Futbolu, sadece sahada, bir topun peşinde koşan 22 kişinin yaptığı bir spor zannediyorsanız, fena halde yanılıyorsunuz demektir!
O “arena”da insanlar, ülkenin ve dünyanın en cesur insanlarını seyrediyorlar...
Evet, en cesur insanları!
İnsanoğlu kahramanlığa, yiğitliğe, cesarete meftundur.
Cesur kişi sayısı, tarih boyunca daima pek az olmuştur.
İnsanların çoğu korkar...
Cesur kişiler, cesareti olmayan kalabalıklara, tabii ki olağanüstü gözükür...
Kitleler, “cesur”a, “kahraman”a, “yiğit”e hayret eder, hayran olurlar...
Arenaya insanlar, o fevkalade insanları görmek için koşar.
Onları seyretmek, alkışlamak ister.
Onun için fanatikçe takım tutar... Tutkuyla maçlara koşar...
Stada veya televizyona...
x x x
BU FUTBOLCULAR EN İYİLER Mİ?
Belki değiller... Belki daha iyileri de vardı... Fakat biz profesyonel olanları tanıyoruz... İşte şu yeşil sahalarda top koşturanları... Sahalara bunlar çıkabildi, çünkü en “cesur”ları bunlardı!
x x x
GÖZLEMİM
Her erkek çocuk gibi, küçüklüğümden beri futbola meraklıyım.
Her fırsatta oynadım... Tabii kendi çapımızda ve yaşıtlarımızla... Hâlâ oynarım.
Çocukların oyununa da katılırım ve seyrederim.
Futbol hem bir takım oyunu, hem de bireysel bir spor...
Atletizm gibi, güreş gibi, boks gibi, tenis gibi tek başına yaptığın, tek başına kazandığın bir spor dalı değil
Futbolda, hem 11 kişiden oluşan kendi takımının başarısına katkıda bulunacaksın, hem de takımında kendini göstereceksin
Bu ise hem ekip uyumu, hem de “bireysel” oynamayla mümkün!
Top sana geldiğinde, “farkını fark ettirmeli”sin!
Gözlemlerime göre; top kendisine geldiğinde, hemen ayağından çıkaran oyuncu kendini kanıtlayamıyor...
Kendini gerçekleşiremiyor...
Çünkü cesaret gösterememiş oluyor.
Halbuki, topu biraz sürerse, ikili mücadelelere girerse, golü düşünüp şut atarsa...
İşte o vakit,
Kendine güvenini,
Cüret ve cesaretini göstermiş oluyor.
Çünkü bir yükümlülük alıyor ve sorumluluk sahibi olduğunu kanıtlıyor.
x x x
Son tahlilde, özgüveni, cesareti, sorumluluk duygusu olmayan korkarak oynuyor ve profesyonel sahalarda kendine yer bulamıyor.
Dolayısıyla, yeşil sahalara çıkabilenler, cesaretini kanıtlamış olan oyuncular.
Onun için onlara hayranız, ağzımız açık maçlarını seyrediyoruz.
Yoksa meşin bir yuvarlağın peşinde koşmuşlar, gol atmışlar, bize ne!
Karnımız mı doyuyor!
Boyumuz mu büyüyor!
Bizi maçlara çeken, futbola bağlayan “kahramanlık”!
Biz cesarete hayranız!