Oy gizli, haber kutsal, yorum
hürdür.
Kazara, sular akmasa,
Elektrikler kesilse,
Dere yatağındaki binaları sel götürse “Ergenekon”dan biliyorlardı…
Bu hâl, “darbeci”,
“çeteci” dedikleri aydınları, askerleri Silivri’ye doldurduktan, artık “dalgalı
operasyonlar” bittikten yıllar sonra bile, iktidarın, “memlekette çeteler kalmadı” türkülerini dillerine pelesenk
etmesine rağmen sürdü gitti…
En son, Afyonkarahisar’daki
patlamayı “Ergenekon”a yüklendiğini,
o günlerde, Sandıklı’da işitmiştim…
Neyse ki ondan bu tarafa, çok şükür herhangi
bir vukuatta “Ergenekon”un
suçlandığını duymadık…
Demek yeni bir “zanlı” varmış!
Cemaat!
Sosyal medyada bir vatandaş yazmış: “Gökten kurbağa yağsa Cemaatten
bileceksiniz”!
Haksız mı?
Son aylarda memlekette ne iş olsa, işaret
parmakları aynı istikameti gösteriyor: Cemaat!
Bir siyasetçiye veya yakınına ait
kasetler-resimler yayınlanıyor… Kim yaptı?
Cemaat!
Hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet operasyonu… Kim
yaptı?
Cemaat!
Orduya komplo… Kim yaptı?
Cemaat!
Toplum mühendisliği, darbe girişimi, mini
darbe… Kim yapıyor?
Cemaat!
Vs. Vs.
Bu ithamlar, inanmak isteyenler için
harikulade bir “toplum mühendisliği”!
Çünkü bu yavelere inananlara göre;
hükümetler, belediyeler asla hata yapmaz, katiyen ihmallerde bulunmaz, hiçbir
olumsuzlukta mesuliyetleri yoktur.
Bütün aksaklıklar,
Eksiklikler,
Kötülükler, hep art niyetli kişi ve “örgüt”lerin işidir…
Ülkede yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet yoktur!
Ne vardır?
Çeteler!
Darbeciler!
Paralel yapı…
x
x x
BATAK
Tepemize çıkardık
zatıâlilerini,
Pek beğendi yerini.
Şimdi arıyoruz suçlu diye
birini.
İşler gün günden batak,
Kalmadı yorgan, yatak…
Aziz NESİN