Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Çünkü alkolün sarhoşluğu birkaç saat sürer… En kötü bir gece… Sabaha ayılırsın.
Lâkin iktidar sarhoşu oldun mu, bu aylar-yıllar sürer… Ayılamazsın. Ta ki iktidardan düşesin!
x x x
Değil Cumhuriyet tarihinde, Türk tarihinde görülmemiş bir hareketlilik var, memlekette…
İçişleri Bakanı’nın ilk beyanına göre 48, ikinci beyanına göre 67 ilde gösteriler yapılıyor, 1935 kişi gözaltına alınıyor, 200’e yakın yaralı var, bunlardan bazılarının durumu ciddi…
Olayların yankısı Almanya’dan, Fransa’dan, Amerika’dan geliyor…
Kıbrıs’taki ve dünyanın her yerindeki Türkler olaylara destek veriyor…
Açık olarak, iktidara bir öfke var
Bu arada, Fransa’da bulunan Bakan Bozdağ, “Bu CHP’nin işi ve kışkırtması, bunların seçimlerde bir karşılığı olamaz” açıklaması yapıyor…
Yahu, CHP’nin böyle bir gücü olsa, şimdiye kadar siz iktidarda kalabilir miydiniz?
İktidar sarhoşluğu işte!
x x x
Bir başka Bakan, Millî Eğitim Bakanı Avcı, “Bu gösteriler Bizim başarımızdır. Asla bir araya gelemeyecek fraksiyonlar, bizim sayemizde bir araya geldi” şeklinde, iğe-sapa gelmez, 67 ildeki gösterileri birkaç fraksiyona indirgeyen, halkı hafife ve alaya alan bir açıklama yapıyor.
İktidar sarhoşluğunun bir başka çeşitlemesi!
x x x
“TWİTTER BELASI” ve “ÇAPULCULAR”
Başbakan ise hem CHP’yi suçladı, hem de göstericileri “bir grup çapulcu” olarak niteledi. “Yapacağımız işi onlara mı soracağız?” dedi.
Hâlbuki bu eylemlere katılanlar içinde kendilerine sempatiyle bakanların olduğunu yakından biliyorum. Eylemci “başörtülü kardeşlerimizi” Başbakan görmüyor mu?
Üstelik yandaş medyada bile gösterileri destekleyenler, hafife alınmaması, ders çıkarılması gerektiğini söyleyenler var.
Ayrıca, Başbakan, en yakınındakilerin, Bakanların ve Cumhurbaşkanı Gül’ün etkin olarak kullandığı “Twitter”a, herhalde gösterilerin müsebbibi saydığından “baş belası” dedi.
Bunlar, iktidar sarhoşluğunun gayet ağır seyrettiğinin göstergeleri değil de nedir?
x x x
AKPIT SARHOŞLUĞU
Kaan Sezyum, iktidar sarhoşluğuna “AKPIT kafası” diyor. Sezyum, şu tespitleri yapıyor:
“Eğer devlette görev yapıyorsanız, AKPIT daha hızlı etki ediyor. Sizden başka kimseyi dinlemiyorsunuz. Kendinizi tek doğru zannediyorsunuz ve hoşgörünüz azalıyor, şiddet eğiliminiz artıyor.
Akpıt kafasındaki bir başbakan yardımcısı TV dizilerindeki detaylardan, kostümlere, akıştan, yönetmenliğe her şeye laf edebilir. Çünkü bu kafa çeneye vuruyor bir noktada. Bir olay da olmadığı için kafa iyiyken “gep gep gep” konuşabiliyorsun. Akpıtlanan birey TV karşısında saatlerce boş boş oturmaya başlar. Gördüğü her şeye sinirlenir, normaldir.
Akpıt acayip paranoya yapıyor. Herkesten korkmaya başlıyorsun. Bakansan konuşmaya bir sürü korumayla gidiyorsun, daha büyük bakansan koruma banyosu yapıyorsun, yanına kimse yaklaşamıyor. Meselâ, şu anda 1,500 koruması olan bir başbaşsın ve bu seni kesmiyor, çünkü her şeyden korkuyorsun, 300 tane daha alıyorsun” (Penguen, 30 Mayıs)
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, FACEBOOK'tan