Cumhurbaşkanlığı seçiminde zaman daralıyor. 10 Ağustos 2014 Pazar günü gerçekleşecek seçimlerde yarışacak adaylar ortaya çıkmaya başladı. İlk olarak CHP ve MHP genel başkanları Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığını açıkladılar. Daha sonra BBP ve DP de ortak adaya desteklerini ifade ettiler. Şimdi AKP’nin adayının kim olacağı netleşecek. Gerçi Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına aday olacağını sağır sultan bile duydu. Bu anlamda HDP-BDP’nin de bir aday çıkarıp çıkarmayacağı ve ilk turda nasıl tutum sergileyecekleri önem kazanıyor.
İsterseniz bu konular konuşulmaya ve tartışılmaya devam ederken size bir hikâye aktaralım. ABD’de bir askeri okulda ders olarak anlatılan horoz ve tilki hikâyesi var.
Dershanede öğrenciler merakla hocayı beklerken, birden ışıklar kapanıyor ve bir çizgi film gösterilmeye başlanıyor. Filmin adı ”Küçük Tavuklar“.
Bir kümes var. Kümeste birçok tavuk ile genç ve küçük horozlar, bir de kümesin yaşlı ve büyük horozu bulunuyor. Efendim işin içinde tavuk olur, kümes olur da tilki olmaz mı? Elbette kümesin etrafında dolanıp duran ve planlar kuran bir de tilki var. Yaşlı horoz, tilki içeri girmesin ve zarar vermesin diye kümesin kapısını sıkı sıkıya kapatmış, genç tavukları dışarı bırakmıyor. Tabii dışarı çıkamadıkları için doğru dürüst yemlenemeyen, karınlarını doyuramayan zayıf ve küçük tavuklar hallerinden şikâyetçi mi şikâyetçi. Yaşlı ve büyük horoz ise dışarı bırakmadığı genç tavuklara ölmeyecek kadar mısır tanesi dağıtarak hayata tutunmalarını sağlıyor.
Kümese giremeyen tilki, kümesin tellerinde küçük bir delik açarak küçük ve
genç bir horoza sesleniyor ve ona biraz mısır veriyor. Mısırı yiyen küçük ve
genç horoz, her gün gelip tilkiden mısır
alıyor. Bir süre sonra tilki küçük ve genç horoza tek başına yiyebileceğinden
fazla mısır verince genç horoz hem kendisi yiyor hem de diğer tavuklara
dağıtıyor.
Böylece yavaş yavaş yaşlı ve büyük horozun kümesteki gücü kırılıyor. Horozun etrafındaki tavuklar azalmaya başlıyorlar. Artık popüler olan genç ve irileşen genç horozun etrafında ise toplanıyorlar.
Bu aşamada tilki kümesin kapısının önüne biraz mısır bırakıyor. Kümeste Kapıyı açalım mı açmayalım mı diye bir tartışma çıkıyor. Sonunda korkarak kapıyı açıyor, kafalarını dışarı uzatıp yemlenip hemen geri çekiyorlar. Bir süre daha böyle devam ediyor. Hiçbir şey olmuyor. Kümesteki tavuklar rahatlıyor. Korkuları azalıyor.
Nihayet bir gece tilki kümesin önündeki avluya mısır döküyor. Artık cesaretlenen tavuklar genç ve güçlü horozun öncülüğünde dışarı çıkıyor ve rahat rahat yemleniyorlar. Kümesteki her tavuk semiriyor. Tilki bir süre sonra gece kümesin kapısından kendi mağarasına kadar mısır tanelerini döküyor.
Sabah kümesten çıkan ve korkusuzca yemlenen tavuklar yemlene yemlene mağaraya kadar gidiyorlar. Sonra mağaraya giriyorlar. Onları içeride bekleyen tilki bütün tavuklar mağaraya girince kapısını kapatıyor ve tavuklar içeride kalıyor.
Çizgi film burada bitiyor. Işıklar yandıktan sonra dersin hocası kürsüye çıkıyor ve “İşte geri kalmış dünya ülkeleri böyle yönetilir” diyerek derse başlıyor. Şimdi soralım,
1-Kümes NERESİ?
2-Yaşlı horoz KİMLER?
3-Genç horoz KİM ?
4-En önemlisi tilki KİM?
Buna göre içinde bulunduğumuz durumu sorgularsak, belki binlerce yorum ortaya çıkar. Ama unutmayalım ki, ulusların dostları yok sadece çıkarları var.