Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Daha Mayıs ayı girmeden manşetler, başlıklar, ekranda kayan yazılar:
Suriye’nin geleceği 16 Mayıs’ta şekilleniyor...
Esad’ın akıbeti 16 Mayıs’ta belli olacak...
Ne varmış 16 Mayıs’ta?
Amerika’da, Obama-Erdoğan görüşmesi...
Daha ileri gidenler de vardı:
Suriye konusunda Erdoğan ne derse o olacak!
Önce...
Vay be!
x x x
Sonra...
Allah Allah!
Erdoğan’ın, 2 senedir ne dediği belli değil miydi?
“Esa(e)d gitsin, gidecek, gitmek üzere” demiyor muydu?
x x x
Hımmm, demek 16 Mayıs’ta yeni bişey diyecek!
Obama da, herhal “Tamam, madem öyle diyorsun, öyle olsun, bakalım... Seni mi kıracağım!” deyip Suriye’yi şekillendiriverecek, derhal!
x x x
Demek Suriye’nin geleceği konusunda ABD ve Türkiye ikilisi yetkili ve söz sahibi... Başka bir ülkenin söz hakkı yok...
Madem öyle, 16 Mayıs’tan sadece 5-10 gün önce, ABD Dışişleri Bakanı Kerry neden Rusya’yı ziyaret ediyor?
Rus votkasını tatmak için mi?
Hadi, bi uğrayıp votka içeyim dedi; peki, Rusya Devlet Başkanı Putin’le uzun uzun görüşmeler falan ne oluyor?
Hele Rus Dışişleri Bakanı Lavrov’la samimi pozlar, ortak basın açıklamaları...
Hele hele açıklamalardaki Suriye vurgulamaları!
Bakın, Kerry’nin Rusya ziyaretiyle ilgili olarak bbc ne diyor (8 Mayıs): Rusya ve ABD, Suriye’deki kanın durdurulması konusunda uluslararası bir konferans düzenlenmesinde anlaştı.
Başka ne haber veriyor: “Kerry, amaçlarının ‘iki tarafı da masaya getirmek’ olduğunu söyledi. Kerry uzun görüşmeler yaptığı Putin’e ‘köktendincilerin sorun yaratmaması, bölge istikrarı gibi Suriye’de ortak çıkarları olduğu’ mesajını verdi.
Lavrov ise, ‘Esad’ın iktidarını sürdürme konusunda ısrarlı olmadıklarını ama Esad’ın koltuğu bırakmasının ön şart olmasına da karşı olduklarını’ tekrarladı”
x x x
KARAR VEREN KUVVET, BOYUN EĞEN ZAFİYET
Demek ki neymiş?
Suriye’de iki ülkenin ortak çıkarları söz konusuymuş!
Suriye’nin geleceğine kim şekil verecekmiş?
Tek kelimeyle; GÜÇ!
Dünyada kim güçlü?
Amerika ve Rusya...
Peki, bizim basın neden kendi kendine gelin-güvey oluyor, iktidarı cilalıyor?
Üfürüyor işte!
Yersen!