Bu
dünyada herkese yer var.
“Paralel yapı” operasyonu, yakın geçmişteki “Ergenekon”, “Balyoz”, “Casusluk ve fuhuş”
operasyonlarına ne kadar benziyor!
Sanki farklı aktörlerin oynadığı
aynı filmi seyreder gibiyiz… Senaryo aynı, sahneler aynı… Yalnız, “Mağdur”
edilenler, “feryat” edenler ve “destek” verenlerde ilginç yer
değiştirmeler var!
İbret verici yandaşlık, karşıtlık
ve ittifaklar görüyoruz…
5-6 yıl önceki operasyonlara en
büyük desteği veren “hizmet”
medyası, bugünkü operasyona en fazla karşı duran kesim! Önceki operasyonlarda zanlıları peşin peşin suçlu ilân
ederken, 22 Temmuz operasyonunda gözaltına
alınanların tamamen masum olduklarını savunuyor.
Yandaş medya ise, aynen eski
yaptığını yapıyor… Sahur vakti evlerinden alınan zanlıların ağır suçlar
işledikleri algısını yayıyor. Bu medya, Başbakanın
Baş Danışmanı Yalçın Akdoğan’ın ağzından çıkan, “Millî Orduya kumpas kuruldu” açıklamasını da derhal benimseyip,
yıllarca linç ettiği askerleri bir anda aklayıvermişti.
Yalçın Akdoğan, yeni operasyon
hakkında da konuşmuş. Diyor ki; “Ülke
büyük badireler atlattı. Ortada canavarlaşan bir mekanizma var. Zulümleri arşı
alâyı titretir. Kötülükleri sevap kazanır gibi yapıyorlardı. Büyük ah aldılar.
Yaygara koparmaları inandırıcı değil.” (Sabah, 31/7)
Bu sözler, iktidar sözcülerinin,
5-6 yıl önceki operasyonlarda söylediklerine tıpa tıp benzemiyor mu?
Sonra ne oldu?
“Keser döndü sap döndü, bir gün hesap döndü”. Başta
Akdoğan, iktidar sözcüleri ve ona yakın medya, olan bitene “kumpas” dedi. En ağır suçlamalara maruz kalanlar, hatta haklarında
“ağırlaştırılmış müebbet”e
hükmedilenler serbest bırakıldı.
Biz önceki operasyonlarla “linç” edilenlere yönelik suçlamaları,
başından itibaren inandırıcı bulmuyorduk…
İktidar sözcüleri ve yandaş medya
5 yıl sonra “kumpas”ı keşfetti.
Acaba şimdi linç edilenler
hakkında da, 5 sene sonra “tezgâh”,
“yanlış anlamışız” gibi hükümler verebilirler mi? Belki de 5 seneye bile
kalmaz!
x x x
Önceki ve şimdiki soruşturmalar
arasındaki benzerlik bu kadar fazlayken, en ibret verici yaklaşımın Ulusal Kanal-Aydınlık cephesinden
geldiğini görüyoruz.
Önceki suçlamaların tamamen
uydurma olduğunu en yüksek perdeden haykıran kanal ve gazete, şimdi, benzer
suçlarla itham edilenleri peşinen suçlu sayıp yanal medyayla aynı hizada
duruyor. Bugün de “yanlışlıklar” yapılabileceği
ihtimalini göz ardı ediyor. “Kumpas”tan
ders almamış gözüküyor!
Hâlbuki ve görüldüğü gibi, “hukuk bir gün herkese lazım” oluyor.
Lâzım olduğu günlerde “adalet” istemeye hakkımız olabilmesi
için daima “hakkın” yanında olmak,
daima “ilkeleri”, daima “hukukun üstünlüğü”nü savunmak lâzım.
Bigün oraya, bigün buraya
savrulmamak lâzım!