24 Mayıs 2014 Cumartesi günü Saat 14.00’de Anamur Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı ve Sergi Salonunda Araştırmacı ve Eğitimci Yazar Dr. Mustafa Erim tarafından yayınlanan “Osmanlı Belgelerinde İçel Sancağı Anamur Kazası” kitabının tanıtım programına katıldık. Bundan önceleri de emekli öğretmen Fatma Hasdeniz’in İlk Dokunuş adını verdiği resim sergisini ve ANED tarafından organize edilen çakıl taşları bezeme sergisini izlemiş, ART Sanat Atölyesi sahibi emekli resim öğretmeni Zekiye Karamanoğlu ile bir süre sohbet etme imkânı bulmuştuk.
Daha önce yayınlanan bir yazımızda “Anamur’un gücünü, kadir ve kıymet bilirliğini gösterelim.” demiştik. Gerçekten katılım üst düzeyde idi. Anamur protokolünün yanı sıra, okumayı, öğrenmeyi ve araştırmayı seven, Anamur’un gelmişi geçmişini merak eden kalabalık bir kitlenin hazır bulunması dikkat çekiciydi. Memnun olduk. Sanırım bu ilgiden dolayı, Dr. Mustafa Erim ve programın düzenlenmesine yardımcı olan ANTUDER yöneticileri de memnun kalmışlardır.
Programda Anamur Turizm ve Kültür Derneği Başkanı Fuat Uğur, Anamur Kaymakamı Cengiz Cantürk, Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe, Belediye Başkan Adaylarından Atilla Olçum, Köşe Yazarı Nihat Erkan, Eğitimci Yazar Gazi Mert ve kitabın yazarı Dr. Erim de birer konuşma yaparak görüş ve düşüncelerini ifade ettiler.
Konuşmalardan sonra tüm katılımcılar Dr. Erim’in Osmanlı Belgelerinde İçel Sancağı Anamur Kazası kitabına konu olan arşiv kayıtlarının dijital kayıt ve fotoğraflarından oluşan tabloları inceleme fırsatı buldu. Çıkarken de kitabı satın alıp yazara imzalatmak için kuyruğa girdiler.
Konuşmalardan anladığımız kadarı ile bu kitaba konu olan belgeler devlet arşiv kayıtlarının sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor. Bu bakımdan hepsi dijital ortama aktarılmış Anamur ile ilgili belgelerin halkın ilgisine sunulması için yerel yöneticilere sorumluluklar düşüyor. Zira Dr. Erim bu kadar malzemeye ulaşabiliyor ve büyük hacimli bir kitap yazabiliyorsa, elinde imkânları olanlar daha iyisini yapabilirler.
Bir hafta sürmesi beklenen bu sergi ve imza günlerinde kitabın ne kadar bir okuyucu kitlesine ulaşacağını bilemiyoruz. Bilemiyoruz diyorum, çünkü çoğumuz okumayı, yazmayı ve araştırmayı pek sevmiyoruz. Fakat duyduklarımıza bire on katarak anlatmayı pek seviyoruz. Belki bu durum bölgemizin dünden bugüne yansıyan gelenek ve göreneklerinin yaşayışımıza yansımasının bir sonucu olsa gerek. Ancak okumasak, yazmasak da bu gibi eserlerin evlerimizin başköşesinde ve her kütüphanede bulunmasında sayısız faydalar var.
Program öncesinde ve sonrasında birçok tanıdıkla sohbet etme imkânımız oldu. Bir gazeteci büyüğümüz, Anamur’un Karaağa köyünde Atatürk’ün dedesi firari Ahmet Efendinin mezarının olduğundan söz edip, aynı köyden bir gence mezarın yerini tarif etti. Bir başka dostumuz, Ören’deki Bey Konağının ne kadar önemli olduğu ve kurtarılması gerektiğini söyledi. Kitabı incelerken de dikkatimi çekmişti. Kalınören Mahallesinde eski bir caminin kekik deposu olarak kullanıldığı bir kere daha dile getirildi.
Yazıya başlarken bazı etkinliklerden ve sanat faaliyetlerinden söz etmiştik. Görülüyor ki, Anamur’da sanat ve sanatçı kendini dağ başında yapa yalnız hissediyor. Ressam binbir emekle yaptığı resimleri sergileyecek uygun bir bulamıyor, el sanatlarıyla uğraşanlar ilgisizlikten yakınıyor. Hani diyorum, kış günlerinde merkezde, yaz aylarında halkın yoğun olduğu İskele civarında el sanatları sergileri düzenlenecek mekânlar ortaya çıksa iyi olmaz mı? Böyle kültür sanat ortamları oluşturmak çok mu zor ve pahalı ki, yapılamıyor. Burada bir kusur varsa, hepimiz suçluyuz.
Bilindiği gibi eski belediye binası kültür ve sanat merkezi olarak düzenlendi. Belediye Meclisi salonu çeşitli etkinlikler için kullanılıyor. Bu nedenle belediyeye bir teşekkür borcumuz var. Ancak bunların yeterli olmadığı ve ihtiyaca cevap vermediği anlaşıyor. Eğer yeterli olsaydı ANED kursiyerlerinin sergisi dernek binasında, Fatma Hanımın sergisi bir dükkânda görücüye çıkar mıydı? Farklı bir şey söyleyelim Otogarda düzenlenen sanat galeri neden farklı amaçları için kullanılıyor. Evet, bir şeyler yapmak, daha farklı bir şeyler yapmak lazım.