Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Mecburen uzlaşacaklar!
Ne diyor AKP’nin gazeteci-televizyoncu milletvekili; “Emniyeti cemaate bağladık!”
Eeee, bu kadar mı?
Yani cemaat mensupları sadece Emniyet Teşkilatı’na mı alındı?
Bürokraside, misâl; Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında hiç mi yok?
Dolu!
Elbette diğer pek çok devlet kurumunda da…
AKP-Cemaat o kadar iç içe girmiş/geçmiş vaziyette ki ayrılmaları imkânsız gibi… Ayrılırlar, o vakit, parti de tam ortasından çatırt diye bölünür…
Bunu kim göze alabilir?
Camaatten bir tanıdığım var… Yeni görüştük… “Dershaneler kapatılıyor” diye ne AKP’ye, ne parti başkanına en ufak bir kızgınlık-kırgınlık var! “Ak Parti” diyor da başka bişey demiyor. Adeta, kapatılmanın olmayacağından, eninde sonunda anlaşılacağından emin!
İktidarın zirvelerinden isimler sayıyor, “şu şu bizim cemaatten” diyor… O saydığı isimlerin aşılması, onlara rağmen Meclis’ten bir yasa çıkarılması mümkün gözükmüyor!
Nitekim bazı milletvekillerinin açıktan karşı çıktıklarını görüyorsunuz.
Olay, cemaatin yüzde 1’lik, 3’lük, 5’lik oy gücü değil…
Her şey biyana, Cemaatin medya gücünü, iktidar karşısına alabilir mi?
Bir milyondan fazla haneye ulaşan gazeteler, milyonlarca “seçmen”in seyrettiği televizyonlar…
Bunların muhalefetinin ne kadar yıkıcı olabileceğini düşünebiliyor musunuz?
Hatta seçim sathı mailinde, sadece bunların “desteğinden” yoksun olmak bile AKP için göze alınabilecek bir kayıp olamaz!
Zaten görüyorsunuz, şimdilik, bu medya herhangi bir muhalefet başlatmış değil! Bibakıma, sadece nefs-i müdafaada kalıyor.
Biri 4 ay sonra olmak üzere, bir buçuk yıl içinde 3 seçim yapılacağına göre, AKP, böyle bir destekten katiyen mahrum olmak istemez.
Onun için “uzlaşmak” zorundalar!
Hem de çok kısa bir süre içinde!
Yılbaşına kalmadan!
x x x
UZLAŞMA NASIL OLABİLİR?
Önce, “düzenleme çalışmaları tamamlanmadı” gerekçesiyle ilgili yasa ertelenir… En az seçim sonrasına…
Ondan sonra Allah kerim…
“Çalışmalar”, “çözüm arayışları” sürer, sürer, sürer…
İş zamana yayılır…
Yıllara…
Zaman zaten her meseleyi çözer…
x x x
TÜRK
AKP’li bir prof, “Türk diye bir ırk yok” demiş… Devam etmiş, “Türk bir sentezdir.”
Buna bir fikir olarak saygı duyulabilir… Zaten, biz de ırkçılık yapmıyoruz. O “sentez”e saygı duyulmasını bekliyoruz
x x x
HOYRAT
Türk’ü bul
Türk’ü ara, Türk’ü bul
Vur mızrabı tellere
Her nağmede türkü bul...
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, siyasikarikaturler.blogspot.com'dan.., 20 Kasım