CUMHURBAŞKANINA SANSÜR, Hasan PULUR

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 27.09.2013

MİLLİYET


Cumhurbaşkanı Gül’ün Amerika’daki konuşmasının bir bölümüne, bir cümlesine sansür konulmuş.
“İnsaf!” diyeceksiniz...
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasına da sansür konur mu?
Konur, burası Türkiye.
***
ABD gezisinde finans uzmanlarıyla yaptığı sabah kahvaltısında, Taksim Gezi olayının başlangıcından gurur duyduğunu söylemiş.
Lakin bu konuşmanın içindeki “gurur duydum” cümlesi Cumhurbaşkanı’nın resmi internet sitesinde yayınlanmamış...
***
Ne demiş Cumhurbaşkanı?
Bazılarının hiç hoşuna gitmeyeceği laflar etmiş.
Çoğumuz, o gün, öyle değil miydik?
Hepimizin içinden Gezi eylemlerine katılmak gelmiyor muydu?
Ama sonra!
***
“Aman ha!” diye yazmadık mı?
Polis müdahalesi, molotof kokteyli, biber gazı, bomba, taş, sopa, cop, kalkan...
“Aman ha!” uyarımız boşa gidiyordu...
***
Ya ölenler, o fidanlar, Ankara’daki o komiser... Eğer Cumhurbaşkanı dahi konuşmasının düzeltilmesine izin veriyorsa...
Her zamanki gibi hemen ikiye ayrıldık...
Yüzyılların mezhep kavgasına kadar, Alevi-Sünni tartışmasına kadar...
Evet, bu memlekette düşünce özgürlüğü vardır. Lakin Cumhurbaşkanı’nın bir cümlesi de sansür edilirse!
Ne demiş Sayın Gül:
“Aslında ben bir açıdan bu olayların başlangıcı ile ilgili açıkçası gurur da duyarım, çünkü şundan dolayı; Türkiye’yi bilenler tanıyanlar, 10-15 yıl önce Türkiye hangi gündemler ile dünya kamuoyuna gelirdi veya Türkiye’nin problemleri neydi, bugün ise Türkiye’nin problemleri nedir diye baksınlar? İstanbul’daki olayların başlangıcı aynı Washington’da, Londra’da, New York’ta olduğu gibi çevre bilinci, şehrin yapılmasıyla ilgili, buraya bu bina yakışır yakışmaz kaygıları ile ortaya çıkan bir olay. Bu tip problemler başta demokratik ülkelerin, gelişmiş ülkelerin problemleri. Türkiye’nin problemleri buna benzer problemler haline geldi. Önce bunun bilinmesini isterim. Türkiye’nin problemleri, bu gösteriler, cinayetler, çok büyük işsizlikler, çok büyük antidemokratik uygulamalar veyahut da diktatörlükle, otoriterlikle ilgili değil. New York’ta da Washington’da da göreceğiniz benzer sebeplerle başlayan olaylar. Önce bunu bilmenizi isterim. O bakımdan da demek ki Türkiye’yi nereden nereye getirmişiz diye övünürüm. Dolayısıyla işin bu safhası ile ilgili zaten mesajları aldığımızı ilk gün söyledik. Hükümet de söyledi ve o doğrultuda zaten planlarını, projelerini revize etti. Ama büyük bir ülkede, 75 milyona, 80 milyona yaklaşan bir ülkede şüphesiz ki çeşitli radikal akımlar var. Bu radikal akımlar bunu bir fırsat bilerek bunun üzerinden daha sonra birçok illegal gösteri yapmaya başladı.”
***
Ya bu cümleler:
Bunlara ne buyrulur!
Müzik için haram diyemeyiz ama helal de diyemeyiz. İçeriği İslam’a uygun olmalıdır. Ama kadın sesi içeren müzik kesinlikle caiz değildir.”
***
“Çalgı aletleri, bunları çalmak, satmak ya da şarkı söylemekten para kazanmak, nefsi azdıran, örneğin diri bir kadının ya da şarabın heyecan verici niteliklerini anlatan şarkılar, çalgısız dahi olsa caiz değildir.”
***
“Şarkı ancak, ‘kadın sesi içermiyor, sözleri de dinen sakıncalı değilse’ dinlenebilir.”
***
“Okullara müzik dersi koyanlar inşallah Cenab-ı Hakk’ın gazabına uğrayacaklar!”  
***
“İşyerlerinin telefonlarında arayanı bekletme süresi içinde İslam zaviyesinden sakıncalı olabilecek türden müzik .”
***
“Hanefi mezhebine göre müziğin icrası da, dinlenmesi de haramdır. Bir değneğin, bir çubuğun bir yere ahenkli bir şekilde vurulması bile bu hükme dahildir ve haramdır.”
***
Ya bu cümleler?
Kimlerden mi?
Hayır, hayır “Cübbeli Ahmet Hoca”dan değil.

Tarih: 27.09.2013 Okunma: 828

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?