Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
2 milyon nüfuslu Musul kentinin, bir terör örgütü(!)nce ele geçirildiğine falan inanmıyorsunuz, herhalde…
Hele hele, o örgütün, Suriye’den İran sınırına kadar olan geniş bir bölgeyi işgal edip, kontrol altında aldığına!
Hayır, bir “güç”ün Musul’u ele geçirip, Suriye ve Irak topraklarının geniş bir kısmını denetim altında tuttuğu doğru… Ancak bu “güç”ün tek başına bir “terör örgütü” olduğu doğru değil!
Düğüm, dünkü (08/07) Radikal’in, birbiriyle bağlantılı iki haberiyle çözüldü…
Radikal’in ana haberinde; “ABD’nin yanıtlayamadığı IŞİD sorusu” başlığı altında, 2005-2009 arasında ABD elinde tutsak olan, “IŞİD lideri Bağdadi'nin hangi suçlamalarla 4 yıl boyunca tutuklu kaldığı, sonrasında neden salıverildiği?” sualine cevap verilemediği bildiriliyor.
Radikal, asıl bombayı ise; söz konusu habere bağlı olarak Özgür Gündem gazetesinden Akif Serhat’a dayandırdığı, “IŞİD’le ilgili ezber bozacak iddialar” başlığı altında patlatıyor… Buna göre; “IŞİD'in Musul’u alması da dahil Ortadoğu ’daki tüm dengeleri değiştiren ilerleyişinin, ABD , İsrail, Suudi Arabistan, Ürdün ve Türkiye ’nin bilgisiyle Amman’da planlandığı öne sürüldü. Haberde KDP (Barzani’nin partisi) ve Baasçıların da katıldığı gizli toplantının 1 Haziran’da yapıldığı varılan anlaşma sonucu 9 Haziran’da da IŞİD'in Musul’u işgal ettiği savunuldu.”
Her ne kadar, haber, “iddia edildi”, “savunuldu” gibi kesinlik içermeyen ifadelerle veriliyorsa da koca bir şehrin ve ondan daha büyük bir bölgenin işgalinin “etkin güçler”in izni ve desteğiyle kotarıldığı, akla gayet yatkın gelmiyor mu?
Bu “iddialar”a inanmak, Irak’ın üçte birinin bir terör örgütünce denetim altına alındığına inanmaktan daha mantıklı değil mi?
x x x
ÇELİŞKİLER-İLİŞKİLER
Haberdeki iddialarla yaşanan durum arasında bazı çelişkiler göze çarpıyor…
Misal, ABD’nin, IŞİD’den rahatsız olduğu, lideri Bağdadî’nin başına 10 milyon dolarlık ödül koyduğunu bildirmesi…
ABD’nin, Bağdadî hakkında sorulan suale cevap verememesinden, bu devletin IŞİD’den rahatsızlığı ve ilan ettiği “ödül”ün ne kadar göstermelik olduğu apaçık ortaya çıkmaktadır.
Çelişkiye başka bir misal, planlamanın içinde bulunduğu iddia edilen Türkiye’nin Musul Konsolosluğu çalışanlarının kaçırılması hadisesi…
Tabii bu bataklığa dalarken, tüm kontrolü elinizde tutacağınızı zannediyorsunuz ama çoğu zaman yanılıyorsunuz! Kontrolünüzde zannettiğiniz güçler veya onların bir bölümü aleyhinize işler çevirebiliyor.
Bununla beraber, işin nasıl neticeleneceğine de bakmak lâzım! Rehineler, büyük bir ihtimalle, kıllarına zarar gelmeden, bu örgütü taşeron olarak kullananların emriyle Türkiye’ye teslim edilecek.
Öte yandan; kimin elinin kimin cebinde, hiç belli olmadığı,
Her türlü kalleşlik ve ihanetin bol bol yaşandığı,
Dengelerin ve işbirliklerinin sürekli değiştiği,
İlişkilerin “arapsaçı” olduğu bu coğrafyada çok dikkatli, çok tedbirli olmak gerektiğini bir sır değil…
Bu bataklığa ilişmekten sakınmak, “aktör”lerine gayet mesafeli durmak lâzım!
Çekiverirler içine!
Debelenir durursun!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER’dan