Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Doğrusu, Hakan Şükür’ün istifası bende şaşkınlık yarattı. Çünkü AKP-Cemaat arasındaki buzlar erimiş, anlaşmaya varılmış, en azından sorunlar seçim sonrasına ertelenmiş gibi gözüküyordu.
Hele, Şükür’ün istifa gerekçelerinin merkezine “dershane” meselesini koyması daha da şaşırtıcı… Zira bizzat Hükümet Sözcüsü Arınç’ın açıklamalarıyla o işin 2020’lere uzatıldığı yani kapatmadan vazgeçildiği ilân edilmişti.
Demek, kamuoyuna söylenen başka, içeride yaşananlar başka!
Demek, parti-cemaat arasındaki “mücadele” içten içe sürüyor.
İki taraf arasındaki “çatışma” küllenmeye yüz tutmuşken Şükür’ün istifası, haddizatında, “savaş”ın şiddetle devam ettiğini ve belki daha da şiddetleneceği ihtimalini ortaya çıkarıyor.
16 Aralık Pazartesi akşamına Şükür’ün istifası damgasını vurmuşken, Salı sabahı ülke gündemine bomba gibi bir haber düştü: BÜYÜK YOLSUZLUK VE İHALE OPERASYONU
Operasyonda kimler gözaltına alınmış?
5-6 sene evvel Orgeneraller gözaltına alınırken yandaş medyanın kullandığı bir deyimle söylersek, “deve dişi gibi adamlar”…
Müteahhit Ali Ağaoğlu,
Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan,
Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir,
Ve İçişleri bakanı Güler’in,
Şehircilik Bakanı Bayraktar’ın,
Ekonomi Bakanı Çağlayan’ın oğulları…
Bu “deve dişi” gibi isimlere kim dokunabilirdi ki?
Hakan Şükür’ün istifasından yarım gün sonra böyle bir operasyonun meydana gelmesi parti-cemaat çekişmesini akıllara getirmiyor mu?
Tabii hadise çok taze olduğundan, üzerinde daha fazla konuşmak için gelişmeleri görmek lâzım!
x x x
İSTİFANIN GÖSTERDİĞİ DİĞER HUSUSLAR
Şükür, istifa gerekçelerinde “Hizmetten başka amacı olmayan bu hareketin milyonlarca gönüllüsünden biri olarak Hizmet’e ve Muhterem Hocaefendi’ye karşı takınılan hasmane tavırları, atılan mesnetsiz iftiraları, yapılan bütün hakaretleri ben üzerime alıyorum.” diyor.
Bu açıklamada ne var?
“Hizmet” hareketinin milyonlarca gönüllüsünden bahsediyor, bu bir. Evet, abartıyor olabilir ama herhalde cemaatin oyu, iddia edildiği gibi %1 de değildir.
İkincisi, Hocaefendi’ye yürekten bağlılığını vurguluyor ki, bu “bağlılık” parti başkanına bağlılığa benzemez… İkisinden biri tercih edilecekse, kimin tercih edileceğini açık-seçik kanıtlıyor.
Hani, “bu kavgada hükümet kazanır, cemaat biter” diyenler var ya… Hayal görüyor!
Cemaatlerin kökleri çok derindedir… Bugünden yarına devrilmezler, bitmezler.
Partiler ise genellikle dönemseldir… ANAP’ı, Doğruyol’u hatırlayan kaldı mı? Kuşkusuz, AKP’nin akıbeti de ANAP’tan farklı olmayacaktır.
x x x
AĞ
Hakikati demekten öyle korktuk…
Akılla hakikat arasında örümcek ağ bağladı.
Bahtiyar VAHAPZADE
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, GIRGIR’dan, 11 Aralık