Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
17 Ocak Cuma günü, bir komşumuzun annesinin cenaze namazı için Söke’deydik. Cuma olduğu için, namaz öncesi, müftü vaaz veriyor. “Kuraklık felaketinden, insanların bozulmasından ve küresel ısınma”dan bahsetti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gönderdiği talimat gereği, “yağmur duası” yapılacağını bildirdi. Böylece, o gün, bütün camilerde, yağmur duası yapıldı.
Ben hayatımda, Ocak ayında “kuraklık”tan bahsedildiğini hiç duymamıştım. Bizden 15-20 yaş büyük olanlar da, ekranlarda, böyle bir kuraklık görmediklerini dile getiriyorlar.
TEMA Vakfı, 20 yıldır, “Türkiye çölleşiyor” diye feryat ediyor. TEMA’cı olarak biz de ulaşabildiğimizce, dilimizin döndüğünce yaklaşan felakete dikkat çekmeye çalışıyoruz.
Bugün, meteoroloji uzmanları, Ocak ayında, Mayıs-Haziran sıcaklarıyla karşı karşıya olduğumuzu söylüyorlar… Ki söylemeseler de görüyor, yaşıyoruz.
Barajlardaki sular dibe iniyor… Pek çok gölün kuruduğu bildiriliyor.
Bazı şehirlerde 15 günlük su kaldığı vurgulanıyor.
Vaziyet bu kadar vahimken; Tarım ve Orman Bakanları gayet rahat… Vatandaşın da sakin olmalarını istiyor… Çünkü kuraklığa karşı “kriz planları” varmış. Lâkin o planları neymiş, onu söyleyip de halkı rahatlatmıyorlar!
x x x
VATANDAŞ NE YAPMALI?
Her şeyin, aklınıza gelen her şeyin tüketimini azaltmalı…
Çünkü giydiğimiz ayakkabıdan, yediğimiz ekmeğe; kullandığımız cep telefonundan, plastik eşyalara kadar her malın üretiminde su harcıyoruz. Bir kilo buğday için bin, bir küçük pet şişenin üretimi için 9 litre suya ihtiyaç var.
Başta su olmak üzere hiçbir şeyi israf etmemeli… Türkiye’de, günde 6 milyon ekmek çöpe atılıyor.
6 milyon ekmek… O kadar ekmek üretiminde, ne kadar su harcandığını, varın hesap edin!
x x x
POLİSE DE GÖREV DÜŞÜYOR
Yağmur ve kara hasretken, suyumuz hızla tükenirken, polis, TOMA’ları vasıtasıyla bol keseden su fışkırtıyor. Dün, TV’lerde, 3 kişilik bir eylemci grubuna bile TOMA’yla su sıkıldığı görüntüleri vardı. Hem de dakikalar boyunca… Bu korkunç bir israf!
Ayrıca, eylemcilere böyle yerli-yersiz su sıkılması zulüm değil mi?
Bize yağmur vermemekle, Allah, bu zulmü de cezalandırıyor olmasın!
Öte yandan, bu su kıtlığında, polis su fışkırtmaya devam ederse, korkarım, vatandaş, sırf TOMA’lar kendilerine “su sıksın” diye meydanlara çıkacak!
x x x
KURU FASULYE VE PATATES FİYATLARI
Kuru fasulye, 3-4 liralardan 12 liralara; patates, 1 lirayken, İzmir’de 3,5, İstanbul’da 5 liraya fırlamış…
Tarım Bakanı Mehdi Eker’in buna cevabı; “zamlar gerçek değil”…
Demek, patates 3,5-5 liraya satılıyor ama vatandaşın cebinden hâlâ 1 lira çıkıyor…
Mucize!
Bakan’ın, “yok” demesiyle böyle bir mucize gerçekleşiyor. Böylece “zam” yalan oluyor!
Eker, devamla; “Fasulye ve patates fiyatlarındaki artış ‘KAOS LOBİSİ’nin işi” diyor.
Arka arkaya kurduğu iki cümlede, hem “zam gerçek değil”, hem de “artış kaos lobisinin işi” diyebilmek… Bence bu da ayrı bir mucize!
Üstelik, “kaos lobisi” kavramı da literatürümüze girmiş oluyor!
Güle güle kullanın!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 15 OCAK