakla bitmeli mi?
Onun hatıralarına sahip çıkmak, doğduğu evin, yaşadığı mekanların tahrip edilmesine engel olmak, gerekli tepkiyi ortaya koymak da Peygamber sevgisinden değil midir?
Neredesiniz?
Peygember’e olan bağlılığınızı kanıtlamanın tam zamanı!
İndependent’in yazdığı yalansa, yalan deyin!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN'dan, 07 Mart
NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin