Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Dershanelerin kapatılması tartışmasıyla başlayan, “yolsuzluk ve rüşvet” soruşturmalarıyla tırmanan gerginlikte, AKP’den 3 milletvekili istifa etti.
İktidar partisinde Cemaatçi milletvekili bu kadar mıydı?
Misâl, Arınç’ın, Babacan’ın da Cemaat’e yakın olduğu söyleniyordu. Bu iki Bakan, AKP-Cemaat kavgasında açıkça Cemaat’in karşısında olduklarını, camiayı suçlayarak gösterdiler.
Tartışmalar tırmanırken, AKP içinden hiçbir milletvekilinin Cemaat’i savunduğuna şahit olmadık.
Bu, AKP içinde Cemaatçi milletvekili kalmamış olduğundan mı?
Derken, dün Meclis’te ilginç bir şey oldu…
Gece yarılarına kadar çalışılarak, kavga-dövüşle, tekme-yumrukla komisyonlardan geçirilip, Genel Kurul’da tartışılan “HSYK kanun teklifi”, oylanmak üzereyken askıya alındı.
Bunun sebebi ne olsa gerek?
Sadece muhalefetin direnci, sadece AB’nin “tavsiyeleri” mi?
Acaba, bu “askıya alma” kararında, AKP meclis grubunun “fire” verme ihtimali de etkili olmuş mudur?
Olabilir! Çünkü Cemaat ve AKP’nin tam olarak ayrışmadığı kanaatindeyim. İktidarın meclis grubunda kalabalık bir Cemaat yanlısı olduğunu tahmin ediyorum.
Sadece Meclis’te mi? Yüzlerce AKP’li belediye başkanı içinde hiç mi Cemaat’çi yok?
Bu reisler, 5 sene evvel seçildiğine ve o günlerde AKP-Cemaat etle tırnak gibi iç içeyken kim bilir ne kadar Cemaatçi aday gösterilmiş ve seçilmiştir?
Bunlardan hiçbirisinin partiden ayrıldığını duymadık!
Aslında, iplerin kopmadığının bir göstergesi daha var:
Cemaatin sözcüleriyle AKP’liler tartışırken, AKP’liler diyor ki; “biz hiç Cemaatten bahsettik mi?” “Sayın Başbakan’ın ağzından hiç ‘Cemaat’ kelimesi çıktı mı?”
Doğru!
Ağızlarından hiç “Cemaat” kavramı, Cemaati doğrudan suçlayan bir söz çıkmıyor.
Dikkat edilirse, “paralel yapı”, “komplo”, “kaos lobisi” ve bunun gibi kafalarda net resimler oluşturmayan, daima karanlık noktalar bırakan sisli laflar ediliyor.
Cemaatin yayın organları ise AKP’ye ve hükümete direkt hücumlardan, sert eleştirilerden kaçınıyor.
İktidar medyası en ağır suçlamalarda bulunsa, Fethullah Gülen’i hedef tahtasına oturtsa bile, Cemaat medyası iktidarın ileri gelenlerine böyle saldırılar yapmıyor… Gayet yumuşak, partiyi ve hükümeti hedef almadan, “tayinler”, “görev yeri değiştirmeleri” gibi icraatları tenkit ediyorlar.
Bütün bunlar AKP ve Cemaatin tamamen ayrışmadığını, iplerin kopmadığını gösteriyor.
Tabanda da kopma olmadığı kanaatindeyim… Kopanların, AKP dışında bir partiye gönüllerinin kolay kaymayacağı görüşündeyim.
Nitekim bir ay kadar evvel, Cemaat’in önde gelen üç isminden 2’si (Bulaç ve Gülerce) Oylarını AKP’ye vereceklerini açıklamışlardı.
Tabanın da farklı düşündüğünü sanmıyorum!
x x x
AK MI?
Madem ki “ak”sın, bırak da yargı baksın!
İnternetten
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, GIRGIR’dan, 22 OCAK