Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Yanal kanal ve gazetelere bakarsanız CHP’de kıyamet kopuyor… AKP’de ise zafer havasıyla birlikte mutluluk rüzgârları esiyor!
Muhalif medyaya göre ise, AKP için için, hatta dışın dışın kaynıyor!
Hangisi doğru?
İkisi de doğru gözüküyor!
Her faninin bir ömrü var…
Aynı zamanda, her faninin üretme, yaratma yeteneği var…
Kendisi yaşarken, hatta ölürken yeni canlılara hayat verebiliyor!
CHP, “Cumhuriyet’in ilk partisi”… DP dâhil, belli başlı partilerin hemen tamamı o ilk parti içinden çıktı… Şimdi, bu “ilk parti” yeni bir çatlamanın veya genel başkan değişikliğinin eşiğinde… Bu kaçınılmaz gözüküyor… 1950’ye kadar “tek parti” olarak iktidar, sonraki yılların çoğunluğunda da “ana muhalefet” partisi olan bu kadim partiyi Kılıçdaroğlu’nun taşıyamayacağı açık seçik belli oldu.
Kabul etmek lâzım ki, 4 yıllık Genel Başkanlık dönemi tam bir hayal kırıklığı… Hiçbir şekilde bekleneni veremedi…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde çizilen strateji tam bir iş bilmezlik örneği… Ondan önceki bir genel, bir yerel seçim sonuçları ise, kelimenin tam anlamıyla birer hezimet!
O sonuçlar, mevcut genel başkanın “çözüm” ve “çare” üretemediğinin, kitlelerde “heyecan” yaratamadığının açık göstergeleri…
Tabii o seçim sonuçlarında “tevil” edilebilecek, “mazeret” üretilebilecek unsurlar daima bulunmuş, sonuçlar, “kısmî başarılar” gibi sunulabilmiştir. Dolayısıyla, başarısızlığın üstü geçici sürelerle örtülebilmiştir.
Lâkin 10 Ağustos “deprem”i, mevcut genel başkanla devam edilemeyeceğini çok net bir biçimde gösterdi. Bunu, genel başkandan menfaat bekleyenler dışında herkes açıkça görmektedir.
Artık mesele, CHP’nin çağa uygun, kendi seçmeninin dışındaki seçmenleri de kucaklayabilecek bir yapıya kavuşup-kavuşmama meselesidir. Bakalım, partideki etkili ve yetkililer bunu ne kadar çabuk görecek ve gereğini ne kadar kısa sürede yerine getirebilecek?
Ülkenin de kendilerinin de menfaati, bu gerçeği bir an önce teslim etmeleri ve süratle harekete geçmelerinde!
x x x
AKP’NİN HALİ NE OLACAK?
Yanal medya saklasa da, AKP’deki kaynamayı izliyorsunuzdur…
CB seçiminden 10 gün kadar önce, “Ak kilit taşı” başlıklı yazıda AKP’nin başına gelecekleri şu sözlerle özetlemiştim:
“Binanın merkezindeki en büyük taşı yerinden oynattın, çıkarttın… Orada büyük bir boşluk meydana geldi… O boşluğu mecburen daha küçük bir taşla dolduracaksın… Hangi taşı koyarsan koy, artık binanın eski muhkemliğinden söz edilebilir mi? Binada çatlakların meydana gelmesi önlenebilir mi?
Kilit taşını oynatınca, binanın çatırdaması kaçınılmaz değil mi? Bu, o bina için sonun başlangıcı olmaz mı?”
Şimdi olan budur!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER’dan
