Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Türkiye’de kadınların ortalama ömrü, 78, erkeklerinki 71 yaş. (TRT, 15/12/2013).
Peki, memleketimizde ortalama ömür 70’in üzerinde iken işçilerin ortalama ömrü ne kadar?
Bilmiyoruz! Bunun araştırması hiç yapılmamış gözüküyor…
İnternete girdiğinizde gerek Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), gerekse diğer araştırma ve anket şirketlerinin yaptığı yüzlerce araştırma ve ankete rastlıyorsunuz… Meselâ; TNS araştırma şirketi, “Türk insanının %87’sinin mutlu olduğunu” bulgulamış!
Ama “işçilerin ortalama ömrü ne kadar” diye sorarsanız, karşınıza bir bilgi çıkmıyor.
Her yıl binden fazlasını kaza(!)larda kaybettiğimiz, binlercesinin sakatlandığı, olumsuz çalışma şartlarının yıprattığı işçinin ortalama ömrü merak edilmez mi?
Edilmemiş! İşçi sendikalarından da bu araştırmayı yapan gözükmüyor internette!
Günümüzde merak edilmemiş ama bundan yaklaşık 150 sene evvel Marks merak edip araştırmış: “Kırdan göçen tarım işçilerinin kentlerde karın tokluğuna çalıştırıldığını ve ortalama ömürlerinin 30 yaş olduğunu” görmüş!
“Kırdan göçen tarım işçileri” sözü size tanıdık geliyor mu?
Hani şu, kamyon ve traktör kasasına doldurulup tarlalara çalışmak üzere götürülenler…
Daha geçen hafta içinde, 24 kişilik midibüse 46 kişi bindirilip, meydana gelen kaza(!)da 18’inin öldüğü, 26’sının yaralandığı işçiler olmasın!
Marks’ın tespitinde dikkati çeken bir ayrıntı da “karın tokluğuna çalıştırıldıkları” ifadesi… Demek 150 sene evvel Almanya’da ve Avrupa’da işçiler karın tokluğuna çalıştırılıyordu…
Peki, 2014 Türkiye’sinde hangi şartlarda çalıştırılıyorlar?
Ermenek madenindeki su baskınından kurtulan işçiler anlatıyor; “Yemek saati madenden çıkmak yasaktı, yemeğimizi madende yerin altında yemek zorundaydık. Yemeğe çıksak kazadan hepimiz kurtulacaktık”. Maden ocağında, ayaküstü neyi, nasıl yiyebilirsiniz?
Demek bizim 2014’teki çalışma şartlarımız “karın tokluğu” standardının bile altında!
Öte yandan, madenlerde çalışan işçiler de, tarlalarda 35 lira yevmiyeyle çalışanlar da; “Mecburuz abi, ihtiyaçlarımız için kredi çektik, ayrıca kredi kartı borçlarımız var… Dayatılan şartlarda çalışmak zorundayız” diyorlar…
Avrupalı işçi 150 sene evvel “karın tokluğuna” çalışıyordu… Ama hiç olmazsa borcu yoktu, belki karnı da doyuyordu… Kaldı ki, o acımasız şartları çoktan tarihe gömdü… Şimdi oralarda kaza son derece istisna, adamların “işsizlik aylığı” bizim asgarî ücreti üçe katlıyor!
Acaba biz de onların seviyesine ulaşmak için daha150 sene mi bekleyeceğiz?
x x x
YORUMSUZ!
02 Kasım 2014 günü, genelhaberler.com’a girdiğimiz haberlerden birisinin başlığı; “BARTIN’DA GÖÇÜK: İKİ ÇİNLİ İŞÇİ ÖLDÜ” şeklindeydi.
Habere, Ali Tuna ismiyle gelen yorum aynen şöyle:
“Bu kazalar sadece bizde meydana gelmiyor demek ki”
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, YENİ ASYA'dan (İbrahim Dabak)…