BOP haritasının iyice gerçekleştiği şu günlerde -belki de- hafızalarınızdan silinen çok önemli bir suikastı tekrar tazeleyeceğim.
Niye mi?..
Danışıklı dövüşlü büyük organizasyonu daha iyi anlayabilmemiz için. Hani, Irak Meclisi Türkmen Milletvekili Hasan Özmen de Musul’un düştüğü ilk gün gazeteniz YENİÇAĞ aracılığıyla feryat ediyordu ya; “Bu içerden dışarıdan büyük bir projedir, büyük bir operasyondur. Irak’ı Sünni, Şii, Kürt esasına göre 3’e bölmedir. Zaten koordineli hareket ediyorlar. Bu IŞİD güçleri gibi güçlerle peşmergeler koordineli hareket ediyor. Birbiri ile çatışmıyorlar. Onlar kendi ele geçirmek istedikleri bölgeleri ele geçiriyor” diye..
AKP iktidarının Irak dahil tüm bölgede içine düştüğü stratejik çukurla ilgili değerlendirmeler yalnızca muhalefet cephesinde yapılmıyor. Dışişleri Bakanlığı koridorlarında da artık Erdoğan ve Davutoğlu’nun ortak kaderlerine yönelik dış politika uygulamalarına karşı büyük bir isyan var. “İdeolojik habisliğe” , “idrak yolları iltihaplanmasına” sık sık vurgu yapılıyor. Gel gör ki, sonuçta vatan millet söz konusu olduğu için Dışişlerinin deneyimli kadroları “neresinden düzeltirsek kârdır” zihniyetiyle mücadeleye devam ediyor.
Son gelişmeleri konuştuğumuz bölge uzmanı üst düzey yetkili bir Büyükelçi değerlendirme yaparken 22.11.2009’da evinin önünde katledilen Irak Türkmen Cephesi Yürütme Kurulu üyesi ve Musul İl Başkanı Yavuz Efendioğlu suikastını anlattı.
O gün gerçekleşen bu alçak suikast tüm Türk medyasına aşağı yukarı benzer ifadelerle şu şekilde düşmüştü;
IRAK’taki seçimler öncesi yaptığı etkili çalışmalarla peşmergenin hedef tahtası haline gelen Türkmen Cephesi Musul İl Başkanı Yavuz Efendioğlu, alçakça bir tuzakla evinde öldürüldü. Kapısını çalarak, (Hastanız var, acil çıkmanız gerekiyor) diyen peşmergeler, kapının önüne çıkan Efendioğlu’nu çapraz ateşe alarak katletti.
Konuyla ilgili konuşan Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Sadun Köprülü, Yavuz Efendioğlu’nun yaklaşan seçimler öncesinde aktif çalışmalarından dolayı peşmergelerin hedefi olduğunu belirtti. Köprülü, “Kendisi Musul civarında çok etkili çalışmalar yapıyordu. Aktif olmasını istemediler. Özellikle Peşmerge grupları bunu hazmedemedi. Musul’un bütün köylerini geziyordu ve Türkmenlerin haklarını savunuyordu. Kendisi zaten Telaferli. Bu nedenle de hedef oldu” dedi. Saldırının Irak Türkmen Cephesi’ne yapıldığını ifade eden Köprülü, “Bu saldırı Irak Türkmen Cephesine yapılmış bir saldırıdır. Bölgede Türkmenlerin etkin olmasını istemiyorlar. Birkaç ay önce zaten Efendioğlu’nun çalışmalarından dolayı tutukladılar. Ancak o yılmadı. En son olarak da geçtiğimiz gün evine gelip bu haince saldırıyı işleyerek, onu şehit ettiler” şeklinde konuştu...
Bu hatırlatmanın da ardından bölge uzmanı Büyükelçinin bana söylediklerini noktası virgülüne dokunmadan aktarayım;
“General Petraeus zamanında, ne yaptı?.. El Kaide unsurlarından aşiretleri ve halkı ayırıp aşiretlere ve halka iş, para vererek halkı kendi tarafına çekti ki, terör unsurları ayrı kalsın ve insan istihbaratı dahi terör örgütüne karşı kendi yanında yer alsın diye. Ama son dönemde yine aynı unsurlar bu defa El Kaide ve IŞİD ile yine halvet oldular. Ondan sonra durum açığa çıktı. Ama şunu hatırlarım; Türkmenlerin liderlerinden Yavuz Efendioğlu vardı. Bir de baktık ki Allah rahmet eylesin Yavuz Efendioğlu’nu haraç vermek istememesi yüzünden El Kaide’nin vurduğu anlaşıldı. Söylemek istediğim o zamandan beri alttan kendi örgütlerini yapan şeylerdi. Suriye’deki olaylar, belli gruplara destekler... Netice itibariyle bütün bunlar halkın desteğiyle bu hale geldi. Bütün bunlar karşısında bakıyorsunuz IŞİD bilmem nereye doğru gidiyor. Orayı burayı alıyor. Kerkük tarafına gidiyor.. Öyle durumda Kürtler enayi mi, uzun zamandan beri baktıkları, kolladıkları an geldiği için onlar da adımlarını attılar. Yani bir nevi Irak’ta zaman içerisinde denge bir yere oturacaktı ya!.. Bu denge maalesef başka bir tetikleyiciyle bu şekilde yerine oturuyor gibi..”
AKP iktidarı bu suikastın arkasından ne yapmıştı?..
Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı basma kalıp taziye mesajları ile yetinip ellerinde olan tüm gerçek bilgilere rağmen kulaklarının üstüne yatmayı tercih etmişlerdi.
Evet!..
Türk Dışişleri’nin bildiği fakat bugüne kadar kamuoyundan saklanan acı gerçek;
Yavuz Efendioğlu’nun, peşmerge-El Kaide ortaklığıyla ile katledilmesi..
Sanırım!.. Bugünlere nasıl geldiğimizin en acı ip uçlarından biri..
BOP’a hizmetin dayanılmaz hafifliği!.