Oy gizli, haber kutsal, yorum
hürdür.
Aslında fezlekeler çoktan okundu…
Tâ 17 Aralık’ta…
İnternette okundu,
Gazetelerde
okundu,
Televizyonlarda okundu,
Kahvelerde-meydanlarda
okundu…
Okumayan kimse kalmadı…
Hâl böyle olunca, Meclis
Başkanı da, “Meclis’te de
okunmayıversin” dedi!
Başkan Vekili de Başkan’ı cansiperane onu destekledi…
Gösterdikleri gayretten dolayı ikisini de tebrik
ederim.
Tabii fezlekelerin Meclis’te okunmasını reddeden 259 AKP milletvekili de okudu
fezlekeleri… Çünkü okumasalar, merak eder okunmasına destek verirlerdi…
Fezlekelerin okunmasını reddettikleri için onları da tebrik ederim.
Bir tebrik de muhalefete…
Seçimden 10 gün önce TBMM’yi toplayabilme başarısı gösterdikleri için…
Fezlekeler okunmadı diye asla üzülmesinler, “OKUNMUŞ” kadar oldu.
x x x
DEVEKUŞU
MİSALİ
Devekuşu, başını kuma gömünce, bütün vücudunun
saklandığını sanırmış…
Yasakları kaldıracağım diye gelen parti “yasakçı” oldu çıktı…
Fezlekeler yasaklanıyor,
Twitter yasaklanıyor… Vs. Vs…
Peki, yasakların bir pratiği var mı? Bir işe yarıyor
mu?
Yooo… Herkes, her şeyi biliyor…
Herkes Twitter’a giriyor.
Perşembe akşamı (20
Mart) yasaklanan Twitter’da, Cuma
sabahı, saat 03:00 itibariyle, 2 buçuk milyona yakın Twet atılmış.
x x x
AKIL-FİKİR
DUASI
Tanrım,
Bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET,
Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR,
İkisi arasındaki farkı anlayabilmem için de AKIL ver!
Reinhold NIEBUHR
x x x
GÜNÜN
ÇİZGİSİ, Twitter'dan
YORUMLAR
İsmail Hakkı Cengiz
14.07.2013 - 03:10
Kardeşim, yumruk gibi sözler, odun gibi hakikatler... Bir ara, Atsız'ı veya Serdengeçti'yi okuyorum gibi geldi. Seçim barajı fikrine katılmıyorum. Madem millet iradesi diyoruz, o vakit, milletin iradesinin yönetime yansıması için baraj tamamen kaldırılmalıdır. Lâkin yazdığın önemli meseleler yanında baraj teferruat kalıyor. Şu PKK meselesi hayatî önemde... O kadar "silah bırakıyor, ülkeyi terkediyor" propagandası yapıldı... Baktık ki kimse çıkmadığı gibi, sayıları artıyor... Bir de geçen sene ölmüş olan bir teröristin cenazesinde alayı silahlı gövde gösterisi yapıyor. Silahsız gençlerin üzerine en ağır araçlarını, tazyikli suyunu, zehirli gazını süren devlet bunları görmüyor mu? Öte yandan, asıl konu; MİLLÎ DEVLET! Bunun gerçekleşmesi önündeki engelleri, tahripleri, oyunları yazmışsın eline sağlık... Bu engellerde şu 11 senelik iktidarın pay ve rolü de var mıdır? Ayrıca, millî devleti gerçekleştirecek bir siyasî kadro, kurum, hareket görebiliyor musun? Ne yapmalı? Nasıl yapmalı da millî devlet mihverine girilebilmeli? Selâmlar...
Özgür Deniz
14.07.2013 - 08:11
Öncelikle kalbi ve derin teşekkürler...''şudur kainatta en beğendiğim meslek,,,sözüm hakikat olsun,,,odun gibi olsun tek''derler Mehmet Akif Ersoy üstatları...MİLLET İRADESİ dediğimiz zaman bazen yanılgıların,, yanlışların kurbanı olunabilir...bu yüzden ÜST DÜZEY BEYİNLERİN istişaresi daha iyi olur...çünkü millet çok mevzuda isabet etmeyebilir ve nefsi hareket edebilir...bunu PEYGAMBERİMİZ de yapmıştır...hep MEŞVERET olmuştur ama bazen en son AZİZ ŞAHSİYETLERİNİN söylediği geçerli kabul edilmiştir...çünkü milletin çoğunluğu bazen milleti bile mahvedecek kararlar alabilir,,verebilir...ŞEÇİM BARAJININ kalkması demek MECLİSİN siyasi çetelerle, çoluk çocukla dolması ve her şeyin berbat olması demektir...bu ise TÜRK MİLLETİ için vahim bir durumdur...icabında,,,bu milleti temsil etme makamına asla yakışmayacak sefillerin bile meclisi işgal etmesi gibi bir durumun ortaya çıkması demektir...hatta icap etse ve millet TAM BİLİNCE erişmiş olsa MECLİSİ de kaldırıp atalım...çünkü MECLİSİN bu millete verdiği hiçbir şey yoktur ama aldığı pek çoktur...ki bunu söylemeye hiç gerek yoktur,,,çünkü görülmektedir... ama bunları derinlemesine çok iyi analiz etmek icap eder...bu şuna benzer,,, o zaman AİLE de de herkesin dediği olsun... o zaman ne olur?.. aile paramparça olur,,,aileye her türlü fitne ve fesat girer...bunun özgürlükle,,,milli irade ile keskin bir bağlantısı kesinlikle yoktur...şartlar icabınca millet iradesinin tecelli ettiği yerin,,,millet düşmanları tarafından işgal edilmesine müsaade edilemez... aslında daha geniş ve derin bağlamda tahlil edilebilir bu mevzu... evet PKK olayında yanlışlar var ama bu yanlışlar sadece bu hükümete hamledilemez...zira PKK olayına daha geniş ve derin boyutlu bakmak gerekir... çünkü PKK içimizde... zihniyetlere baktığımız zaman PKK zihniyetini birebir taşıyan ne tipler barınıyor dahilde...DARVİNİ savunan birinin PKK dan zerre farkı yoktur...zira DARVİNİN girdiği bir zihin yarınlar da PKK olup çıkacaktır... ve DARVİNİ de en üst düzeylerde üstelikte TRT kanalında savunanları görüyoruz bazen... milletimiz burayı algılayamıyor... PKK ya küfrediyoruz ama o PKK yı zımnen doğuranları görmüyoruz... misal PKK bölücüdür diyoruz ama asıl bölücü olanın KOMÜNİST zihniyet olduğunu görmüyoruz... PKK lılar her ulusun kendi kaderini tayin hakkı var dedimi deliriyoruz ama bu zaten komünist düşüncenin temellerindendir ve dahilde ki komünistler bile bunu savunmaktadır ama bizler onları görmüyoruz... bu ülkede PKK olayı sadece birilerinin meselesi değildir ve kolay kolay çözülmez de millet akıllanmadıkça... ha bu hükümetin yapabileceği şeyler yok mudur ve yok muydu???elbette ki vardır ama yapmadı,,,yapmıyor...tezgaha geliyor,,,bilinçli ya da bilinçsiz...istese çoğu tavizi vermeyebilirdi...ama bir yerde yapsa ayrı bir bela,,,yapmasa ayrı bir bela...burasıda derin bir mevzu ve geniş zaman isteyen bir mevzu...önce bu ülkenin derinliğini tanımak,,,şartlarını bilmek icap ediyor...zira bir şeyler yapılmasa PKK nın yanında olacaklar var,,,bir şeyler yapıldığı zaman yine PKK ya yaracak işler yapacak olanlar var...yani mevzu çok derin...öyle kolay karar verilecek bir mevzu değil şahsi kanaatimce...milletin aynı yolda buluşması gerekiyor ama önce bu bilince ermesi icap ediyor...siyasilerin aydınların alimlerin çok şerefli,,,namuslu olması gerekiyor ve gerçekleri eğip bükmeden ALLAH için söylemeleri gerekiyor...çünkü siyasiler de,,,aydınlar da,,,alimlerde ahlaksızlığın bataklığındadırlar...burada Siyonist köpeği aydınlardan, alim bozuntularından,,, siyasetçilerden bahsetmiyorum...baya baya bu milletin yanında olduğunu düşündüğümüz kişilerden bahsediyorum... çünkü bunlar ahlaklı olsun bu millete kifayet eder...zaaflar var ve zaten bu zaaflar mahvedecek birilerini...kabul edilmeyecek hatalar bunlar zira... üç dört tane iti ödüllendirir gibi şeyler yapılıyor...oysa burada irade konsa ve gerekirse domuz gibi gebertilse kimsenin bir şey diyeceği olamaz...SİLAHSIZ GENÇ olayına da asla katılmıyorum...nice şeyler silahsız da tetiklenebilir...silahsız başlatırsın ama silahla bitirirsin...bu bir taktiktik, stratejidir...önce bu tür şeylerin fikri alt yapısına bakmak gerekir...insanlar eyleme nasıl iştirak ettirilebilir ve sonra nasıl dönülmeyecek aşamaya getirilip olay halk kavgasına götürülebilir...tabi haklı olan gençler elbette vardır ama onlar aptal olmamalıdır,,,olayı görebilecek algılayıp anlayacak bilinçte olmalıdır ve icap ettiği zaman tavırlarını koyabilmeli ve meydanı terkedebilmelidir...bu olay üzerine fikirlerimi zaten serdettim...polis icap ettiği zaman gazını da kurşununu da sıkar ve sıkmalıdır... zira medyaya yansımayan nice şeyleri yeni yeni görüyoruz... yüz kişilik bir grubun yirmi kişilik POLİSİ kıstırıp nasıl linç etmeye çalıştıklarını tepelerine her biri neredeyse elli kilo gelecek taşları nasıl yukarıdan attıklarını görüyoruz...hatta bir eylemci kızıyor ve diğerlerine çıkışıyor...bunları yapan gence ben olsam kurşun sıkardım...OTORİTE budur...ve otoritesiz devlet devlet değildir...herkes haddini hududunu bilecek...ve malum olayların asla masum olmadığını da biliyoruz...o gördüğümüz silahsız gençlerin çoğunluğunun zihnini yarıp baksanız altından PKK çıkar,,,bundan emin olalım...orada TÜRK BAYRAKLARI nın taşınması da tamamen kasıtlı bir tuzaktır...gelmeyenleri getirmek ya da yapılanlara milleti isyan ettirip,,,milleti saflara çekmek için bir hamledir... MİLLİ DEVLET,,MİLLİ YÜREKELRİN işidir...ama milli yürek var mıdır işte orası meçhul...vardı aldılar...ha mutlaka vardır ama ortaya çıkmıyorlar ya da çıkıyorlarda Siyonist medyası yüzünden çıkmıyorlarmış gibi oluyor yani gözden ırak tutuluyorlar...önce kimliğin ve dinin ne olduğunu bileceğiz...çünkü MİLLİ DEVLET bu iki kadim olgu üzerinde şekillenecektir... ama silahsız gençler dediklerimizle de bir MİLLİ DEVLET asla kurulmayacaktır,,,bilakis MİLLİYETSİZ bir devletin yolu açılacaktır...ama bunu farketmek icap ediyor... bilakis nice zararlarının yanında bu hükümetin bazı faydaları olmuştur... bazı tezgahların Müslümanlarla alakasının asla olmadığı anlaşılmıştır...millet kendisinin nasılda suni şeylerle,,,yalan şeylerle aldatıldığının ve ilerlemesinin geciktirildiğinin idrakine varmıştır... bu memleketi zaten yıllar içinde bitirmişlerdi,,,bitirilecek bir şeyi kalmadı...bunlarda yaptıkları yanlışlarla bitirmeye yardım ediyorlar...olaya daha geniş perspektiften ve daha nesnel baktığımız zaman çok şeyi görürüz...şahsen ben PARTİ eksenli pek bakmam...çünkü mevcut partilerden bu millete gelecek zerre hayır görmüyorum ki PARTİLERLE kurtuluş olacağına da asla inanmıyorum... ha zora ki oy veriliyor işte...o ayrı...millet dinime ve kimliğime düşman olanlar olması diye bir yerde oy veriyordur belki...yoksa milletinde pek inandığını sanmıyorum...alışkanlık işte...millet bilinçlenecek başka yolu yok...gerçekleri görecek...kendi KİTABINI okuyacak... ve önce bireysel bazda hakikati yaşamaya çalışacak...biz bireysel bazda kurtulmuş değiliz ki millet bazında kurtulalım...din bireyden başlar ve bireysel kurtuluşu önceler ilk evvelde,,,sonra topluma açılır...kendin, çevren, uzağın ve nihayet tüm millet hedeftir...valla hemen hemen her yazımda NELER YAPILMASI VE NASIL YAPILMASI gerektiği huşunda fikir beyan etmeye gayret ederim...ki galiba ''''''''NE YAPMALI''''''''''' başlıklı bir yazımda olacaktı...ama bu siyasi kadrolarla zor... ilk evvelde ALİMLER,,,sonra AYDINLAR,,,daha sonra ise SİYASİLER ahlaklı, adaletli, şerefli ve namuslu olacaklar... böyle değiller mi dersek,,,asla değiller... bir defa hiçbirinde saf hakikati dile getirecek yürek yok...haysiyet yok...çünkü SAF HAKİKATİN kendilerini paramparça edeceğini ve çıkarlarının alt üst olacağını çok iyi biliyorlar... umutsuz vaka mı???asla değil...hep ümitliyiz ve öyle olmalıyız...biz yaşarsak ve iyi temsile dersek zincire her gün bir halka eklenebilir ve bu da bakarsınız koca bir ülkeyi bir gün gelmiş çevrelemiştir... böylece söylediklerimizin gerçekleştiğine şahitlik ederiz...ama SÖZCÜLERLE GÖZCÜLERLE VE SOKAKTAKİ GENÇ SANDIKLARIMIZLA asla MİLLİ DEVLETİN kurulamayacağı sonsuz aşikardır... tuzakları görmeli,,,oyunları farketmeli,,,düşmanı iyi tespit etmeli,,,dostu doğru seçmeli ve hakikate boyun eğmeliyiz...SERDENGEÇTİLERİ ve daha nice namuslu aydınları daha derinlemesine idrak etmeliyiz... SERDENGEÇTİNİN 150 de yazdığı bir MEKTUBU bulup okumalıyız... ŞUNDAN emin olalım ki,,,SERDENGEÇTİ bugün olsaydı,,, sokaktaki gençlerin haline ağlardı ve o gençleri kullananları ifşa eder yerden yere vururdu,,,hükümete vuracağından ayrı... SERDENGEÇTİLER den çıkarak asla sokaktaki gençleri savunmaya varamayız...asla varamayız...çünkü SERDENGEÇTİLERİ çok iyi biliyoruz... o ANLAYAN VE AĞLAYAN bir adam dı...ve bu milletin nasıl mahvedildiğini bilen adamdı... milletvekili arabalarının,,,nasılda seyyar kerhane olarak kullanıldığını ve TÜRK MİLLETİNİN kaderinin karanlık odalarda nasılda şuh kadınlar uğruna satıldığını gören adamdı... bunları görmek gerekiyor... SERDENGEÇTİLERİN,,,TOPÇULARIN,,,TAŞERLERİN,,,ARIKLARIN,, ERDEMLERİN,,,GÜNGÖRLERİN,,,ERSOYLARIN,,,MERİÇLERİN,,, ÖZELLERİN,,,SAFALARIN vb... özlerini yüreklerini davalarını bilmek gerekiyor... bunların TÜRK ve İSLAM davalarını nasıl yürüttüklerini anlamak gerekiyor...olay ne çok derin ne de çok sığ,,,,sadece ok gibi bakmak ama mutlaka da görmek gerekiyor...bilmek yetmez anlamak gerekiyor...bilmek ile anlamak arasında sonsuzcasına bir fark vardır...tıpkı bakmak ile görmek arasında da aynı durum vardır...olaylara PARTİ VE İDEOLOJİ eksenli yaklaştığımız zaman gerçekler kesinlikle ıskalanacaktır,,,başka yolu yoktur...ne dostu tanırız ne de düşmanı seçebiliriz o zaman...inşallah daha geniş zamanda ve başka bir yazımda bu mevzularda ki fikirlerimi beyan etmeye gayret ederim...EN DERİN VE KALBİ MUHABBETLE ÜSTAT...selamlar saygılar...
Özgür Deniz
14.07.2013 - 08:35
yazımda '''''SERDENGEÇTİNİN 150 de yazdığı mektup''''' diye bir ifade çıkmış...oradaki rakam 1950 olacaktı... ayrıca bu arada yazımın hepsi çıkmış galiba yanlış bakmışım... bir de şerefli, namuslu, ahlaklı AYDINA bir örnek vereceğim ama ne hüzünlü bir durum ki yakın zamanda rahmetli olmuş birini örnek vereceğim;;;;;;;;;ABDÜRRAHİM KARAKOÇ...yenice aklıma düşüverdi ve adını anmazsam ihanet olacaktı... işte aydın dediklerimiz hiç olmazsa bu insan kadar şerefli, namuslu, ahlaklı olsunlar emin olalım kifayet edecektir bu milletin aydınlanması için... gerisi hikayedir...ABDÜRRAHİM KARAKOÇUN şerefine, namusuna, ahlakına söz edebilecek tek bir kişide yoktur... söz edecek kişi,,,ilk evvelde onun haysiyetinin binde birine sahip olmalıdır...ÜSTADI bizatihi tanıyordum,,, kendisiyle konuşuyordum... bazı konularda fikirlerini alıyordum... bana sözlerimden dolayı NURETTİN TOPÇU gibisin,,,sanki onun fahri talebesisin derdi hep rahmetli ağabey, üstat... ama o kadar şerefli,,,namuslu,,,haysiyetli bir şahsiyetti ki;;;; sanki tüm derdi bu ülke, bu millet, bu devlet idi... YÜCE RABBİM gani gani gani rahmet etsin,,,mekanını cennet kılsın,,,Firdevs ırmaklarında misafir etsin,,, yegane Önderimize (sav),,,mümtaz halifelerimize,,, diriliş ve yüceliş öykümüzün necip kahramanlarına((Osman Gazilere, Fatihlere, Yavuzlara vs.)) komşu eylesin....sonsuz aminler olsun....selamlar kalpten ve derinden olsun üstat...
İsmail Hakkı Cengiz
14.07.2013 - 03:10
Kardeşim, yumruk gibi sözler, odun gibi hakikatler... Bir ara, Atsız'ı veya Serdengeçti'yi okuyorum gibi geldi. Seçim barajı fikrine katılmıyorum. Madem millet iradesi diyoruz, o vakit, milletin iradesinin yönetime yansıması için baraj tamamen kaldırılmalıdır. Lâkin yazdığın önemli meseleler yanında baraj teferruat kalıyor. Şu PKK meselesi hayatî önemde... O kadar "silah bırakıyor, ülkeyi terkediyor" propagandası yapıldı... Baktık ki kimse çıkmadığı gibi, sayıları artıyor... Bir de geçen sene ölmüş olan bir teröristin cenazesinde alayı silahlı gövde gösterisi yapıyor. Silahsız gençlerin üzerine en ağır araçlarını, tazyikli suyunu, zehirli gazını süren devlet bunları görmüyor mu? Öte yandan, asıl konu; MİLLÎ DEVLET! Bunun gerçekleşmesi önündeki engelleri, tahripleri, oyunları yazmışsın eline sağlık... Bu engellerde şu 11 senelik iktidarın pay ve rolü de var mıdır? Ayrıca, millî devleti gerçekleştirecek bir siyasî kadro, kurum, hareket görebiliyor musun? Ne yapmalı? Nasıl yapmalı da millî devlet mihverine girilebilmeli? Selâmlar...
Özgür Deniz
14.07.2013 - 08:11
Öncelikle kalbi ve derin teşekkürler...''şudur kainatta en beğendiğim meslek,,,sözüm hakikat olsun,,,odun gibi olsun tek''derler Mehmet Akif Ersoy üstatları...MİLLET İRADESİ dediğimiz zaman bazen yanılgıların,, yanlışların kurbanı olunabilir...bu yüzden ÜST DÜZEY BEYİNLERİN istişaresi daha iyi olur...çünkü millet çok mevzuda isabet etmeyebilir ve nefsi hareket edebilir...bunu PEYGAMBERİMİZ de yapmıştır...hep MEŞVERET olmuştur ama bazen en son AZİZ ŞAHSİYETLERİNİN söylediği geçerli kabul edilmiştir...çünkü milletin çoğunluğu bazen milleti bile mahvedecek kararlar alabilir,,verebilir...ŞEÇİM BARAJININ kalkması demek MECLİSİN siyasi çetelerle, çoluk çocukla dolması ve her şeyin berbat olması demektir...bu ise TÜRK MİLLETİ için vahim bir durumdur...icabında,,,bu milleti temsil etme makamına asla yakışmayacak sefillerin bile meclisi işgal etmesi gibi bir durumun ortaya çıkması demektir...hatta icap etse ve millet TAM BİLİNCE erişmiş olsa MECLİSİ de kaldırıp atalım...çünkü MECLİSİN bu millete verdiği hiçbir şey yoktur ama aldığı pek çoktur...ki bunu söylemeye hiç gerek yoktur,,,çünkü görülmektedir... ama bunları derinlemesine çok iyi analiz etmek icap eder...bu şuna benzer,,, o zaman AİLE de de herkesin dediği olsun... o zaman ne olur?.. aile paramparça olur,,,aileye her türlü fitne ve fesat girer...bunun özgürlükle,,,milli irade ile keskin bir bağlantısı kesinlikle yoktur...şartlar icabınca millet iradesinin tecelli ettiği yerin,,,millet düşmanları tarafından işgal edilmesine müsaade edilemez... aslında daha geniş ve derin bağlamda tahlil edilebilir bu mevzu... evet PKK olayında yanlışlar var ama bu yanlışlar sadece bu hükümete hamledilemez...zira PKK olayına daha geniş ve derin boyutlu bakmak gerekir... çünkü PKK içimizde... zihniyetlere baktığımız zaman PKK zihniyetini birebir taşıyan ne tipler barınıyor dahilde...DARVİNİ savunan birinin PKK dan zerre farkı yoktur...zira DARVİNİN girdiği bir zihin yarınlar da PKK olup çıkacaktır... ve DARVİNİ de en üst düzeylerde üstelikte TRT kanalında savunanları görüyoruz bazen... milletimiz burayı algılayamıyor... PKK ya küfrediyoruz ama o PKK yı zımnen doğuranları görmüyoruz... misal PKK bölücüdür diyoruz ama asıl bölücü olanın KOMÜNİST zihniyet olduğunu görmüyoruz... PKK lılar her ulusun kendi kaderini tayin hakkı var dedimi deliriyoruz ama bu zaten komünist düşüncenin temellerindendir ve dahilde ki komünistler bile bunu savunmaktadır ama bizler onları görmüyoruz... bu ülkede PKK olayı sadece birilerinin meselesi değildir ve kolay kolay çözülmez de millet akıllanmadıkça... ha bu hükümetin yapabileceği şeyler yok mudur ve yok muydu???elbette ki vardır ama yapmadı,,,yapmıyor...tezgaha geliyor,,,bilinçli ya da bilinçsiz...istese çoğu tavizi vermeyebilirdi...ama bir yerde yapsa ayrı bir bela,,,yapmasa ayrı bir bela...burasıda derin bir mevzu ve geniş zaman isteyen bir mevzu...önce bu ülkenin derinliğini tanımak,,,şartlarını bilmek icap ediyor...zira bir şeyler yapılmasa PKK nın yanında olacaklar var,,,bir şeyler yapıldığı zaman yine PKK ya yaracak işler yapacak olanlar var...yani mevzu çok derin...öyle kolay karar verilecek bir mevzu değil şahsi kanaatimce...milletin aynı yolda buluşması gerekiyor ama önce bu bilince ermesi icap ediyor...siyasilerin aydınların alimlerin çok şerefli,,,namuslu olması gerekiyor ve gerçekleri eğip bükmeden ALLAH için söylemeleri gerekiyor...çünkü siyasiler de,,,aydınlar da,,,alimlerde ahlaksızlığın bataklığındadırlar...burada Siyonist köpeği aydınlardan, alim bozuntularından,,, siyasetçilerden bahsetmiyorum...baya baya bu milletin yanında olduğunu düşündüğümüz kişilerden bahsediyorum... çünkü bunlar ahlaklı olsun bu millete kifayet eder...zaaflar var ve zaten bu zaaflar mahvedecek birilerini...kabul edilmeyecek hatalar bunlar zira... üç dört tane iti ödüllendirir gibi şeyler yapılıyor...oysa burada irade konsa ve gerekirse domuz gibi gebertilse kimsenin bir şey diyeceği olamaz...SİLAHSIZ GENÇ olayına da asla katılmıyorum...nice şeyler silahsız da tetiklenebilir...silahsız başlatırsın ama silahla bitirirsin...bu bir taktiktik, stratejidir...önce bu tür şeylerin fikri alt yapısına bakmak gerekir...insanlar eyleme nasıl iştirak ettirilebilir ve sonra nasıl dönülmeyecek aşamaya getirilip olay halk kavgasına götürülebilir...tabi haklı olan gençler elbette vardır ama onlar aptal olmamalıdır,,,olayı görebilecek algılayıp anlayacak bilinçte olmalıdır ve icap ettiği zaman tavırlarını koyabilmeli ve meydanı terkedebilmelidir...bu olay üzerine fikirlerimi zaten serdettim...polis icap ettiği zaman gazını da kurşununu da sıkar ve sıkmalıdır... zira medyaya yansımayan nice şeyleri yeni yeni görüyoruz... yüz kişilik bir grubun yirmi kişilik POLİSİ kıstırıp nasıl linç etmeye çalıştıklarını tepelerine her biri neredeyse elli kilo gelecek taşları nasıl yukarıdan attıklarını görüyoruz...hatta bir eylemci kızıyor ve diğerlerine çıkışıyor...bunları yapan gence ben olsam kurşun sıkardım...OTORİTE budur...ve otoritesiz devlet devlet değildir...herkes haddini hududunu bilecek...ve malum olayların asla masum olmadığını da biliyoruz...o gördüğümüz silahsız gençlerin çoğunluğunun zihnini yarıp baksanız altından PKK çıkar,,,bundan emin olalım...orada TÜRK BAYRAKLARI nın taşınması da tamamen kasıtlı bir tuzaktır...gelmeyenleri getirmek ya da yapılanlara milleti isyan ettirip,,,milleti saflara çekmek için bir hamledir... MİLLİ DEVLET,,MİLLİ YÜREKELRİN işidir...ama milli yürek var mıdır işte orası meçhul...vardı aldılar...ha mutlaka vardır ama ortaya çıkmıyorlar ya da çıkıyorlarda Siyonist medyası yüzünden çıkmıyorlarmış gibi oluyor yani gözden ırak tutuluyorlar...önce kimliğin ve dinin ne olduğunu bileceğiz...çünkü MİLLİ DEVLET bu iki kadim olgu üzerinde şekillenecektir... ama silahsız gençler dediklerimizle de bir MİLLİ DEVLET asla kurulmayacaktır,,,bilakis MİLLİYETSİZ bir devletin yolu açılacaktır...ama bunu farketmek icap ediyor... bilakis nice zararlarının yanında bu hükümetin bazı faydaları olmuştur... bazı tezgahların Müslümanlarla alakasının asla olmadığı anlaşılmıştır...millet kendisinin nasılda suni şeylerle,,,yalan şeylerle aldatıldığının ve ilerlemesinin geciktirildiğinin idrakine varmıştır... bu memleketi zaten yıllar içinde bitirmişlerdi,,,bitirilecek bir şeyi kalmadı...bunlarda yaptıkları yanlışlarla bitirmeye yardım ediyorlar...olaya daha geniş perspektiften ve daha nesnel baktığımız zaman çok şeyi görürüz...şahsen ben PARTİ eksenli pek bakmam...çünkü mevcut partilerden bu millete gelecek zerre hayır görmüyorum ki PARTİLERLE kurtuluş olacağına da asla inanmıyorum... ha zora ki oy veriliyor işte...o ayrı...millet dinime ve kimliğime düşman olanlar olması diye bir yerde oy veriyordur belki...yoksa milletinde pek inandığını sanmıyorum...alışkanlık işte...millet bilinçlenecek başka yolu yok...gerçekleri görecek...kendi KİTABINI okuyacak... ve önce bireysel bazda hakikati yaşamaya çalışacak...biz bireysel bazda kurtulmuş değiliz ki millet bazında kurtulalım...din bireyden başlar ve bireysel kurtuluşu önceler ilk evvelde,,,sonra topluma açılır...kendin, çevren, uzağın ve nihayet tüm millet hedeftir...valla hemen hemen her yazımda NELER YAPILMASI VE NASIL YAPILMASI gerektiği huşunda fikir beyan etmeye gayret ederim...ki galiba ''''''''NE YAPMALI''''''''''' başlıklı bir yazımda olacaktı...ama bu siyasi kadrolarla zor... ilk evvelde ALİMLER,,,sonra AYDINLAR,,,daha sonra ise SİYASİLER ahlaklı, adaletli, şerefli ve namuslu olacaklar... böyle değiller mi dersek,,,asla değiller... bir defa hiçbirinde saf hakikati dile getirecek yürek yok...haysiyet yok...çünkü SAF HAKİKATİN kendilerini paramparça edeceğini ve çıkarlarının alt üst olacağını çok iyi biliyorlar... umutsuz vaka mı???asla değil...hep ümitliyiz ve öyle olmalıyız...biz yaşarsak ve iyi temsile dersek zincire her gün bir halka eklenebilir ve bu da bakarsınız koca bir ülkeyi bir gün gelmiş çevrelemiştir... böylece söylediklerimizin gerçekleştiğine şahitlik ederiz...ama SÖZCÜLERLE GÖZCÜLERLE VE SOKAKTAKİ GENÇ SANDIKLARIMIZLA asla MİLLİ DEVLETİN kurulamayacağı sonsuz aşikardır... tuzakları görmeli,,,oyunları farketmeli,,,düşmanı iyi tespit etmeli,,,dostu doğru seçmeli ve hakikate boyun eğmeliyiz...SERDENGEÇTİLERİ ve daha nice namuslu aydınları daha derinlemesine idrak etmeliyiz... SERDENGEÇTİNİN 150 de yazdığı bir MEKTUBU bulup okumalıyız... ŞUNDAN emin olalım ki,,,SERDENGEÇTİ bugün olsaydı,,, sokaktaki gençlerin haline ağlardı ve o gençleri kullananları ifşa eder yerden yere vururdu,,,hükümete vuracağından ayrı... SERDENGEÇTİLER den çıkarak asla sokaktaki gençleri savunmaya varamayız...asla varamayız...çünkü SERDENGEÇTİLERİ çok iyi biliyoruz... o ANLAYAN VE AĞLAYAN bir adam dı...ve bu milletin nasıl mahvedildiğini bilen adamdı... milletvekili arabalarının,,,nasılda seyyar kerhane olarak kullanıldığını ve TÜRK MİLLETİNİN kaderinin karanlık odalarda nasılda şuh kadınlar uğruna satıldığını gören adamdı... bunları görmek gerekiyor... SERDENGEÇTİLERİN,,,TOPÇULARIN,,,TAŞERLERİN,,,ARIKLARIN,, ERDEMLERİN,,,GÜNGÖRLERİN,,,ERSOYLARIN,,,MERİÇLERİN,,, ÖZELLERİN,,,SAFALARIN vb... özlerini yüreklerini davalarını bilmek gerekiyor... bunların TÜRK ve İSLAM davalarını nasıl yürüttüklerini anlamak gerekiyor...olay ne çok derin ne de çok sığ,,,,sadece ok gibi bakmak ama mutlaka da görmek gerekiyor...bilmek yetmez anlamak gerekiyor...bilmek ile anlamak arasında sonsuzcasına bir fark vardır...tıpkı bakmak ile görmek arasında da aynı durum vardır...olaylara PARTİ VE İDEOLOJİ eksenli yaklaştığımız zaman gerçekler kesinlikle ıskalanacaktır,,,başka yolu yoktur...ne dostu tanırız ne de düşmanı seçebiliriz o zaman...inşallah daha geniş zamanda ve başka bir yazımda bu mevzularda ki fikirlerimi beyan etmeye gayret ederim...EN DERİN VE KALBİ MUHABBETLE ÜSTAT...selamlar saygılar...
Özgür Deniz
14.07.2013 - 08:35
yazımda '''''SERDENGEÇTİNİN 150 de yazdığı mektup''''' diye bir ifade çıkmış...oradaki rakam 1950 olacaktı... ayrıca bu arada yazımın hepsi çıkmış galiba yanlış bakmışım... bir de şerefli, namuslu, ahlaklı AYDINA bir örnek vereceğim ama ne hüzünlü bir durum ki yakın zamanda rahmetli olmuş birini örnek vereceğim;;;;;;;;;ABDÜRRAHİM KARAKOÇ...yenice aklıma düşüverdi ve adını anmazsam ihanet olacaktı... işte aydın dediklerimiz hiç olmazsa bu insan kadar şerefli, namuslu, ahlaklı olsunlar emin olalım kifayet edecektir bu milletin aydınlanması için... gerisi hikayedir...ABDÜRRAHİM KARAKOÇUN şerefine, namusuna, ahlakına söz edebilecek tek bir kişide yoktur... söz edecek kişi,,,ilk evvelde onun haysiyetinin binde birine sahip olmalıdır...ÜSTADI bizatihi tanıyordum,,, kendisiyle konuşuyordum... bazı konularda fikirlerini alıyordum... bana sözlerimden dolayı NURETTİN TOPÇU gibisin,,,sanki onun fahri talebesisin derdi hep rahmetli ağabey, üstat... ama o kadar şerefli,,,namuslu,,,haysiyetli bir şahsiyetti ki;;;; sanki tüm derdi bu ülke, bu millet, bu devlet idi... YÜCE RABBİM gani gani gani rahmet etsin,,,mekanını cennet kılsın,,,Firdevs ırmaklarında misafir etsin,,, yegane Önderimize (sav),,,mümtaz halifelerimize,,, diriliş ve yüceliş öykümüzün necip kahramanlarına((Osman Gazilere, Fatihlere, Yavuzlara vs.)) komşu eylesin....sonsuz aminler olsun....selamlar kalpten ve derinden olsun üstat...