Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Pek ateşliydiniz!
Sabah-akşam Mısır da Mısır!
Mursi de Mursi!
Gitmeli Sisi!
Gelmeli Mursi!
Sizin desteğiniz ve İhvan-ı Müslimin’in direnişiyle gidecekti Sisi, gelecekti Mursi…
Desteğiniz ve nefesiniz o kadar kuvvetliydi ki, Mısır ordusunu çözüverecekti!
Darbenin ilk günlerinde, Abdurrahman Dilipak’ın, canlı yayında “Mısır Ordusu çözülüyor… Şu kadar asker kışlaları terk edip Mursi yanlılarına katıldı. Şuralardaki birlikler darbeye karşı çıktı.” sözlerini kulaklarımla duydum.
Meydanlarımız artık Tahrir ve Taksim değil, Adeviyye meydanları oldu!
Zafer işaretleri değişti, dört parmakla gösterilen “Rabia” oldu!
İhvan’a desteğimiz,
“Darbe”ye muhalefetimiz o kadar etkili ve güçlüydü ki, akşama-sabaha Sisi gidecek, Mursi gelecekti!
Ne oldu, Mursi geldi mi?
Sisi gitti mi?
Mursi gelmedi, Sisi gitmedi?
x x x
Suriye’de “kimyasal silah” patladı!
Siz, Mursi’yi gönderen, Sisi’yi getiren Kral’ın ayağına gittiniz!
Ne konuştuğunuz meçhul!
Ama Suudi ziyaretinden sonra, Mısır konusunda sus-pus oldunuz!
Sebep!
Sebep, Hüsnü Mahalli’nin, twitter’da paylaştığı şu haber olabilir mi:
“Arap medyasına göre Suudi İstihbarat şefi Bender: ‘kim bizi Esad'tan kurtarırsa 200 milyar doları alır’ demiş... Heyecan anlaşılıyor!!!!!!!”
x x x
Bir tespit de Ruşen Çakır’dan:
“Mısır olayında ne kadar suçladıkları, küfrettikleri adamlar varsa Suriye’de yanlarında. Bunun verdiği çok büyük bir moral çöküntüsü var. Bu sosyal medyada dört parmaklı insanlar var ya ABD’ye, AB’ye, Suudi Arabistan’a karşı çıkanlar, şimdi Suriye’de birlikteler.” (http://www.fikirzamani.com/rusen-cakir-abdye-abye-suudi-arabistana-karsi-cikanlar-simdi-suriyede-birlikteler/)
x x x
Dostum, rüzgârın önündeki mısır püskülü gibi savruluyorsunuz!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, benimblog.com'dan