Bu dünyada herkese yer var.
Bu işten en çok Suriye kârlı çıktı.
Daha doğrusu, Esad!
Dünyanın ilgi odağındaki Suriye gündemden düştü…
Işıldaklar, kameralar Türkiye’ye çevrildi. Çünkü Türkiye, Suriye ile mukayese edilemeyecek kadar büyük ve dünya siyasetinde etkili bir ülke…
Daha merkezî, jeopolitiği ve jeostratejisi daha kıymetli bir ülke…
Türkiye’de meydana gelebilecek değişiklikler, elbette Suriye’den daha fazla dikkat çeker…
Etkileri, müspet veya menfi çok daha geniş olur... Doğu’yu etkileyebileceği gibi, Batı’ya da etkileri ve mesajları olur.
Nitekim Batı çok dikkatle izliyor… Hadiseleri, “Arap Baharı” benzeri eylemler olarak kabul ediyor.
Olayların bizzat içinde yaşadığımızdan, sanırım, biz gerçek çerçevesine, gerçek temellerine oturtamıyoruz.
Mine Söğüt, Cumhuriyet’teki yazısına, “Gençlik bizzat bahardır” başlığını atmış (04 Haziran). Belki de en doğru ifade bu: Bizzat bahar olan gençliğin baharı!
Böyle “genç” bir baharın önemli sonuçları olacağı hususunda hemen herkes hemfikir!
Dünya da öyle görüyor. Onun için dünya gözlerini Suriye’den Türkiye’ye çevirdi.
Herhalde, Esad, son üç yılın en rahat günlerini yaşıyor…
Dünyada, kendisini en fazla sıkıştıran AKP iktidarı kendi derdine düşmüş…
Bu şartlarda, siyasî bakımdan Esad’ı sıkıştırması mümkün olmadığı gibi, “isyancılar”a da o kadar kolay destek veremez…
O “isyancılar” ki, sırtlarını büyük ölçüde Türkiye’ye dayamışlar, Esad’ı bunalttıkça bunaltmışlardı.
Şimdi, Suriye rejimi üzerinde eski etkilerinin olması imkânsız!
Ayrıca, gösteriler,
Gösterilerde polis şiddetinin olması, Esad’ın ağzına da laf veriyor…
“Erdoğan, halkına karşı daha hoşgörülü olmalı” falan diyor!
Yani her bakımdan Esad kârlı çıkmış gözüküyor!
Hatta “Esad mı, Erdoğan mı önce gidecek?” muhabbetleri yapılıyor!
Kaderin cilvesi!
x x x
İLK
Usta: “Gezi Parkı’ndaki eylemcilerin %95’i oraya ilk defa gitmişlerdir.”
Eeeee…?
x x x
KİM, KİMİN NEYİ?
Usta: “Bu iktidar %76’nın hizmetkârıdır.”
Geriye kalan 24’ün neyidir?
76 kim?
24 kim?
Tek millet, tek bayrak, tek devlet böyle mi oluyor?