Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Önce bizdeki katliam…
52 kişinin öldüğü, 146 kişinin yaralandığı Reyhanlı’daki patlama…
Kim yaptı veya yaptırdı diye biliyorduk?
Esad ve onun Türkiye’deki uzantıları… DHKP-C falan…
10-11 ay sonra ne çıktı?
El Kaide!
Hem de devletin resmî açıklamasıyla…
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)’teki büyükelçimiz Tacan İldem söylüyor…
Tabii durup dururken değil… Ermeni Büyükelçisinin, Suriye’deki Ermeni bölgesine yapılan El Kaide saldırılarının Türkiye destekli olduğu suçlaması üzerine…
Bizim Büyükelçi, o iddiayı çürütmek, El kaide’nin Türkiye’nin müttefiki değil, “hasmı” olduğunu kanıtlamak üzere bunu söylüyor: Reyhanlı’daki Katliamı El Kaide yaptı!
Bu açıklama, 27 Mart 2014’teki AGİT toplantısında yapılıyor… O günlerde de cılız bir şekilde alt haberlerde kulaklara çalındı ama seçim hayhuyundan es geçildi.
Şimdi, neredeyse 10 gün sonra gündeme taşınıyor…
Haberle ilgili başka bir tuhaflık da açıklama üzerinden 10 gün geçmesine rağmen, Dışişleri tezlerine aykırı konuşan AGİT Büyükelçimiz hakkında Bakanlığın hiçbir şey söylememesi.
Bu vaziyette, Reyhanlı hadisesinde Suriye suçlaması düşmüş, Esad temize çıkmış oluyor.
x x x
GUTA KATLİAMI
İkinci hadise, dünyayı ayağa kaldıran, ABD’yi, Suriye’ye müdahalenin eşiğine getiren Şam yakınlarındaki GUTA’ya yapılan Sarin gazı saldırısı.
Bu saldırıyı da Esad’ın yaptığına dünya inandırılmıştı.
Amerikalı araştırmacı gazeteci, 77 yaşındaki Seymour Hersh, bu saldırının da El Nusra tarafından, üstelik de Türkiye’nin bilgisi ve desteğiyle yapıldığını yazdı.
Hersh, iddiasını şöyle destekliyor: “ABD, Suriye’ye düzenleyeceği askerî operasyonu, bu işte Türkiye’nin alakasını öğrenince iptal etti.”
Bu dehşet verici haber hem ABD, hem de Türk hükümetlerince yalanlandı…
Biz de yalan olmasını temenni ediyoruz.
Pulitzer ödüllü bu kıdemli gazetecinin bir özelliği var:
Ülkesinin aleyhine de olsa bildiği hakikatleri yazmak!
Vietnam savaşının en cavcavlı zamanlarında, 1969’da, Amerikan askerlerinin My Lai’da katliam, Irak savaşı esnasında da, 2004’te, Ebu Garip cezaevinde işkence ettiklerini yazmış; bunlar da “yalanlanmış”tı!
Fakat sonra bunların gerçek olduğu ortaya çıktı.
Bununla beraber, Türk hükümetinin böyle bir kimyasal gaz kullanımından haberi olduğunu, hele destek verebileceğini benim aklım almıyor.
Yalnız açık bir gerçek var: Esad’a karşı savaşanlar, Esad’dan daha vahşi, daha gözü dönmüş caniler…
Katliamları Esad’dan çok onların yapabilecekleri kanaati her geçen gün daha fazla yayılıyor.
Bu da Esad’ı daha ehven ve meşru hale getiriyor…
Neredeyse temize çıkarıyor!
x x x
ÖZGÜR DENİZ’E CEVAP
Ben EGEMEN’i niçin yanından uzaklaştıramıyor, neden vazgeçilmez diye sorguluyorum…
Özgür kardeşim uzun bir cevap veriyor ama benim bu sorguma karşılık tek kelime etmiyor!
Ne anladım ben o cevaptan?
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter’dan