BARAJI SAVUNMAK DARBEYİ SAVUNMAK OLMUYOR MU?

Neslihan KORUTÜRK - 09.12.2014

Bu dünyada herkese yer var.

      


Çok partili düzene geçtiğimiz 1945’ten 1980’e kadar “seçim barajı” diye bir kavram siyasî lügatimizde yoktu…

“Baraj” denen oy hırsızlığı düzeneği ne İnönü’nün, ne Bayar’ın, ne Menderes’in aklına gelmiş!

Onlardan sonra gelen ikinci kuşak siyasetçiler, Demireller, Ecevitler de düşünememiş!

Bu hinliği kim düşünmüş, bu “cin fikir” kimin aklına gelmiş?

Darbecilerin!

12 Eylülcülerin!

Evrenlerin!

Ve koymuşlar!

x   x   x

Yüzde 10’luk seçim barajı…

Türk siyasetine giydirilen deli gömleği!

“Bunu ben getirmedim” diyorsun!

Güzel!

Ama kaldırmak senin elinde… 12 yıldır elindeydi… Kaldırmadın ama kaldırabilirdin… Hâlâ kaldırabilirsin!

Niye kaldırmadın, kaldırmamakta direniyorsun?

“Darbelerle hesaplaşıyorum” övünmesi dilinden düşmüyor!

Darbeye en sert “darbe”, onunla en mükemmel hesaplaşma, giydirdiği deli gömleğini siyasetin üzerinden çıkartmak olmaz mı?

x   x   x

“Barajı ben getirmedim” diyorsun!

O vakit, niye getirmediğin barajın önünde “baraj” oluyorsun?

Alâkam yok dediğin ucubeyi neden ölümüne savunuyorsun?

Kalkma ihtimali karşısında niçin bu kadar öfkeleniyor, hatta paniğe kapılıyorsun?

x   x   x

“Baraj” mükemmel bir ölçü:

Demokrasinin, insan haklarının, hatta “kul hakkı”nın yanında mısın, karşısında mı?

Darbeci misin, demokrat mı?

İşte sana ölçü: %10’luk, antidemokratik seçim barajı!

Her eleştiriye, her gösteriye bol keseden “darbeciler” yaftası yapıştırmak, kendinden başka herkesi “darbeci” ilân etmek, sözde “demokrat” olmak kolay…

Zor olan, icraatta darbe karşıtı olabilmek… Darbenin kurumlarını kaldırabilmek!

Seçim barajını savunmak birinci sınıf darbeciliktir!

Tarih: 09.12.2014 Okunma: 753

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?