Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
MEĞER ‘KORKU İMPARATORLUĞU’ GERÇEKMİŞ!
Yandaşları korkutuyormuş…
“Korku” telefona bi sarılıyor…
Bunların dilleri tutuluyor!
Sonradan yanal olan gazete patronuna:
“Bu yazarı atın!”
(Patron ağlamaklı… İki gözü iki çeşme diyenler de var!)
“Emredersiniz, efendim”
x x x
Ortada gözüken yanala…
Zırrrr…
“Buyurun, efendim!”
“Yav, şu aday var ya!”
“Evet efendim”
“Yahu onu ne televizyona çıkartıp, gazeteye haber yapıyorsunuz?”
“Haklısınız efendim”!
“Haklısın diyorsun, gereğini yapmıyorsun”
“Gereğini yapacağım, efendim!”
“Ne yapacaksın?”
“Kendi kendime gereğini yapacağım, efendim!”
“Yahu sizin kanalda Bahçeli’nin sözleri de banttan geçip geçip duruyor!”
“Hemen kaldırıyorum, efendim!”
x x x
Baştan beri yanal olana…
Zırrrr…
“Yahu bu başörtülü yazar bize küfretsin diye mi orada yazdırıyoruz?”
“Haklısınız efendim!”
“Hem haklısın diyorsun, hem onu burada tutuyorsun!”
“Uygun bişekilde ilgileneceğim, efendim!”
“Onu derhal işten atın!”
“Hemen, efendim!”
x x x
Allah’ın hikmetini, büyüklüğünü görüyor musunuz?
Muhalif siyasetçiler, yazar-çizerler, “Memleketi ‘korku imparatorluğu’na çeviriyorsunuz” deyince, yanal kanal ve yazarlar karşı çıkıyorlardı…
Nitekim haklı çıktılar!
“Korku imparatorluğu” muhalefet için geçerli değilmiş!
Nitekim kimse korkmadı…
Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Casusluk… Vs. Vs… Neler neler dediler…
Zindanlar icat ettiler…
Kimseyi korkutamadılar…
Meğer korkanlar, ödleri patlayanlar; “Korkmayın”, “Korku imparatorluğu falan söz konusu değildir” diyenlermiş.
Meğer “yok böyle bişey” diyenler korkudan tit tir titrerlermiş!
Yüce Mevla’nın hikmeti!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, GIRGIR’dan, 12 Mart