Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Münir Özkul 40 sene evvel uyarmış!
Ekranlarda dönüp duran bir film var: Gülen Gözler…
En az kırk yıllık!
Bir komedi filmi… O günlerde insanları eğlendirmek, güldürmek için yapılmış… Gündemde ne deprem var, ne sel, ne başka bir doğal afet…
Toplumda, “deprem bilinci” diye bişey söz konusu bile değil… Buna rağmen, filmin bir sahnesinde, Münir Özkul’la ensesi kalın inşaat müteahhidi arasında şöyle bir diyalog geçiyor:
“Dursun Bey, demirden çalıyorsun, çimentodan çalıyorsun… Yaptığın evler, bigün fukaraların başına yıkılacak.”
Ensesi kalın müteahhit, pişkin pişkin cevaplıyor:
“Bişey olmaz, Yaşar Usta, sen işine bak!”
x x x
haddizatında, o komedi filmlerinde, pek çok “sosyo-ekonomik ve kültürel mesaj” da verilmiş:
Kan davaları,
İş ve trafik kazaları(!),
Özel olarak “maden” kazaları(!),
Uyuşturucu, alkolizm, kumar hastalıkları…
Rüşvet, hırsızlık, yolsuzluk belaları… Vs. uzun yıllar boyunca sıklıkla işlenmiş.
Lâkin hiç tınmamış, umursamamışız!
Ders almamışız!
Ders almayınca da başımıza dertler artarak, katlanarak gelmiş, gelmeye devam ediyor…
x x x
SORGULAMAYA BAŞLAMAZSAK DEVAM EDECEK!
Elbette felaketlerin son bulmasını istiyoruz ama görünen köy de kılavuz istemiyor…
“Bu kadar iş, bu kadar çok kaza(!) başımıza nasıl geliyor, neden geliyor?” diye sorgulamaya başlamazsak,
En önce ve her şeyden önce “Bu işte benim kabahatim, benim sorumluluğum ne?” diye sormazsak,
Sırasıyla, en yakınlarımızın,
Yerel yöneticilerin ve en tepedeki siyasîlerin rol ve sorumluluklarını sorgulamazsak,
Sorgulamayı ısrarla sürdüremezsek…
Ne yazık ki, başımız dertten kurtulmayacak!
“Kaza”lar, “vaka”lar hız kesmeden gelmeye devam edecek!
… Van, Soma, İstanbul, Ermenek… Ve sıradakiler…
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER’dan…
Kürt kutlaması... Yanak ve alınlardaki bayraklara dikkat!