Gidenin arkasından konuşmak iyi değildir derler. Onun için, biz gitmeden yüzüne konuşalım. Bu 2014, pek yüzümüzü güldürmedi. Şimdi beddua etmeyelim. Zaten beddualı bir yıl oldu. Uzak diyarlardan beddualar yağdı. Taa Pensilivanya’lardan geldi(!) Ülkenin başı da dertten, beladan bir türlü kurtulmadı…
Bu 2014’de, dünya bizi çok konuştu. Bilimsel bir buluştan, insanlığa faydalı bir icattan, dünyanın en illet hastalığına çare bulan bir ilacı bulmuş bir ülke olduğumuz için falan değil tabii. Neden konuştu? Twetter ve You- tube getirilen erişim yasağından konuştu. Dört bakanı yolsuzluk iddiasından istifa etmek zorunda kalmasını konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? MİT’e ait olduğu öne sürülen, 3 tır aracının Adana’da durdurularak arama yapılacağı sırada, hükümet kanadından gelen yüksek sesli tepkilerden, acaba tırlarda ne vardı, kuşkusu ile, Suriye’ye ne götürülüyordu merakı ile bizi konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Görevlerinden yolsuzluk ve rüşvet iddiaları yüzünden istifa etmek zorunda kalan bakan çocukları ve bu olaylara sebebiyet veren, İran asıllı iş adamı Rıza Zarrap’ın Şubat ayı sonunda, tahliye oluvermelerinden dolayı dünya bizi konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Polisin attığı gaz fişeğinin kapsülü ile yaralanan ve 269 gün yaşam mücadelesi veren 16 yaşındaki Berkin Elvan’ın cenazesine katılan milyonların feryadı için konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Yıllardır, ülkemizin üzerine bir kabus gibi çöken, ülkenin TSK’lerine kendi ülkesinde kumpas kurularak, çeşitli iftira ve darbe söylentileri ile, en seçkin personeli Balyoz ve Ergenekon davaları ile, Silivri’de yıllarca mahkum edilmiştir.(gazeteci, yazar, sendikacı, rektör ve diğerleri bu davalara eklenmiştir.) Anayasa Mahkemesinin kararı ile, Ergenekon sanıkları Mart’ta, Balyoz Sanıkları Haziran’da özgürlüklerine kavuşmalarına tüm dünya şaşkınlık ve kuşku ile konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Mart ayında yapılan yerel seçimde, oy sayımlarının yapıldığı gece, bir çok yerde elektriklerin kesilmesi ile ilgili, enerji bakanının yaptığı savunmada “Trafoya kedi girmiş!” açıklaması için konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Soma’da göçük altında kalan, yüzlerce madencinin cansız bedenlerinin, günlerce, toprak altından çıkarılması mücadelesini ve yapılan tüm uğraşılara karşı, bir avuç kömür için, can veren 301 madenci için konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Soma’da, madenden yaralı olarak kurtarılan madencinin, sağ olarak kurtarıldığına sevinemeden, taşındığı sedyenin kirlenmemesi için “Çizmelerimi çıkartayım, sedye, çarşaf kirlenmesin!” diye ezilmişliğin ve horlanmışlığın ifadesinin açıkça su yüzüne çıkmasından konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Göz göre göre gelen tehlikeyi umursamayarak, Musul Başkonsolosluğundan, çoluk çocuk toplam 49 Konsolosluk görevlisinin, IŞİD denen terör örgütünce rehin alınarak, aylarca Türkiye’nin elini kolunu bağlayıp, tavizlerini aldıktan sonra bırakılan konsolosluk görevlilerimiz için konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Türkiye Cumhuriyetinde, adı sanı duyulmamış bir vatandaşı, CHP ve MHP Cumhurbaşkanlığı için ortak aday göstererek, şu andaki Cumhurbaşkanı olan, Recep Tayyip Erdoğan’ın dikensiz gül bahçesinden gülleri toplayarak, Çankaya’daki Gül’ü evine gönderip, Cumhurbaşkanı olmasını konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Üzerinden 34 yıl geçmiş olan ve şu anda, 90 yaşının üzerinde yatalak vaziyette, mahkemeye bile çıkamayan, 1980 ihtilalını gerçekleştiren, Kenan EVREN ve Tahsin ŞAHİNKAYA’nın yargılanarak, müebbet hapse çarptırılmalarını konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? İş kazalarında, dünyada en ön sırada yerimizi korurken, Ali Sami yen Stadının arazisine, gökdelen diken, Cumhurbaşkanımızın İmam hatipten arkadaşı olan, Torunlar İnşaatta, feci bir asansör kazası sonucu, 10 işçimiz 30 lu katlardan yere çakılarak, İstanbul’un göbeğinde feci şekilde can vermelerini konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Suriye ve Irak’ta devam eden, Işid terör örgütünün, Ayn El Arap( Kobani) bölgesinin işgali sırasında, dünya ayağa kalktı. Musul’u işgal ederken, kılı kıpırdamayan dünya emperyalistleri, Kürt Bölgesi olarak bilinen bu bölgeye gelince kıyameti kopardı. Koalisyon gücü oluşturularak, başta ABD olmak üzere, bölgeye her türlü destek sağlandı. Bu bölgede oturanlar, zaten ülkemize sığınmışlardı. Ama bu içerdekiler için yeterli değildi. Bölgeye Türkiye’nin müdahale etmesini istiyorlardı. Bu durumu bahane ederek, Bölücü terör örgütü yandaşları, ülkede birçok yeri yaktı, yıktı ve yağmaladılar. Bu olaylar esnasında, bir kısım vatandaşımız linç edilerek, 30’un üzerinde yurttaşımızın öldürüldüğünü konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Soma’da kaybettiğimiz 301 can yetmezmiş gibi, bu sefer de, Azrail Konya’nın Ermenek ilçesindeki kömür madenindeki işçilerimizi buldu. On sekiz madencimiz, ocağın su basması sonucu, yüzlerce metre yerin altında, sudan boğularak, günlerce, 18 madencimizin toprağın altından çıkarılması için yapılan mücadeleyi, çırpınışı ve bölgenin yoksulluğunu konuştu.
Neden dünya bizi konuştu? Atatürk’ten bu yana, Cumhurbaşkanlarınca kullanılan Çankaya Köşkü, yeni seçilen Cumhurbaşkanınca kullanılmayacağı ve Başbakanlık için Atatürk Orman Çiftliğinin içine, kesilen binlerce ağaçtan oluşturulan alana yaptırılan ve yargı kararınca durdurulan ve fakat yapımına devam eden 1150 odalı Sarayı konuştu.
Bir çırpıda sıralanan bunca olay için, dünya bizi 2014’de konuştu. Bu olayların içinde övünebileceğimiz gurur duyacağımız herhangi bir olay var mı? Gözümden kaçmış, başarı öyküsü varsa şapka çıkarırım. Biz isteriz ki, dünya bizi başarı öykülerimizle konuşsun. Örnek tutum ve davranışlarımız için konuşsun.
İstanbul’un onlarca ilçesi vardır. Ama öyle bir ilçesi vardır ki; ne zaman haberlerde ismi geçse, heyecanla beklerim, acaba kaç kişi öldü, öldürüldü, soyuldu, bıçaklandı vs. Haberlerde, hiç mi hiç, bu ilçenin adı iyi haberle çıkmaz. Şu ana kadar rastlamadım. Namusuyla şerefiyle bu ilçede yaşayanları tenzih ederim. Bu ilçenin adı Gazi Osman Paşa (GOP)’dır. Şimdi, ülkemiz de, dünya haberlerine çıktığı zaman GOP gibi oldu. Ülke dışında yaşayan vatandaşlarımıza Allah kolaylık versin. Biz birçok olayı iç içe yaşarken anlayamadık. Ülkede olan bunca olayın hesabını, yabancılara onlar anlatmak zorunda kalıyorlar. Onların yerinde olmak istenmezdim, ya siz?
Hilmi ÇAKIR
26.12.2014