Hukuk, Guguk, Gezi
Şu herkesin yatıp kalkıp hukuk dediği yeni günler yaşıyoruz.
En üstün hukuktur diyip anlı şanlı demokrasi dersi verenleri çoğu zaman ağzım açık olarak izliyorum.
Hele de avukatların kendilerine yapılan haksızlıkları protesto etmek için sokaklarda eylem yaptıklarını görünce acaba ben başka bir ülkede mi yaşıyorum demekten kendimi alamıyorum.
Akparti açık adı ile Adalet ve Kalkınma Partisi, bütün söylemlerinde halkın temsilcisi olduğunu ifade eder.
Adalet nitekim Akparti’nin açık ara çalışmaları ile tümden makamı ele geçiren herkesin tecavüz ettiği kadın adı haline geldi. Böyle olunca da temsilciler faiz lobilerinin iyi birer hizmetkarı oldular.
Gel gör ki halkın temsilcilerinin hiçbir hükmü yoktur.
Mutlu azınlık ne kadar halk talebini doğru görüyorsa o kadar halkı temsil edebilir.
Mutlu azınlık lütf edip izin vermedikçe halkında, temsilcilerinin de hiçbir hükmü yoktur.
Kimdir bu mutlu azınlık. Kimdir bu her devrin adamları.
Kim olduklarından çok daha önemlisi ne olursa olsun bu kişilerin menfaatlerine neden dokunulamaz.
Asıl soru bu?
Hukukunda, gezinin de araksında olan asıl güç bu.
Siz eğer bu mutlu azınlığın desteğini alırsanız sizin yaptığınız her şey iyidir?
Fakat siz bu mutlu azınlığın desteğini almamış biri iseniz çok net olan bir gerçek vardır. Ağzınızla kuş tutsanız beğenilmezsiniz. Kıçınızla tutmanızı isterler. Bir mucize olsa kıçınızla da kuş tutmayı başarsanız onu bile kabul etmezler mutlaka yeni bir kulp bulurlar.
Bu nedenle bu kişiler şu an ulaşılması mümkün olmayan merci olarak hukuku gördükleri için her şeyin üstünde hukuktur.
Sakın hangi hukuk falan demeyin maazallah üstünlere hakaretten ömrü billah iflah olmazsınız.
Peki ne oluyor Ülkemizde!
Benim yazılarımı okuyanlar bilirler. Bazı inançlar vardır. Bu inançlarda hedefe ulaşmak için her yol doğrudur. Bu inançlardan bir tanesi de maalesef şu an hiçbir su götürmez olarak ortada olan ALEVİ’liktir. Ülkemizin kuruluşundan sonra bir şekilde modernleşme adı altında ortaya konan kılık kıyafet zorunluluğunun arkasına gizlenen bu görüş yıllarca saf inanç sahibi insanları aldattı.
İHL lerinin verdiği mezunlar, bu mezunların hemen hemen her sahada üst düzey eğitim görmeleri ile halkın büyük çoğunluğu safiyene duygularının kullanıldığını anladılar. Ve açıkça aldatma üzerine kurgu ile kendisinin yönetilmesini red ettiler.
İslam köylü çoban Sülü bu aldatmacanın en büyük sinerjisiydi.
Başlangıçta Kasımpaşalı İmamla bu geleneği sürdürmeyi hedefleyenlerin ya hesapları tutmadı. Yada yine bu halkın ezici sessiz çoğunluğunun hak hukuk talebi olmasın diye yeni bir oyun sahnede.
Çevreme bakıp insanlarla durumu konuştuğumda eylemleri destekleyen kişiler tam anlamı ile hiçbir fikirleri olmadan doğrudan bu eylemleri destekliyorlar.
Diğer taraftan bu işin kazananı kim diye baktığımda açık ara farkla bu işin kazananı AKparti.
Çünkü her seçim öncesi oluşturulan vesayet kavramı ile seçimlerde sessiz çoğunluğun hak ve hukuku için hiçbir söz verilmiyor.
Varsa yoksa mutlu azınlık için taahhütler deklare ediliyor.
Çünkü önümüzde başlayacak seçim süreçleri var.
Ve bu seçim süreçlerinde Akparti kadrolarının halkın talebine göre şekillenmesi için ister istemez halkın sesine kulak vermek zorunda olan yönetim bu olaylar sebebi ile rahat bir nefes almış oldu. Yani kibarca halkın hiçbir menfaat çıkarı düşünmeden yönetim kadrolarında yer alabilecek sessiz liderleri doğal olarak yine kadro dışı olmuş oldular.
Şimdi bu oyunu tezgahlayanların başında kim var.
Bu oyunun ana figürü Sayın GT .
Sayın GT halkı basit çarşaf numaraları ile aldatamayacağını anladığı için anti kapitalist Müslümanlar diye farklı bir tez ortaya çıkardı.
Bu tezin önderliğinde Ülkemiz genelinde çok ciddi organize oldukları net şekilde belli oluyor.
Fakat bu çıkışların ana amacının ben bir şekilde devleti ele geçirme fikri olduğuna inanmıyorum.
Ben ana amacın AKPARTİ yönetim kadrolarında yer alan her devrin adamlarının koltuklarını kaybetmemesi için halkın susturulmasının amaçlandığını düşünüyorum.
Çünkü yerel seçim kadrolarını halk çok daha yakından tanıyor.
Ve bu kadroların bir çoğunun gerçek sessiz çoğunluktan kopuk her devrin adamı kişilerden olduğunu halk biliyor.
Ve bu halkın Anayasal palavrası adı altında var olduğu söylenen temel insan hak ve özgürlüklerinin verilmemesi için Hukuk, guguk ve gezi kullanılıyor.
Gerçek tek. Karga sesin ne güzel denerek peynir gidiyor.
Saygılarımla