Erkek çocuklarımıza Yapılan Haksızlık

İsmail Hakkı CENGİZ - 27.08.2008


 

Kanunlarımızın kız çocuklarını koruduğunu bilmeyenimiz yoktur.

Kısa başlıklarla hatırlayacak olursak:

Kız çocuk, işsiz, bekâr veya dul olduğu müddetçe babasının sağlık sigortasından yararlanır.

Baba ölürse maaşından pay alır, sigortası devam eder.

Askerlik gibi bir yükümlülüğü yoktur.

Devletin, kız çocuğunu korumakta gösterdiği bu hassasiyet takdire şayandır.

Ancak aynı devlet, erkek çocuk 18 yaşına geldiğinde sırtını dönmekte, 20 yaşında ise askere çağırmaktadır. Askerlik bitince yine sırtını dönmektedir.

*                 *                 *

Bugün liseyi bitirmiş, üniversiteye ise girememiş veya liseyi bile bitirememiş, üniversiteye girmeleri zaten söz konusu bile olmayan milyonlarca çocuğumuz var.

18 yaşını geçen bu çocuklarımızın yüzde 10’unun bile sigortalı iş bulabilmesi mümkün değildir.

Peki, bu çocukların sağlık hizmetleri ne olacak?

Aynı şekilde, üniversite veya meslek yüksek okulu mezunu gençlerin de çoğu uzun süre sigortalı bir işe giremiyorlar.

O gençlerin de sağlık sorunları muamma!

Gerçi, son çıkan Sosyal Güvenlik Yasası, güya bütün vatandaşları güvence altına alıyor fakat uygulamada hiçbir şey yok.

*                 *                 *

Askerlik hizmeti dolayısıyla, aynı fakülteden mezun bir erkek, işe girebilme konusunda kız arkadaşlarının gerisine düşüyor. Patron, “askerlik yaptın mı?” diye soruyor. “Askerliğini yap da gel.” diyor.

Bu durumda, çok bunaldığı zaman, “Abi, bizde talih olsa, anamız bizi kız doğururdu.” diyen erkeklere hak vermez misiniz?

Erkek çocuklarımızın sağlık sorunlarına acil bir çözüm gerekiyor.

Meselâ; babalarının sağlık güvencesinden yararlanma sınırı 18’den 25 yaşa çıkarılabilir.

En azından, yaptıkları askerlik hizmeti hatırına, erkek çocuklarımıza bu kadarcık bir hak genişletilmesi çok görülmemeli!

Hepsi bizim çocuklarımız!

*                 *                 *

 

 

 

Bir Medyacının İfşaatları -3-

 

Özelleştirme ihalesi öncesi rakipleri satın alıp tekliflerini ayarlayan firma hakkında herkesten çok bilgi ve belge sahibi oluyorduk, ama atlıyorduk. Herkesten bir gün sonra ve onların ağzıyla sıradan haber muamelesi yapıyorduk.

Üçkâğıtçı, uyanık ve ilkel bir adamın çember sakal bırakarak “şeyh” edasıyla peydah olup, kısa zamanda geniş bir halk yığınını etrafına toplamasına ve genç kızları haremine almasına seyirci kalıyorduk.

Diğer taraftan, muhalefetin de ayıplarını görmezden geliyorduk. Sırtlarını sıvazlayıp “aslan muhalefet” diye pohpohluyorduk.

Ama iktidara puan yazdıracak haberleri de atlamıyorduk. Meselâ, başörtüsüyle ilgili bir mağduriyet varsa bunu manşete taşıyorduk. Başörtüsünün üstüne peruk takarak derse girmeye çalışan kızın traji komik durumunu veriyorduk. (Mezat, s. 251)

*                     *                      *

 

Üstatlardan

 

Yenilen ekmekte göz var, içilen suda gözyaşı;

Kaçacak bir yer kalmamış, kaplamışlar dağı – taşı.

 

                                               Mehmet Çınarlı

 

 

Önceki Yazılar

Tarih: 27.08.2008 Okunma: 678

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Adem Şahin

14.07.2008 - 15:47

Köyün höcası hacca gitmek üzere cematiyle vedalaşıp köyden ayrılmış. Aradan 10-15 dakika geçince köylülerin aklı başına gelmiş. "bire aman"demişler,"Hoca efendi,kendisinin yokluğunda bize kimin namaz kıldıracağına dair bir işaret vermeden gitti.." Muhterem hemen ;" o yokken bize kimin imamlık edeceğini bir sor bakalım"Hocamız bize bir şey lütfetsin diye hocanın arkasından ayağına tez birini yollamış. Adam hocaya yetişip köylülerin dileğini iletmiş. Hocada sakalını sıvazlayıp,fetva verir gibi geçerli kuralı söylemiş. Mesele değildir efendim; eğer hoca bulunmaz ise" müminin" biri cematin önüne geçip imamlık eder demiş. Haberci köye haberi: Hoca efendi, ÜMMÜ'NÜN biri benim yerime hocalık etsin "dedi diye ulaştırmış. Köyde ümmü adında iki kişi varmış birisi ümmü nine 70-80 yaşında belini doğrultamaz diğeride hocanın kızı 18 yaşlarında ümmü gelin ... olsa olsa hocanın kızı için vekalet vermiştir diye köy kurulu ÜMMÜ gelini zorla imam yapmışlar. Aradan uzunca bir zaman geçmiş Hoca hacdan dönmüş,Kendisini karşılayan köylülerle hoş beşten sonra "eeeee ? ben yokken size kim imamlık etti bakalım ?" diye merakla sormuş. İşaretin üzerine senin kızın ÜMMÜ gelin işte ... " YANITINI ALINCA HOCA ÖFKEYLE YERİNDEN FIRLAMIŞ. "Bire cahiller ,zındıklar ... Hatun kişinin arkasında namaza durmanın caiz olmadığını bilmezmisiniz...? cümle namazınız mekruh oldu ,mundar oldu... Aranızdan bir tek akıllı müslüman çıkıpda size akıl vermedimi..? " diye bağırıp çağırmaya başlayınca , Köyün Muhtarı boynunu büküp ; "Hoca efendi,doğrusunu istersen " demiş. ÜMMÜ bacının her secdeye varışında nefsimizin uyanmasından ben bu işte bir terslik olduğunu sezmiştim ya,Caminin cemati üç misli artınca bir şey diyemedim..."Bu ülkede ÜMMÜ gelinler çok oldukca cemaatte artar kıtaplarda batıl inançlarla doldurulur içinden çıkılmaz bir hal alır gider".

özgür deniz

15.07.2008 - 16:07

biz kim olduğumuzu hatırladığımız ve kimliğimize göre bir yaşamı erkekçe ortaya koyduğumuz zaman yeryüzü cennet olacak kuşkusuz...ama önce kim olduğumuza bir karar verelim..teşekürler ADEM BEY..

Adem Şahin

14.07.2008 - 15:47

Köyün höcası hacca gitmek üzere cematiyle vedalaşıp köyden ayrılmış. Aradan 10-15 dakika geçince köylülerin aklı başına gelmiş. "bire aman"demişler,"Hoca efendi,kendisinin yokluğunda bize kimin namaz kıldıracağına dair bir işaret vermeden gitti.." Muhterem hemen ;" o yokken bize kimin imamlık edeceğini bir sor bakalım"Hocamız bize bir şey lütfetsin diye hocanın arkasından ayağına tez birini yollamış. Adam hocaya yetişip köylülerin dileğini iletmiş. Hocada sakalını sıvazlayıp,fetva verir gibi geçerli kuralı söylemiş. Mesele değildir efendim; eğer hoca bulunmaz ise" müminin" biri cematin önüne geçip imamlık eder demiş. Haberci köye haberi: Hoca efendi, ÜMMÜ'NÜN biri benim yerime hocalık etsin "dedi diye ulaştırmış. Köyde ümmü adında iki kişi varmış birisi ümmü nine 70-80 yaşında belini doğrultamaz diğeride hocanın kızı 18 yaşlarında ümmü gelin ... olsa olsa hocanın kızı için vekalet vermiştir diye köy kurulu ÜMMÜ gelini zorla imam yapmışlar. Aradan uzunca bir zaman geçmiş Hoca hacdan dönmüş,Kendisini karşılayan köylülerle hoş beşten sonra "eeeee ? ben yokken size kim imamlık etti bakalım ?" diye merakla sormuş. İşaretin üzerine senin kızın ÜMMÜ gelin işte ... " YANITINI ALINCA HOCA ÖFKEYLE YERİNDEN FIRLAMIŞ. "Bire cahiller ,zındıklar ... Hatun kişinin arkasında namaza durmanın caiz olmadığını bilmezmisiniz...? cümle namazınız mekruh oldu ,mundar oldu... Aranızdan bir tek akıllı müslüman çıkıpda size akıl vermedimi..? " diye bağırıp çağırmaya başlayınca , Köyün Muhtarı boynunu büküp ; "Hoca efendi,doğrusunu istersen " demiş. ÜMMÜ bacının her secdeye varışında nefsimizin uyanmasından ben bu işte bir terslik olduğunu sezmiştim ya,Caminin cemati üç misli artınca bir şey diyemedim..."Bu ülkede ÜMMÜ gelinler çok oldukca cemaatte artar kıtaplarda batıl inançlarla doldurulur içinden çıkılmaz bir hal alır gider".

özgür deniz

15.07.2008 - 16:07

biz kim olduğumuzu hatırladığımız ve kimliğimize göre bir yaşamı erkekçe ortaya koyduğumuz zaman yeryüzü cennet olacak kuşkusuz...ama önce kim olduğumuza bir karar verelim..teşekürler ADEM BEY..