Hilmi ÇAKIR
Hans’la tanışmamız yüz yılı geçti. İki gemi için,(Goben ve Brestlev) bizi Çanakkale’de yedi düvelle savaşa sokan, eski cephe dostları(!) bir tarihi karara daha imza attılar. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimine, milyonlarca Euro değerinde, silah, teçhizat ve cephane yardımı için Alman Parlemontosu vize verdi.
Almanya gibi, tarihi geçmişimiz olan bir ülke, bunun sonuçlarını bile bile, Bağımsız Kürdistan’ın temelinde, benim de bir tuğlam olsun mu demek istiyor? Ben de, bu coğrafya da söz sahibi olmak istiyorum mu demek istiyor? Dünyada, birçok ülke, Barzani’ye şirin görünme yarışına girdi. Şu anda, PKK ile Peşmerge Işid için birleşti ve ortak mücadele ediyorlar. Düşman, müşterek olduğu için güç birliği yaptılar. Zaten ayrı gayrileri yok olduğunu biliyoruz. Mış… gibi Miş… gibi yapıyorlar. Dostlar alış verişte görsün. Aynı topraklarda da üç maymunu oynuyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti, Alman Federe Devletine, sen ne yapmak istiyorsun, hedefin ne, sorusunu sorma hakkını yüz kere hak etti. Doksanlı yıllarda, PKK’a karşı TC, çok yoğun bir şekilde mücadele ederken, Alman Hükümeti, dost ve Müttefiki olan TC’e, benim verdiğim silah ve teçhizatla terörle mücadele edemezsin. Benim silahlarımı kullanamazsın diye nota verdi. Milletin öz varlıkları ile alınan bu silah ve teçhizatın, kullanılmasına ambargo koyan, Alman Hükümeti, bugün Barzani yönetimine bedelsiz hibe olarak, dünya kadar silah ve teçhizat veriyor.Bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu.
PKK, Doğudaki vatandaşlarımızı o günlerde, acımasızca katlediyordu. Erzincan’da, Başbağlar Köyü komple yakılıyor, günlerce dumanlar yükseliyor ve onlarca vatandaşımız her gün katlediliyordu. Erzurum Çad’da Yavi Katliamı yapılıyordu. Bir köy vatandaşımızı bir gecede katliama kurban veriyorduk.Bu köylerde köylünün hayvanları bile katledildi.
Erzincan’ı-Erzurum’a bağlayan uluslararası karayolunun, Sansa Boğazı bölgesinde, ne zaman canları isterse, yolu kesiyorlar bir çok aracı yakıp yıkıp, birçok vatandaşımızı dağa kaçırıyorlardı. Bu anlattığım sadece küçük bir kesitten örnektir. Diğer bölgelerde, buna benzer onlarca olay, aynı gün içersinde meydana geliyordu. O gün, TC’nin mücadele ortamı böyle iken, Alman Dostlarımız(!) bize silah ambargosu uyguluyordu.
Almanya’da hiç dostumuz yok mu? Milyonlarca Türk vatandaşı uyuyor mu? Bu gidişatın sonunu görmüyorlar mı? Gizliden yapılan yardım, artık aleni ve Parlemonto kararı ile yapılıyor. Neden Irak merkezi hükümetine yardım etmiyorsunuz Kardeşim? Barzani ile kan bağınız mı var? Arap’ları, Türkmen’leri insan olarak görmüyor musunuz? Barzani ile ortaklığınız hangi mecrada dır? Bu kötü gidişata duyarlı olan , sivil toplum kuruluşları tepki vermelidir. Tarihi hataların sonuçları, nesiller boyu devam eder. Almanya gibi bir devlet, bu tarihi hatayı nasıl yapabiliyor? Merkel’in savunma mekanizmasına bakar mısınız? “Işid, terör faaliyetlerini Almanya topraklarına sıçratabilirmiş(!).” Topraklarında yaşayan, milyonlarca Türk’ten zerre kadar çekinip kılı kıpırdamıyor ama, üç beş kafa kesiciden ödü kopuyor Hanımefendinin. Yazıklar olsun. Bu kadar mesnetsiz-basit, tarih bilincinden yoksun bir gerekçe ile silah yardımı yapılıyor.
Amerika’daki 11 Eylül saldırılarının ardından ne oldu? Terör bulunduğu yerde vurulacak. Terörist nerede ise, ABD ve müttefiklerin orada mücadele hakkı olduğunu dünyaya ilan ettiler. Ne oldu? Afganistan Bataklığına bir girdi hala çıkamadı. Binlerce masum insan canından oldu. Irak teröre destek veriyor deyip, aynı zamanda Kimyasal silah üretiyor diye, dünyaya bir masal uyduruldu ve İngilizlerle birlikte işgal etti.
Irak halkını Özgürleştirme hedefi vardı, şimdi Irak param parça oldu. Esas şimdi bu topraklar terörist üretiyor sivrisinekler gibi... Şimdi nasıl kurutacaksınız bu bataklığı? Her yer bataklık oldu. İşte en uzun sınırımızdaki komşumuzun durumu!. Suriye’deki durum, bütün dünyanın gözü önünde cereyan ediyor ve herkes seyrediyor. Acısını, sıkıntısını TC vatandaşları çekiyor. Milyonlarca Suriye’li, göçebe konumuna düştü. Yersiz-yurtsuz, aç-sefil ülkemizin topraklarında yaşam mücadelesi veriyorlar.
Alman Der Spiegel dergisinin, iddiasına göre, Alman istihbarat teşkilatı(BND), yıllardır TC’nin en önemli kurumlarını dinlediğini, belgelerle ortaya çıkardı. Almanya Hükümeti bu durumu yalanlamadı. Aynı zamanda, BND dinleme yaparken, ABD ve İngiltere’nin de dinlediğini iddia ediyor. Çiçeği Burnundaki Cumhurbaşkanına konu sorulduğunda , “Büyük devletler dinleme yapar!” şeklinde bir cevap verdi. Bu silah yardımının, bu dinlemelerle bir ilişkisi olabilir mi acaba? Yıllardır yapılan dinleme olayı, neden bugünler de gündeme düştü?
Rehine krizinin başlangıcında, bir Alman Firmasına ait, 30 civarında Alman, bir operasyonla tere yağdan kıl çeker gibi kurtarılarak, Almanya’ya götürüldü. Burada, Alman Hükümetinin birilerine diyet borcu mu var? O topraklarda sadece Kürtler yaşamıyor. Işid sadece onlara zarar vermiyor. Alman Hükümeti sadece Kürtler’i mi insan görüyor? Arap’ları, Türkmen’leri, Yezidi’leri insan olarak görmüyorlar mı? Ne yazık ki, Mezopotamya topraklarında, Cony ve Tony’nin çocukları doğdu,büyüyor. Yeni doğacak çocukların adı “Hans!” soyadı “Haso!” olmasının hazırlıkları mı yapılıyor acaba?
Hilmi ÇAKIR
3.09.2014