Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.

           

 

Başrollerde Uğur Aslan var.

Türkiye’deki yardım toplama faaliyetlerinde de, Almanya’daki yardım toplama faaliyetlerinde de. Bu gerçek, yüzlerce görüntüyle sabit…

İnsana güven telkin eden, bu temiz yüzlü romantik sunucu halen Kanal7 ve Fox’ta, 2 kanalda birden insanlara yardım eden programlarda sunuculuk yapmaya devam ediyor.

Almanya’da toplanan paraların büyük bölümünün Türkiye’ye transfer edildiği mahkeme kayıtlarına geçiyor.

Para transferinin adresi hep Kanal7’yi gösteriyor.

Almanya’daki tutuklu sanıkların Kanal7’den maaş aldıkları ortaya çıkıyor.

Almanya’daki ve Türkiye’deki Deniz Feneri’nin aynı yerden kumanda edildiği ayan beyan bu kadar ortadayken, Türkiye’deki sorumlular ve AKP cenahı ısrarla her iki ülkedeki Deniz Feneri Derneği’nin birbiriyle irtibatlı olmadığını söylüyor.

En son, TBMM eski başkanı bakın neler demiş:

*                 *                 *

"Allah belalarını versin

Arınç, Deniz Feneri Derneği'ne TBMM Üstün Hizmet Ödülü verdiklerini, bu derneğin yetkililerinden aldığı bilgiye göre Almanya'daki derneğin isimlerini kullandıklarını, ilgilerinin olmadığının kendisine söylendiğini belirtti. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Deniz Feneri Derneği çok güzel çalışmalar yapıyordu. O yüzden ödüllendirmeyi uygun bulduk. Faaliyetlerinin bir bölümünden de haberdardım. TBMM'nin lokantası yenilenince eskileri bunlara verdik. Almanya'da aynı adı taşıyan dernek yöneticileri eğer yoldan çıktılarsa Allah belalarını versin” (Hürriyet)

*                     *                      *

Her şey bu kadar açıkken, Almanya’daki Deniz Feneri’nin Türkiye’dekiyle alâkası yok demek, bütün milletin zekâsına hakaret değil mi?

Tamam, Atatürk’ün 10’ncu yıl nutkunda övdüğü kadar zekî olmayabiliriz ama sizin zannettiğiniz kadar da “ayı oğlu ayı” değiliz.

*                 *                 *

Türkiye’de Neden Soruşturma Açılacağı Yerde Korunuyor?

 

Üç milyon Türk’ün bulunduğu Almanya’da toplanan para 80 milyon avrodan fazla.

Yetmiş milyon Türk’ün bulunduğu Türkiye’de toplanan, yukarıdaki rakamın birkaç katından aşağı olmaması gereken para ne kadar, acaba?

Kimse bilmiyor?

Ne Türkiye’de toplanan miktarın ne kadar olduğunu, ne de Almanya’da toplanıp da büyük bölümü Türkiye’ye bavullarla gelen paraların ne olduğunu bilen var?

Almanya’da küçük bir meblağ için dava açılıyor, sorumlular yargılanıyor. Üstelik bu sorumlular Türkiye’deki ağaların emir ve kontrolü altında faaliyet gösteriyorlar. Yani, ikinci üçüncü dereceden sorumlular.

Fakat asıl büyük meblağ ve büyük sorumlular Türkiye’de olduğu halde, bırakın davayı, inceleme bile başlatılamıyor.

Neden?

Çünkü dava açılan yerde vatandaşa hizmeti esas alan ciddi bir devlet var.

Burada ise, gücü eline geçirenlerin saltanat sürdüğü keyfî bir devlet…

*                 *                 *

Türkiye’de savcılar neden harekete geçmiyor, diye soruluyor!

Ellerinin kollarının bağlı olduğunu tahmin ediyorum.

Bu gibi durumlarda, savcıları harekete geçirecek hukukî bir düzenlemenin mevcut olduğunu hiç zannetmiyorum.

Yakın geçmişte, yıllarca Kızılay Derneğindeki yolsuzluklar konuşulmuştu. O hadisede, hiç kimse hakkında dava açıldığını, hatta olaya bir savcının müdahale ettiğini bile hatırlamıyorum.

Anladığım kadarıyla, Dernek-Vakıf işlerini yargı denetiminden muaf düzenlemişler.

Keyfî devletlüler.

*                 *                 *

 

Üstatlardan

 

İki tartışmacı arasında, öfkeye kapılanın haksız olduğuna bir yüz konulabilir. Menippe Jupiter’e şöyle der: “Cevap vereceğin yerde yıldırıma başvuruyorsun, o halde haksızsın.”

                                               Diderot

*                 *                 *

 

Yara

 

Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim.

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim,

Adam aldırma da geç git diyemem, aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, Hakk’ı tutar kaldırırım.

 

                                               Mehmet Akif

 

Önceki Yazılar

Tarih: 12.09.2008 Okunma: 734

YORUMLAR