Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Düşünün…
Daha 1 yıl önce yüzde 47 oy oranı ile iktidarınızı tazelemişsiniz.
Mutlak meclis çoğunluğuyla 6 senedir iktidardasınız.
Önünüzde daha 4 senelik bir süre var.
Yapılan anketlerde sizin oyunuzun yüzde 60’lara kadar çıktığı gözüküyor.
Yazarımız Osman Yıldız, “Ülkemizin daha en az 23 yılına Erdoğan’ın damga vuracağını” söylüyor.
Özetle, önümüzdeki uzun yıllar boyunca, sizi iktidardan düşürmek değil, sarsabilecek bir hareket bile ufukta gözükmüyor.
* * *
Yeri ve istikbali bu kadar sağlam gözüken bir siyasi kadro ve lideri velev ki iftira olsa bile, yakındaki birilerine yönelen yolsuzluk iddialarına bu kadar üst perdeden ve bu kadar uzun süreli öfke gösterir mi?
Bu kadar hırçınlaşır mı?
Hele siz temizseniz -galiba, Tayyip, temiz anlamına geliyor- bu gibi iddialara sükûnetle cevap verdikten sonra gülüp geçmez misiniz?
Siz, daha uzun yıllar iktidardaysanız, yapacak çok işinizin olduğunu söylediğinize göre, bu iddialara cevap yetiştirmek için, ilçe ilçe kongre gezmek yerine, o işlere yönelmez misiniz?
Bu öfkeyi, Ramazan ayıyla, orucun kafaya vurmasıyla da izah etmek mümkün değil!
Çünkü idrak ettiğimiz Ramazan, bu iktidarla geçirdiğimiz 6’ncı Ramazan’dır. Hiçbir Ramazan’da, iktidar çevrelerinde, bütün ay boyunca süren böyle bir gerginlik görmedik.
Üstelik Ramazan’ın manevî havası, süregelen gerginliklerin bile azaltılmasına, herkesin daha sakin olmasına, daha olgun davranmasına, bir hoşgörü ikliminin yaşanmasına vesile değil midir?
Ama siz, lider ve yakın çevresi olarak, bu mübarek ayda haftalar süren öfke nöbetleri geçiriyorsunuz.
Öfkeniz bir türlü dinmek bilmiyor. Kontrolünüzü kaybediyorsunuz.
Altı yıldır, muhalefetle bir araya gelmekten kaçındığınız açık oturumu kendiniz istiyorsunuz. Açık oturum, uzun süredir yapılmadığı için, ikinci adamlar arasında olsa bile, tarihi bir hadise haline geliyor.
* * *
Hayır, hayır…
Bu dinmeyen öfke nöbetleri, bu hırçınlık ne manşetlerle, ne iftiralarla(!) izah edilebilir!
Bunların ötesinde ama belki bunları da içine alan bir şey var!
İktidar partisini ve liderinin çevresini çıldırtan bir şey!
Belki bir çaresizlik…
Belki büyünün bozulması, karizmanın çizilmesi…
Belki dış kaynaklı, kontrol dışı bir istihbarat…
Ama belli ki içinden çıkılması zor bir durum!
* * *
Danışman Amcaoğlu
On parmağında 10 marifet olan Hasan Celal Güzel; Gaziantep’in belediye başkanı, amcasının oğlu Güzelbey’in danışmanıymış.
Güzel, danışmanlık ücreti almıyormuş!
Danışmanlık ücreti almıyor da “danışman” sıfatını niye alıyor?
Yani, danışman sıfatı olmasa, Güzelbey ona danışamayacak mı?
Meselâ; “Emmioğlu, şöyle bir sorunumuz var. Senin ilgi alanına giriyor. Sen ne dersin?” diye sorsa; Güzel buna,
“Valla, emmioğlu, bana ‘danışman’ sıfatı vermedin, ben de sana fikrimi vermiyorum” mu, diyecek?
Zaten bu danışmanlık en fazla “teledanışmanlık” olur; amcaoğullarından biri Gaziantep’te diğeri Ankara’da oturduğuna göre!
* * *
Üstatlardan
Bir insanı tanımak istiyorsanız, onu büyük bir mevkie geçiriniz.
* * *
SÜRÜNÜN!
Bir sürüngen, sürücüsü olmuşsa sürünün;
Siz o sürüdekiler, sürüm sürüm sürünün!..
09.12.2007 Ekrem Şama
Önceki Yazılar