Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Zannettiler ki medyanın büyük bölümünü ele geçirince yaptıklarımız gizli kalır…
Ele geçiremediklerimizi de korkuturuz…
Yazamazlar-çizemezler-konuşamazlar…
Yazanları yasaklarız…
Sansürleriz…
Yahu, neyi yasaklıyorsun?
Neyi sansürlüyorsun?
Yasakla, sansürle idare edilecek devirde miyiz?
İnternet teknolojisini,
Kamera ve ses kaydı yaygınlığını,
Cep telefonu çılgınlığını sansürlemeye imkân var mı?
İnsanların haber alma imkânlarını kısıtlamanın,
Meraklarını yok etmenin mümkünatı var mı?
Hangi devirdeyiz?
İletişim o kadar hızlı,
O kadar çeşitli ki… Yağıyor mübarek…
Üstelik ortada bişeyler varsa,
Milleti ilgilendiriyorsa,
Kanun dışı işler yapıldıysa bunları saklamaya,
En koyu diktatörlerin bile gücü yetmemiş…
“İleri demokrasi” devrinde senin mi gücün yetecek?
Gazete kapatmanın
İçeri tıkmanın,
Yayın yasakları getirmenin çocuk oyuncağı olduğu “12 Eylül” döneminde bile “gizli işler” saklanamadı…
1983 yılıydı…
Time dergisi, “Dünyanın en zengin 5 generalinden biri Türkiye’deki Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya” diye yazmıştı…
Askerî yönetim ne yaptı?
Topu topu 50-60 kişinin okuduğu bu derginin ülkeye girişini yasakladı.
Eee, dergi girmeyince millet olayı duymadı mı?
Dergi yasaklanmasa, belki de sıradan bir “vaka” gibi okunup geçilecekti…
Ama yasak getirilince bir “merak” peyda oldu…
Devletin tek kanallı televizyonu söylemedi, gazeteler yazamadı ama yine de “yasaklama” ve “haberin içeriği” hızla yayıldı…
Nasıl yayıldı?
“Fısıltı gazetesi”yle!
Dünyanın en zengin 5 generalinden birine sahip olma “onuru”na sahip olduğumuzu duymayan, konuşmayan kalmadı.
En çok da askerî birliklerde konuşuldu.
O gün, uydulardan-muydulardan haberdar bile değildik…
Cep telefonu hayallerimizde bile olmadığı gibi, ev telefonları bile sadece zenginlerde vardı.
Bugün, dünyanın her yerindeki televizyonlar bir “zap” mesafesinde olacak,
“İnternet” diye bir “baş belası” olacak…
Cepler, kameralar, ses kayıt cihazları oyuncak halinde ellerden düşmeyecek…
Ve sen hâlâ “sansür” diye tutturacaksın… Yaptıklarını gizlemeye çalışacaksın!
Çalış bakalım!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, PENGUEN’den, 30 OCAK