Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
TOBB Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak “yükseltir” diyor…
Sebep?
Kredi kartına sınırlama, “iç tüketimi yavaşlatacağından ve bunun da esnafa ve küçük işletmelere olumsuz yansıyacağından” enflasyonu artırır görüşünde! (Milliyet)
Haddizatında, “tüketimin kısılması” kısa vadede enflasyonu düşürür…
Fakat tüketimin düşmesiyle üretim de kısılırsa, bu, uzun vadede fiyatların yükselmesine sebep olabilir. Budak, herhalde, böyle bir etkiden bahsediyor.
Bununla beraber, ben tüketimin kısılmasından yanayım.
İki sebepten: Birincisi; tüketim kısılabiliyorsa, demek ki daha önceki kullanımda bir israf söz konusudur. Verimli bir ekonomide hiçbir şey israf edilmez.
İkincisi, daha azla yetinmeyi öğrenmeliyiz. Çünkü tükettikçe, bir yandan da dünyayı ve kaynakları tüketiyoruz. Bu da hem daha fazla kirlilik, hem de gelecek kuşakların hakkını gasp etme anlamına geliyor.
x x x
TOBB Başkan Yardımcısı, sözlerine şunu da ekliyor:
“Herkes ayağını yorganına göre uzatsın, hesabını doğru yapsın”!
İşte, kredi kartı konusunda insanımızın “koptuğu” nokta burası…
Kartı ele geçiren kendini durduramıyor…
Ayağını, yorganını ölçüp biçemiyor…
Şu anda “kredi kartı borçları” bir felaket!
Bu da “modern tefeci”leri türemiş vaziyette… Bu tefecilerden her gün cep telefonlarımıza “kredi kartı borcunuzu ödeyelim” mesajları geliyor… Herhalde, ananızın hayrına ödemiyorlar… Sizi daha beter bir batağa gömmek için bu “iyilik”ler…
Bu kredi kartı meselesi içten içe yürüyen, belki de cemiyeti çürüten, yiyen bir kurt…
Bir saatli bomba!
Birkaç ay evvel, iktidar, en yetkili ağızdan “kredi kartı problemi”ne dikkat çekmiş ve uyarmıştı. Bu uyarı boşuna değildi… Herhalde ciddi sıkıntılar hükümete yansımıştı.
Aslında, “taksitli satış”larda falan epey bir sınırlama geldi ama işletmeler “akıllı” maşallah; “satış”ın, “cezbetmenin” bir yolunu buluyorlar…
Meselâ, diyorlar ki, “şimdi al, seneye öde”…
Cebinizden beş kuruş çıkmadan bisürü “mal sahibi” oluyorsunuz… Ödeyeceğiniz sene hiç gelmeyecekmiş gibi gözüküyor… Hâlbuki 3-4 ay sonra geliveriyor… Çünkü zaten yılın son aylarındasınız!
Bunlar hiç hesaplı alışverişler, değil… Daima ayağımızı yorgandan çıkartan alavereler!
Hal böyle olunca; kredi kartına tedbir gerekiyor… “Limit” şart oluyor…
x x x
YÜRÜMÜYOR
Ne oldu böyle birden bu geminin çarkına?
Çarkı kırılmış ama kimse varmaz farkına,
Şimdi laf ebeleri artık yaksınlar kına…
Kimi dut yemiş susar, demeç verir kimisi,
Yürümüyor ne yapsan, lafla peynir gemisi!
Aziz NESİN
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 30 Ekim
