İKTİDAR, YOLSUZLUK, RÜŞVET VE VİCDAN

Neslihan KORUTÜRK - 20.01.2014

Bu dünyada herkese yer var.


 

15 Ocak Çarşamba akşamı, Mehtap TV’deki programda, Zaman’ın kıdemli yazarı Hüseyin Gülerce dedi ki; “11 yıllık Ak Parti iktidarı esnasında hiç mi yolsuzluk yoktu da seçime 3 ay kala yolsuzluk ve rüşvet ortaya çıktı. Yok derseniz inanmam, çünkü var.  Benim vicdanım bunu bitürlü kabul etmiyor”.

Vicdanî bir isyan!

Biz de vicdanla ve insafla yaklaşalım…

11 yıl boyunca, yolsuzluk iddiaları karşısında değişik hâller yaşadık…

Birinci hâl: Kayseri Belediyesindeki iddialar günlerce konuşulmuştu ve bildiğimiz kadarıyla bir savcının bile soruşturmasına konu olamamıştı… Belki de gerçekten iddialar asılsızdı…

İkinci hâl: Deniz Feneri davası… Yıllarca konuşuldu, Alman Yargısı delilleri ve şahısları bildirdi… Geniş kapsamlı bir soruşturma açıldı… Sonra, soruşturma, davanın savcılarına yöneldi. Savcılar beraat etti… “Fener”in akıbeti meçhul! Gülerce, 3-4 hafta önceki bir programda, “Deniz Feneri konusunda ısrarcı olduk mu?” diye bir özeleştiri yapmıştı.

Üçüncü hal: AKP’li bazı ilçe belediye başkanlıklarında yolsuzluk soruşturmaları açıldı… Bazı başkanlar görevden alındı, bazılarını bizzat AKP yönetimi partiden ihraç etti.

Buradan çıkan sonuç; birincisi, savcıların, 11 yıllık AKP iktidarı esnasında, bu partiye yönelik hiç soruşturma açmadığı doğru gözükmüyor (Bugünkü Milli Gazete manşeti: AKP’li 600, CHP’li 454, MHP’li 232, BDP’li 96 belediye hakkında soruşturma sürüyor).

İkincisi; soruşturmalar kolay ilerleyemiyor, akamete uğruyor, yıllarca sürüncemede kalabiliyor.

x    x    x

GÜLERCE’NİN VİCDANI BERRAK MI?

Bununla beraber; biz yukarıda yazdıklarımızı yok sayalım…

Savcılar, Gülerce’nin dediği gibi, 11 yıllık AKP iktidarına yönelik hiçbir yolsuzluk soruşturması açmamış olsunlar… Bu vaziyette de karşımıza iki durum çıkar:

Bir, AKP 11 yıl boyunca tertemiz bir partiydi, son birkaç ayda şeytana uydu… Hatta burada bile “şeytana uyup uymadığı” yargılama neticesinde ortaya çıkacak.Bu durumda 17 Aralık'taki soruşturmalar gayet doğal...

İki, Hüseyin Gülerce’nin, “yolsuzluk yok derseniz inanmam, çünkü var” hükmü… Gülerce, bu “hükmü”nü yarım saat boyunca ısrarla sürdürüyor ve ısrarla; “Vicdanım kabul etmiyor” diyor.

Vicdanlı olmak, vicdanın sesini dinlemek gibi fazilet var mı?

Gülerce'nin “Yolsuzluk yok derseniz inanmam, çünkü var” cümlesinden kastı, herhalde, ücra ilçelerdeki değil, bütün iktidarı ilgilendiren, saran yolsuzluklar olmalı, değil mi? Çünkü Gülerce, “çünkü var” derken o kadar ısrarlı ve kararlı ki, 11 yıllık iktidar, baştan beri adeta yolsuzluk batağında!

Hâl böyleyken, Sayın Gülerce, 25 Aralık 2013 Çarşamba günkü programda, kararlı bir şekilde “oyunu Ak Parti’ye vereceğini” de açıkladı.

Bu işte bir gariplik yok mu? Hem “bu partide 11 yıldır yolsuzluklar var, aksine inanmam” diyeceksin, hem de aynı partiyi oyunla destekleyeceksin!

Burada vicdan rahatsız olmuyor mu? Sızlamıyor mu?

Bu nasıl vicdan?

Tarih: 20.01.2014 Okunma: 904

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?