Bilinmezliklerle dolu bir hayat
Bir yanda kahkaha bir yanda azap
Yaşarız keyfimizce
Ta ki tadı bozuluncaya dek ağzımızın
Her anı doludur yaşamımızın
Malayani zevklerle
Yer yoktur boşluğa hiç
Düşünmeyiz de zira
Niçin yaşarız? Varız niye?
Bir cennet inşa etmek değil mi ki kabil
Evet anladık
''bir oyun ve eğlence yeridir acun''
Tastamam el hak
Ve lakin
Bir zümrenin hakkı mıdır yaşamak?
Ya niçin vardır gedalar?
Yoksa kaderleri mi?
O da tastamam el hak
Kaderdir dedik
Lakin
Öylece kaldık ve de ayvayı yedik
Çünkü denilmiştir ki;
''herkese çalıştığı vardır.''
Öyleyse mücadeledir hayat
Kapılmak yoktur yeis’e
Kulak vereceksin Hak'tan gelen sese
Hakkını alacaksın
Zira hak verilmez alınır
Almak için savaşacaksın
Pervasızca
Haddizatında pervasız olunur
Günahsız savaşınca
Ezdirmeyeceksin kendini
Sömürtmeyeceksin alın terini
Şükürcülere aldırmayacaksın
Emeğini çaldırmayacaksın
Hakkını alacaksın
Emperyal kodamanlardan
Sekter kapitalistten
Sefil faşistten
Ve dahi namussuz rantiyeciden
Özgür ufuklarda
Mavi gökyüzünün altında
Rafine aşkları yaşamak adına savaşacaksın
Ve kuracaksın cennetini
Kardeşçe huzur içinde
Yaşanacak erdem kentini
Bilakis yaşatmazlar
Ve yaşayamazsın
En tabi haklarını
En muhteşem güzellikleri
En natürel duygulanımları
Yaşamak için savaş ey insan!
Diren ve sağlam dur!
Sen kazanacaksın sonunda
Zira kavganla türküleşeceksin sen
Ve kavganla ölümsüzleşeceksin gönüllerde.
AYRINTILAR
1. Allah insanı ve şeytanı halketmiş. Birine kıyamete kadar mühlet vermiş. Birine yol rehberi vermiş. Birinin görevi inkıyat edip kulluk yapmak. Birinin görevi her düzleme dikilip sapıtmak. Şeytan görevini elbet yapacak. Kâh sağdan, kâh soldan, kâh önden, kâh arkadan yanaşacak. Bu onun görevi. Onu itham etmek kolaycılıktır. Sorumluluğun bedelini ödemekten kurtulmaya gayrettir. Kurnazlıktır. İnsanda görevini yapmalı. Yol rehberi elinde. Önderinin sünneti önünde. Neyden şikâyet etmeye hakkı var ki? Zahmet edipte bir açıvermeli. Dünyada kaybolacağına. Şeytan, insanın orucuna, haccına, zekâtına, hayrına, namazına, şükrüne, duasına, tefekkürüne elbet müdahale edecek. Her türlü numarayı bu yolda kullanacak. Her nevi aracını bu uğurda seferber edecek. Vakti zamanı gelip çattığında Müslüman kimlikli müritlerini Müslüman ruhlu insanların imanını zedelemesi için görevlendirecek. O müridine kâh sayfalar ayıracak, kâh ekranlar açacak. Müritlerini sokaklara salıp insanın zayıf noktalarının keşfini yaptıracak. Ve elde ettiği doneleri büyük babalarına- büyük şeytana- servis edecek. İnsanın işi çok zor ve çetindir. İnsan kötülük yapamaz. İnsan, şeytan bile olsa şeytanın yaptıklarını kendisine yapmaz. Zira buna müsaade yoktur. Yüce rehberde. Bu şeytanın en büyük şansıdır. Bu yüzden de insanı sapıtmak için her türlü iğrenç yolu kullanır. Her iftirayı atar. Müritleri bu mevzularda asla aksama yapmazlar. Şeytan maddeyi kullanarak maddeye hâkim olur. Mesela etleri kullanarak insanı en zayıf noktasından vurur ve hâkimiyeti ele geçirir. Şeytanın bilgi, aşk ve özgürlük gibi ulvi erdemlerle işi olmaz. İlmi olarak yenilginin mahkûmudur şeytan ve yavruları. Bu yüzden ilimle araları yoktur asla. Binaenaleyh maddenin varlığınca vardır şeytan ve uşakları. Bir değeri o değerle mütenasip düzende yaşamak marifet sayılmaz. Önemli olan bir değeri o değerle mütenasip olmayan bir düzen de yaşayabilmektir. İnsan her dem teyakkuzda olmalıdır.
2. Dava tanığı şart koşar. Fikir davayı temsil ediyorsa, yaşamda tanık olmalıdır. Dava yaşamla müşahhas hale gelip model teşkil etmedikçe kitleselleşemez. Yaşamlaşmayan düşünce boştur. Fuzuli külfettir beyne. Aptallıktır, sefilliktir, zevzekliktir. Zira amelsiz söz gevşek dayanaktır. Bir dava adamının simasında yorgunluktan iz yoksa, mücadelenin onuru kazınmamışsa çehresine ve yapaylık akıyorsa suratından beyhudedir her şey. Derinliksiz ve samimiyetten yoksun yaşanmıştır yaşam. Dolu, manalı, asil olur savaşçının siması. Yapaylıktan azadedir. İnsanın gelişi gibi gidişi de bir defadır. Zira ömür süreci içerisinde yapaylıklara yer yoktur. Olmamalıdır.
3. İnsan asil yaşamalı ve yaşadığı gibi nokta koymalıdır ömrüne. İnsanın bir yerde çaresizliğinin idrakinde olması da asalettir, akıllılıktır. Her şeyi yapmaya çalışmak ya da yapabileceği sanrısına kapılmak ahmaklıktır, cehalettir. İnsan haddini bilmiyor karambola dalıyor. Sanki devasa bir dağ. Sanki her şeye gücü yeter. Bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor. Zavallı, naçar, acı dolu, sürgün ve yapayalnız.
4. Savaşmayacaksan yaşamayacaksın. Çünkü kölelik köpekliktir.
5. Kalem ve kılıç, dünyanın fethine çıkmış insanın kanatlarıdır.
6. Yaşamayı bilmeyenler savaşmayı da bilmezler. İnsana yaşama zevkini bahşeden şey kuşanacağı yüce cesaretidir. Korku zilletin anasıdır, yaşama zevkinin katilidir. Korkmayınız, savaşınız, bin kere değil bir kere ve insanca ölünüz.
7. İNSANLARIN İTTİFAKI HER ZALİM VE KAN EMİCİ SİSTEMİN TEMEL KORKUSUDUR, KÂBUSUDUR. ÇÜNKÜ BİRLEŞME SİSTEMLERİN CELLÂDIDIR. BİRLEŞELİM VE DEİRELİM ONLARI EY İNSANLAR.
''sustum kahrından susuyor dediler
biraz söyledim zehrini kusuyor dediler''
Keçecizade İzzet Molla