MÜSLÜMAN KIZINA VE BAŞBAKANIMIZA HİTABEN

Özgür DENİZ - 17.08.2008

Hanımefendiliğinle, mütebbessim çehrenle bu toplumda temayüz etmiş seçkin ve güzide bireylerin başta gelenisin. Aile gibi güzide bir bahçede, yüksek seciyeli bahçıvanların narin ellerinde ve anneliğe layık güçlü ve yüce bir mimarın kucağında yetişmişsin. Muhkem kaynaklardan beslenen sağlıklı bir nesil örneğisin. Milletim adına seninle kıvanç duyuyorum. Güzel, tatlı ve zarif kızım; bizler için yarınlar adına bir umut ışığısın. Bu dünyaya, istikbalde senin aydınlık ve gülen yüzündeki, dupduru tebessümün taptaze baharları getirecek bunu biliyorum. Çünkü sen kızım Asım’ın Nesli olmaya layıksın. Yani kökü maziye bağlı bir atisin. Müslüman-Türk milletinin yüksek karakterli bir evladısın bunu bil ve asla unutma. Hayatta bütün çaban ve uğraşın, bütün dünyaya, huzuru, barışı, adaleti, hürriyeti getirecek, kardeşliği çiçeklendirecek, sevgiyle gönülleri fethedecek Türk-İslam Medeniyeti’nin hayata hâkim olmasını sağlamak ve bu uğurda mücadele olsun.

 

 

Bil ki; yüce bir medeniyetin temeli, güçlü ve sağlıklı bir devlete, yüce bir devletin temeli güçlü ve sağlıklı bir topluma, yüce bir toplumun temeli güçlü ve sağlıklı bir bireye, yüce bir bireyin temeli de güçlü ve sağlıklı bir anneye -yani sana kızım- dayanır. Bil ki; sen yüce bir medeniyetin tohumu, özü ve dinamitisin. Sen bitersen yarınlar biter, ışıklar söner, karanlıklar ve korkular hâkim olur hayata.

                         

 

Güzel kızım sana ölümsüz bir tavsiyem olacak âcizane kabul buyurursan. Asla düşünmekten ve okumaktan vazgeçme. Ama önce yüce kitabını oku ki; hayatın, tabiatın, kâinatın, varlığın ve yaratılışın sırrına vakıf olabilesin ve sorumluluğun idrakine varabilesin. Haysiyetli ve hassasiyetli kızım; kitap rehberin, peygamber önderin, dua silahın, sevgi kurşunun, namaz direncin olsun. Yüce Yaratan ezelde ve ebedde yar ve yardımcın olsun. Kalbinde kin ve nefrete asla yer verme. Bütün insanlığı sev ve insan olana saygı duy. Gönlün ummanlar gibi coşsun. ”Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamayı” becer Nazım’ın dediği gibi. ”Vatanım ruy-i zemin, milletim nevi beşer” diyebil Fikret’in dediği gibi. Ama bunları mahiyet olarak dolu ve manalı şekilde söyle.    

                          

 

Bir gün sağlıklı bir insan topluluğu oluşacaksa, bunun tohumu sensin.

             Bahar gelecekse bir gün bu âleme, tohumu senin tebessümün olacak.

            Dostluk bağlarını senin saf samimiyetin güçlendirecek.

            Ayrılık duvarlarını senin kuracağın sevgi köprüleri paramparça edecek.

            İnsanlığın burcunda ki nefretin bayrağını, senin temiz kalbinde ki soylu duyguların indirecek ve yerine sevginin sancağını dikecek.

            Nasıl tabiatın derinliklerinde ki güzellikleri yansıtıyorsa bütün haşmetiyle rengârenk kır çiçekleri, sen de insanlığın derinliklerinde ki asaletin hüccetisin olanca güzelliğinle.

            Ve sen bir alamet-i farikasın kirlenmiş insanlık denizinde.

            Gülen yüzün asla solmasın gül yüzlü kızım.

                          

Sevgiyle, mutluluklu, muhabbetle, barışla, dostlukla, umutla kal ve asla temsil ettiğin makamı unutma onurlu kızım.

 

 

SAYIN BAŞBAKIMIZIN DİKKATLERİNE:

 

Sayın Başbakanım zat-ı âlilerinizin de malumu olduğu üzere hayat şartları çok ağırdır. Her gün zam üstüne zam yapılmaktadır. Sömürü zayıf bedenleri takatsiz bırakmakta, asil vicdanları ıstıraba gark etmektedir. Tabi bu elim şartlar kapital sahiplerini ve kahpe sömürücüyü değil, esnaf, memur, emekli ve işçileri vurmaktadır.

 

Sayın Başbakanım sizlere bütün âlem uyurken uyanık kalmanızı ve elinizi vicdanınızın üzerine koyup derin tefekkürlere dalmanızı bir vatandaş olarak öneririm âcizane. Haddimi ve kendimi bilerek. Devlet büyüklerime, adaletten ve insani değerlerden inhiraf etmedikleri sürece saygım sonsuzdur.

 

Sayın başbakanım, hayatın sunduğu zevklerden istifade etmek her insanın insanlık hakkıdır. Bahusus bu ülkede yaşayan insanların, bu ülke kaynaklarından eşitçe istifade etmesi hakkıdır ki Sayın Başbakanım; Allah, zenginlere ve yöneticilere her şey senin hakkındır, yönetilenler ancak çalışmakla, üretmekle mükelleftir demedi, demez. Binaenaleyh, herkes O nun katında eşittir. Ki O nun başlattığı oyun bitince, şahlar da gedalarda aynı çukura konulacaktır. Zira oyun bitince şah ve piyon aynı torbaya konmuyor mu?

 

Sayın Başbakanım; bu halkı da kendi evladınız, oğlunuz, kızınız gibi tahayyül edin. Evlatlarınızın, her türlü görevini hakkıyla yerine getirmeye çalıştığı bir devletin vatandaşı olarak o devletin imkânlarından mahrum kalmalarını ve acı için de yaşam sürdürmelerini ittihaz edebilir misiniz? Her türlü iktidar erkine sahipsiniz. İstediğinizi az çok yapmaya muktedirsiniz. Adaleti sağlamakla mükellefsiniz. Yarın iktidarı kerhen bırakıp başka biri emanet aldığında bizleri ne ile ikna edeceksiniz? İşte iktidar da olsaydım yapacaktım mı diyeceksiniz? Bu çok kötü bir şey sayın başbakanım. Hem de çok kötü. Zira sizden öncekilerde bu teraneleri terennüm ettiler mütemadiyen. İktidardayken yapma, kulvardan dışa itilince yapacaktım de. Bu milletle kafa bulmak olur en hafif tabiriyle. Haddimi aşıyorsam özür dilerim. Ama yüreğim bu acıları kaldırmıyor. Bu millet çok aldatıldı, ezildi, sömürüldü, vuruldu, kırıldı, incitildi. Siz bari gönül kazanın. Adaleti sağlayarak. Bu toplumun alın terini köpekçe çalanlarla acımasızca mücadele edin ve topluma saf gerçekleri anlatarak desteğini alın ve öz vatanında parya yapılan milleti efendi yapın artık lütfen.

 

Sayın Başbakanım; şimdi memurlara bir şeyler verdiniz evet. Ama bu arada ÇOK ÖNEMLİ bir kesimi unuttunuz gibi sanki. Zira dile getirilmedi. BAĞ-KUR EMEKLİLERİ nin hangi şartlarda yaşam sürdürdüklerini biliyor olmalısınız. Ne tür koşullar içinde yaşadıklarından haberdarsınızdır ki başbakansınız. Göreviniz bu. Bu insanlar 250 YTL ile hayatlarını idame ettirmektedirler. Elbet hepsi değil ama büyük kesimi. Sayın Başbakanım ALLAH AŞKINA elimizi vicdanımıza koyalım, hangi zamanda yaşanıldığımızı düşünelim ve vicdanen bir değerlendirme yapalım. İnsanın yüreğimde ki acıyı tarif etmeye takatim yok. Gözlerim doluyor. Bu ücretle insan yaşar mı sayın başbakanım? Bu ücretle karın doyar mı? Bu ücretle kitap okunur mu? Bu ücretle az buçukta olsa eğlenilir mi? Bu ücretle çocuk bakılır mı? Sizler bunu daha iyi bilimelisiniz sayın başbakanım. Zira MÜSLÜMANSINIZ. Zira ALLAH KULUSUNUZ. Bunları duygu sömürüsü yapmak ve acındırmak için söylemiyorum. Konuşurken de asilim. Zira hak talep ediyorum. Hakkı olanların haklarını. En tabi olan hakkımı. Yani dilenmiyorum. Lütufta bulunmanızı talep etmiyorum. Kasanın anahtarı elinizde olabilir. Ama o kasa milletin kasası. O kasa çok soyuldu. Artık siz bari soydurmayın. Ve hakları iade edin. Köpekler soydular ve millet ödedi. Artık bu kahpeliğe son verilsin sayın başbakanım. Bizler kasayı soyan köpekler için çalışmıyoruz. Siz iktidarda kalmak uğruna milletin alın terinin çalınmasına göz yumamazsınız. Eğer ALLAH’A İNANIYORSANIZ. Zira hesabı biliyorsunuzdur. Ne ALLAH ne PEYGAMBER hiçbir kimseye iktidarda kalmak için mürailik yap demez. Hakkı görmezlikten gel demez. Köpeklere, halkın alınterini mama olarak ver demez. Asla olmaz, olamaz bu sayın başbakanım. Ama bu tür işler hep yapıldı ve yapılıyor sanki. Lütfen bu EBEDİ İHANETİ durdurun lütfen. Sayın başbakanım; kıyak emeklilik bu halkın alınterinin sömürülmesidir. Vallahi de billahi de acımasız bir sömürüdür. Ve vekil maaşları çok adaletsizdir. Bu hakkı ALLAH vermiş olamaz o makam sahiplerine. PEYGAMBERDE vermiş olamaz. O kişiler zaten zengin. Zaten paralarıyla o makamlara geliyor. Bir de orada sömürürlerse bu köpeklikten başka nedir ki sayın başbakanım. Beni anlayın lütfen. Vicdanınızın sesi benim sesime tanıklık yapacaktır sayın başbakanım. Daha çok söylenecek şey var ama bu satırlardan söylenmeyenlerde anlaşılabilir.

 

Sayın başbakanım saygılarımı sunarım.

Tarih: 17.08.2008 Okunma: 656

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

elebik

07.07.2008 - 18:35

Şu aforizma çok etkiledi beni. Hiç bir kurumun temizliğine inanmıyorum. Develer çarpışıyor sadece. Elinize sağlık

özgür deniz

08.07.2008 - 14:11

yıpratmak değildir mutlaka. gücünü artırır aslında. zira söylediğiniz gibi suçlar şahsidir.ve temizlenmeside gerekir.suçu işleyenler kurumsal solcular olduğu için medya sahip çıkıyor.zira kaos ortamında kasalar güzel dolar.niye susurluka acımasızca vuruyorlardı zira onlar milliyetçi bilinenlerdi.yani bu medya kahpe.yahudi uşağı.sizinki kötü benimki iyi.yokya.suç kim işlerse kötü.halka vuran her darbe kötüdür.saygı selam umut muhabbet ile.

elebik

07.07.2008 - 18:35

Şu aforizma çok etkiledi beni. Hiç bir kurumun temizliğine inanmıyorum. Develer çarpışıyor sadece. Elinize sağlık

özgür deniz

08.07.2008 - 14:11

yıpratmak değildir mutlaka. gücünü artırır aslında. zira söylediğiniz gibi suçlar şahsidir.ve temizlenmeside gerekir.suçu işleyenler kurumsal solcular olduğu için medya sahip çıkıyor.zira kaos ortamında kasalar güzel dolar.niye susurluka acımasızca vuruyorlardı zira onlar milliyetçi bilinenlerdi.yani bu medya kahpe.yahudi uşağı.sizinki kötü benimki iyi.yokya.suç kim işlerse kötü.halka vuran her darbe kötüdür.saygı selam umut muhabbet ile.