Suriye’ye ilişkin yepyeni bir durum ortaya çıktı. Rusya Dışişleri
Bakanı Sergei Lavrov’un Moskova’da Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim
ile görüşmesi sırasında yaptığı “Kimyasal silahlarınızın tümünü bize
devredin” önerisine, Velid Muallim’in ‘kabul’ demesiyle rota değişti.
Velid Muallim, önceki gün (salı) Şam’ın kimyasal silahlarını Rusya’ya,
Birleşmiş Milletler’e ve ‘diğer ülkeler’e devredeceğini bildirdi. Bunun
nasıl mümkün olabileceği ayrı bir sorun. Nitekim, ABD Dışişleri Bakanı
John Kerry, ‘bir vakit kazanma taktiği’ olmaması gerektiği üzerinde
durdu ve “Çabuk, gerçek ve doğrulanabilir olması gerekir” dedi. Yani,
Suriye’ye yönelik ‘askeri cezalandırma seçeneği’ tümüyle ortadan kalkmış
değil.
Ama ne olursa olsun, Suriye’ye askeri harekât ihtimali, geçen iki haftaya oranla, artık, pek zayıf.
Suriye’ye ‘sınırlı’ ve ‘dar kapsamlı’ bile olsa, askeri harekât yapmaya
zaten pek teşne olmayan ABD Başkanı Barack Obama, bu gelişmenin üzerine
atladı ve Kongre’den çok istemiş olduğu ‘askeri harekâta onay’
oylamasını geciktirmesi talebinde bulunduğu bir ‘ulusa sesleniş’
konuşması yaptı.
Obama’nın konuşmasının şu bölümünü aktarmayı anlamlı buluyorum:
“Birçoğunuz şu soruyu sordunuz: Bu (yani Suriye’ye karşı girişilecek
askeri harekât) bizi bir başka savaşa doğru kaygan bir zemine sokmayacak
mı?.. Bir savaş gazisi açıkça ortaya koydu: Bu ulus savaştan yorulmuş
ve hasta düşmüştür. Cevabım basittir. Amerikan postallarını Suriye
topraklarına bastırmayacağım. Irak ve Afganistan’da olduğu gibi açık
uçlu bir eyleme girişmeyeceğim. Libya ve Kosova’da olduğu gibi uzun
süreli bir hava harekâtı yolunu izlemeyeceğim. Bu, açık bir amacı elde
etmeye yönelik belirli bir hedefe darbe indiren bir harekât olacaktır:
Kimyasal silahların kullanımını caydırmak ve Esad’ın savaş yeteneklerini
zayıflatmak.”
Buradan ne anlıyoruz?
ABD, Suriye’ye askeri harekâta girişse bile, bu, hiçbir şekilde Tayyip
Erdoğan’ın istediği gibi olmayacak. ‘Kosova türü hava harekâtı’nı Tayyip
Erdoğan açıkça talep etmemiş miydi? Ardından da, Türkiye’nin, ABD’nin
başını çekeceği ‘herhangi bir koalisyona katılmaya hazır olduğunu’ ilan
etmişti.
Şimdi dönüp Tayyip Erdoğan’a, “‘Her türlü koalisyona katılmaya hazırız’
diye dünya dış politika tarihinde pek rastlanmadık türden, bir ‘açık
çek’i, St. Petersburg’a gitmeden Obama’ya sunmuştunuz. St. Petersburg
sonrası bu açık çeki nasıl kırdırmayı düşünüyorsunuz? Obama’nın son
açıklaması ve tavrının arkasında mısınız, değil misiniz?” diye sormanın
yeridir.
Aslına bakılırsa, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’nin Rusya’nın
önerisine ‘yatması’na ve bunun başta ABD, ‘uluslararası kabul
görmesi’ne karşı bir televizyon programında, “Bugün, böyle kozmetik bir
yöntemle eğer geçmişte uygulanan o büyük suçu unutturmak adına nerede
olduğunun tespit edilmesi bile aylar alacak olan bir kimyasal silahlar
envanterinin çıkarılması veya devri gibi konuyla zaman kazandırılmaya
çalışılırsa, Beşar Esad’ın bundan sonraki katliamlarına yeşil ışık
yakılmış olur” sözleriyle, gelinen duruma ilişkin Türkiye’nin
rahatsızlığını yansıtmış oldu. Davutoğlu’nun sözleri –kâğıt üzerinde-
doğru. Suriye’nin Rusya önerisini kabul etmesinin, 21 Ağustos’ta
yaklaşık 1500 kişinin ölmesine neden olan kimyasal saldırı suçunu zımnen
kabul etme anlamına geldiğini belirtmesinin ve şu sözlerinin doğru
olması gibi:
“Böyle bir katliam işlenmeşse, bu katliamın mutlaka uluslararası hukuk nezdinde en net şekilde cezalandırılması bir zarurettir.”
Türkiye’nin Suriye dosyası: ‘Yine hüsran’, Cengiz ÇANDAR
GENEL HABERLER Misafir Yazar - 12.09.2013
Tarih: 12.09.2013
Okunma: 772
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
Özgür DENİZ
18.05.2013 - 12:15
Bir Söz.............‘’TELEVİZYON KÜLTÜRÜ DİYE MEFHUM TANIMIYORUM. TELEVİZYON; AYLAK, ŞUURU İĞDİŞ EDİLMİŞ, HİÇBİR ZAMAN DÜŞÜNME VE OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANMAMIŞ SOKAKTAKİ ADAM İÇİN İCAT EDİLMİŞ BİR NEVİ AFYONDUR. KÜLTÜRÜN DÜN DE, BUGÜN DE, YARIN DA TAŞIYICISI: KİTAP. HİÇBİR DÜŞÜNCE EMEKSİZ FETHEDİLEMEZ.’’ Cemil Meriç
Özgür DENİZ
18.05.2013 - 12:15
Bir Söz.............‘’TELEVİZYON KÜLTÜRÜ DİYE MEFHUM TANIMIYORUM. TELEVİZYON; AYLAK, ŞUURU İĞDİŞ EDİLMİŞ, HİÇBİR ZAMAN DÜŞÜNME VE OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANMAMIŞ SOKAKTAKİ ADAM İÇİN İCAT EDİLMİŞ BİR NEVİ AFYONDUR. KÜLTÜRÜN DÜN DE, BUGÜN DE, YARIN DA TAŞIYICISI: KİTAP. HİÇBİR DÜŞÜNCE EMEKSİZ FETHEDİLEMEZ.’’ Cemil Meriç