Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
2000’li yılların başıydı…
Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Kıvrkoğlu’na somuşlardı:
“28 Şubat dönemi ne kadar sürecek?”
Kaşları çatık Kıvrıkoğlu, sert bir ses tonuyla, “Gerekirse bin yıl!” demişti…
Ne kadar sürdü?
On yıl bile değil!
Asgarî, yüzde 99’luk bir yanılma!
x x x
Öyledir…
“Güç”ü ele geçiren, o gücün hiç bitmeyeceğini sanır.
İktidardakilere, “iktidar” sonsuza kadar sürecekmiş gibi gelir!
AKP’lilere de öyle geliyor…
Öyle “yasaklar”a, öyle “yetkilendirmeler”e imza atıyorlar ki yarın birgün bu gücü başkası ele geçirirse halimiz nice olur diye hiç düşünmüyorlar…
Hâlbuki “mahkeme kadıya sala mülk olmadığı” gibi, hiçbir iktidar da hiçbir kudret sahibinin elinde sonsuza kadar kalmaz.
x x x
Anormal bir “süreç” yaşadığımızı görmeyen, fark etmeyen var mı?
Nedir bu anormallik?
Büyük bir güç olan “Cemaat”le, 11 yıldır siyaseten iktidar olan “kudret”in kavga etmesi!
Böyle bir kavga öngörülebilir miydi?
Bu kadar “hınç” ve “hırs”la, bu kadar yıpratıcı olabileceği akıllara gelir miydi?
Bana öyle geliyor ki, ikisinin de üzerinde olan bir “mihrak” bunları birbiriyle vuruşturuyor…
Sanki AKP’ye “mıntıka temizliği” yaptırıyorlar…
“Muhafakâr” olmayan bir gücün yapamayacağını yaptırıyorlar…
AKP, “şaibeli” yakalanmanın paniğiyle “akla ziyan” iş ve icraatlara imza atıyor…
İnternet yasaklarıyla…
Telekominikasyon İletişim Başkanlığı (TİB)e verilen yetkilerle…
HSYK üzerinden Adalet Bakanı’na tanınan yetkilerle kendisini ilelebet kurtardığını zannediyor.
x x x
Ortalık temizlendikten sonra…
Kendisi iktidardan düştükten sonra…
Bu yasak ve yetkilerin kendisine “karşı” siyasî güçlerin elinde nasıl kullanılabileceğini hiiiç hesaba katmıyor!
Bu sağlıklı mı?
Bana bu, korkunç bir hata gibi gözüküyor!
İstikbalde kendisini çok pişman edecek dehşetli bir hata!
x x x
BUHRAN
Sanki nöbet geçiriyor bir büyük hastanede herkes,
Kimi kalpten, kimi bin bun, kimi üşütmüş, huzursuz.
Zeki Ömer DEFNE (1903-1992)
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, BAATTİN'den