MİLLİYET
Görünen
o ki... Milli Güvenlik Kurulu 2004 yılında “Cemaati bitirme” kararı almış.
Sonraki yıllarda da bu kararın devamı sayılabilecek kararlar alınmış...
Ancak Cemaat bitmek yerine hızla büyümüş... Bitirilen TSK
olmuş...
Cemaat kalemleri kağıt üstünde kalan cemaat aleyhindeki kararları suçlama
konusu yaparken... AKP kalemleri tam tersine Cemaat’in beslenip büyütüldüğüne
işaret ediyor. Örneğin Yeni Şafak Ankara
Temsilcisi Abdülkadir Selvi dün soruyor:
“2004’ten önce kaç valiniz, kaç milletvekiliniz, kaç bakanınız, kaç
üniversiteniz vardı, 2004’ten sonra kaç valiniz, vekiliniz, bakanınız,
üniversiteniz oldu?”
Bu arada Bülent Arınç diyor ki:
“... Böyle bir karar alınmış olsa bile bu sadece hükümete - tavsiye
edilmiş- olabilir, hükümet de böyle bir tavsiyeyi kesinlikle yerine
getirmemiştir.”
Soru: MGK
aynı süreçte PKK ile ilgili kararlar da aldı. Bunlar da aynı şekilde rafa mı kaldırıldı?
Ne kadarı uygulandı?
Askerler MGK’de alınan kararların uygulanmaması üzerine hiç rahatsızlık
göstermedi mi? Hani askeri vesayet vardı?
2004 toplantısına katılan Hilmi Özkök ve Aytaç Yalman’ın, Ergenekon
ve Balyoz davaları sürecinde “2004 yılında alınmış bir irtica ile mücadele
kararı” var şeklinde bir hatırlatma yapmamış olmaları ayıp değil mi?
Bakalım bavuldan daha neler çıkacak?
Muğla kömürü...
Başbakan
Muğla’ya gelirken her türlü toplantı ve gösteri
yasaklandı. Bu yüzden cenazelerin bile kaldırılamadığı
haberleri internet sitelerine düştü... Bu demokrasi ayıbının bir
sebebi son günlerde termik santral işçilerinin
yaptıkları gösteriler olmalıydı.
Muğla’nın Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy Termik santralleriyle kömür
ocakları geçen ağustosta özelleştirme sürecine alındı, 26 Kasım
2013 tarihinde de ihale ilanı çıktı.
Yaklaşık 5 bin
kişinin çalıştığı bu tesislerde özelleştirme gerçekleştiği takdirde Tekel
sürecinde yaşandığı gibi memurlar başka illere gönderilecek, 4C’li taşeron
işçileri ise kapının önüne koyulacak.
Bu konuda geçen hafta ortak basın toplantısı düzenleyen CHP Muğla
Milletvekilleri Prof. Dr. Nurettin Demir, Ömer Süha Aldan ve Tolga
Çandar sordular:
- Özelleştirme sonucunda bu tesislerde çalışanların durumları ne olacaktır?
Derhal işten mi atılacaktır? Özelleştirme kararı alırken, bu işçilerin
haklarının korunması üzerine ne yapmayı düşündünüz? Ya da düşündünüz mü?
Ciddi bir hükümet sokağa çıkma yasağı yerine bu
soruların yanıtlarını verir...
Prof.
Halil
İnalcık, Prof. Sadun Aren, Prof. Korkut Boratav, Prof. Mümtaz Soysal...
Geçmiş
yıllarda “Mülkiyeliler Birliği Büyük Ödülü”ne layık görülen isimlerden
birkaçıydı... Birlik, geçenlerde yaptığı toplantıda 2013
Mülkiyeliler Birliği Büyük Ödülü’nün sahibini belirledi; Gezi Direnişi boyunca eşit, özgür, demokratik
ve çevreye duyarlı SBF öğrencileri!
Gezi Direnişi’ne katılanlar sürekli cezalandırılırken... Mülkiyeliler Birliği
de tam tersine, katılanları bu şekilde ödüllendiriyor...
Erkek
gardiyanların “kadınları türlü pozisyonlara sokarak” yaptığı “çıplak arama eylemini” savunan Adalet Bakanı “Utandırmadan soyuyoruz” diyor.
Onlar neyse de bu suça
ortak olan “kapanan AKP’li kadın milletvekilleri” de mi bu soyma işleminden
utanmıyor?
Akif
Kökçe