ŞİDDET MAÇTAN ÖNCE BAŞLAMIŞ
Elbette güvenlik zafiyeti de…
Bikere, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’la, Spordan Sorumlu Bakan Suat Kılıç’ın açıklamaları birbiriyle çelişiyor.
Çapkın’a göre; kapıların kırılması ve biletsiz seyircinin stada girmesi söz konusu değil!
Bakan ise, 10 kapının ve 6 turnikenin kırıldığını ve buralardan biletli ve biletsiz seyircinin girdiğini söylüyor.
Zaten ekranlarda her şey açıkça görülüyor: Stadyuma yüzlerce kişinin hiç kapı-turnike yokmuş gibi, derme çatma engellerden atlayarak girdiği görüntüler ortada… Bunlar kapısız yerden giriyor, demek bir de kapıları kırarak girenler var…
“Kapıları kırmak” ne demek?
Buralar stadın dışı ve polisin kontrolünde olduğuna göre, polis, niçin engel olmamış?
Kapıyı-turnikeyi kıranlar içeride ne yapmaz?
Bunun çok büyük bir tehlike olduğu daha o esnada değerlendirilemez miydi?
Sahanın içinde ve tribünlerde buna göre tedbir alınması gerekmez miydi?
Ayrıca, bir gurubun sahaya dalmasından önce, tribünlerde kavga edenler ekranlara yansıdı.
Oradaki kavgaya kimse müdahale etmedi.
Yani barbarlık,
İlkellik,
Şiddet,
Saldırganlık,
Kanunsuzluk,
Anarşi stat dışında başlamış,
Tribünlerde sürmüş ve
Nihayet, sahaya atlamış-sıçramış…
Bütün bunların bir güvenlik zafiyeti olmadan gerçekleşmesi mümkün mü?
Zaten, “Kapıların, turnikelerin kırıldığını” söyleyen Bakan’ın, bizzat kendisi, güvenlik zafiyetinin olduğunu itiraf etmiyor mu?
x x x
PROVOKASYON-OPERASYON
Beşiktaşlılar(!) bunu niçin yaptı?
Bir tahrik sonucu olması lâzım!
Ama sahada onları tahrik edecek bişey yoktu ki… Tam tersine, Beşiktaş’ı umutlandıracak bir pozisyon hâsıl olmuştu…
Galatasaray’ın bir oyuncusu kırmızı kartla atılmış, dolayısıyla, GS, bir kişi eksilmiş ve Beşiktaş, kaleye 22-23 metre mesafeden bir “serbest vuruş” kazanmıştı.
Bunların kışkırtması düşünülemeyeceğine göre; kışkırtma tribünlerden olsa gerek!
Provokasyonu seyirciler içinden biri veya birileri yapmış olmalı!
Kötü niyetli biri(leri)!
Beşiktaş’a operasyona çanak tutmak isteyen biri(leri)!
x x x
DEMEK 67 KİŞİ!
Olaylardan sorumlu olarak gözaltına alınan ve sonra serbest bırakılanların sayısı 67…
Statta bulunan seyirci sayısı 76 bin…
Yani seyircinin binde 1’inden,
Ülke nüfusunun milyonda 1’inden daha azı, memleketi dünyaya rezil etti…
76 milyonluk koca milleti huzursuz etti…
Demek, ülke gündemini değiştirmeye 67 kişi yetti…
Demek ülkenin dokusu gayet “kırılgan”mış!
x x x
NE DESEM?
Her yanından kemirir yurdumuzu azgın bir hırs,
Çekilen kahra lütuf, çileye ihsan mı desem?
Soramaz kimse cesaretle şeririn işini,
Astığı astık olur, kestiği kurban mı desem?
Neyzen TEVFİK