Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Seçimlerin olmazsa olmazı “kaset”ler piyasaya sürülmeye başladı!
Başlamasıyla birlikte, “kaset ahlakı” nutukları da verilmeye başlandı!
Kasetlere karşı nasıl hareket edilmeli?
Daha önce nasıl hareket edilmişti?
Muhalefete ait kasetler piyasaya sürülünce, iktidar yanlıları ellerini ovuşturarak, millete “ahlâk dersi” vere vere duyurulmasına, yayılmasına yardımcı oldular…
O vakit diyorlardı ki siyasetçinin “özel hayatı” da konuşulur… “Seçmenin kendisini yöneteceklerin özel hayatını bilmeye hakları vardır.” Bu görüşü en fazla da “Akit” gazetesi savunuyordu.
x x x
Şimdi çıkan ve çıkması muhtemel kasetlerin ise iktidar partisi mensuplarına veya yakınlarına ait olduğu/olacağı anlaşılıyor.
Bu vaziyette, yandaş medyanın ve özellikle Akit’in tavrı ne olacak?
Bunu Emin Çölaşan’dan öğreniyoruz. Çölaşan, kendisine bir kaset geldiğini ve bunu seyrettiğini belirttiği, 27 Kasım tarihli, “Kaseti gördüm” başlıklı yazısında şunu söylüyor:
“Akit
yazarlarından Hasan Karakaya’nın dünkü yazısı özetle şöyle:
‘Gazetecilikle hiçbir alakası olmayan tamamen özel konularda ve dört duvar
arasında yapılan konuşmaları gazete köşelerinde mi okuyacağız?
İş bel altı vurmaya geldiyse, evlere, aileye ve çocuklara geldiyse, ben alasını
yazarım ama bu kıbledaşlığa sığmaz.
Bu tacizler ne hikmetse cemaat mensuplarının bulunduğu yerlerde yapılıyor… Eğer kavga edeceksek bel altı vurmayalım. İğrençlik yapmayalım, çirkefleşmeyelim.
Bir insan kardeş bildiği insanlara güvenmeyerek ve her an bel altı vuruş yaşayacağını düşünerek yaşarsa, buna yaşamak mı denir?”
x x x
Demek, “bel altı vurmak”; “iğrençlik”, “çirkeflik”…
Peki, 2010’da Baykal’a, 2011’de MHP milletvekili adaylarına yapılanlar ne idi?
Karakaya’nın yazısında ilginç bir ifade var: “Kıbledaşlık”!
Anlaşılan, “kıbledaş”sanız, bel altı vurmak iğrençlik oluyor. “Kıbledaş” değilseniz her türlü iğrençlik, çirkeflik yapılabilir. Kimler birbirinin “kıbledaş”ı? Onu da ancak kendileri bilirler!
x x x
HALK TV’NİN KOMİK KASET AHLAKI
Çölaşan’ın “Kaseti gördüm” başlıklı yazısının yayınlandığı akşam, Halk TV’de, Azmi Karamahmutoğlu, Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacir, “kaset” olayını konuştular…
İki saat boyunca “kaset”in içeriği, kasetteki erkeğin, çok önemli bir siyasetçinin yakını olduğu tekrar tekrar dile getirildi.
Sonra ne dediler, biliyor musunuz?
“Biz kaset savaşlarını tarafı olmayız… Bize, sakın kaset falan göndermeyin, yayınlamayız. Herkesin özel hayatı kendisini ilgilendirir.”
O vakit, kardeşim, neden iki saat boyunca kasetten, kasetin içeriğinden bahsettiniz?
x x x
MIZRAK
Bakan müstakbele, maziye, hâle;
Görür, mahkûmdur millet zevale,
Girer zanneylemek mızrak çuvala,
Teşebbüs etmedir emr-i muhale!
Neyzen TEVFİK
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 20 Kasım