TERÖR KIVILCIMI, NEREDE, NE ZAMAN, NASIL? Hilmi ÇAKIR

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 12.01.2015


 
Terörün, bir insanlık suçu olduğunu kabul etmeyen olabilir mi? Terör,
genelde masum insanları vurur. Çok masum bir şekilde, yıllarca TV’de,
internette, bilgisayar oyunlarında, otomatik silahlarla, yüzlerce insanı
sanal ortamda öldüren bir nesil yetişti. Dünya çocukları, denetimsiz bir
şekilde, bu oyunları oynadı ve oynamaya devam ediyor. Bu çocuklar, şimdi, çocukluğunda sanal yaptıkları katliamları, dünyanın her yerinde canlı uyguluyorlar. Bu filmleri, yapanların ve yayınlayanların hiç suçu yok mu?
Dramı, dünya medyası neden görmezlikten geliyor? Sonuçta; ne ekerseniz onu biçersiniz! Ünlü psikolog ve sosyologlar nerede?..
 
Çok kısa sürede, yaşanan bu terör olayları ciddi uyarılar vermektedir.
İstanbul’da, Dolmabahçe Sarayını koruyan polis kulübesine ve Turizm
Müdürlüğüne yapılan, canlı bombalı saldırılarla, terör gündemi belirlerken,
Pakistan’da, Yemen’de, Nijerya’da, ve en son Paris’te meydana gelen terör saldırıları, bir anda dünya gündemine oturuverdi. Kıvılcımın; ne zaman, nereye , nasıl, ne şekilde sıçrayacağını teröristlerden başka kimse bilmiyor. Siz ne kadar önlem alırsanız alın, terörü bitiremez ve
önleyemezsiniz. Çünkü; dünyada, en korkunç silah, her şeyi göze almış ve bu konuda inandırılırmış insandır.
 
Bugün, dünya Paris’teki terör saldırısını konuşuyor, yazıyor, yaşıyor,
lanetliyor. Paris sokak ve meydanlarında, milyonlarca insan mumlar yakıyor. Pankartlar açılıyor. Paris’in acısını İngiltere, Almanya, İtalya ve tüm Avrupa ve Türkiye paylaşıyor. Bu dayanışma çok anlamlı ve sevindirici. Bu tepkiler ülkemize de örnek olur inşallah! Bir gün, Karaçi’de, İstanbul’da, Bağdat’ta, Şam’da ve dünyanın diğer bölgelerinde, meydana gelen terör saldırılarına da, en az bu tepkiler kadar, tepki verilebilirse, dünyada terörün beli kırılabilir. Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi
mantığı hüküm sürerse, bu günleri bile arar hale gelebiliriz.
 
ABD’de yapılan 11 Eylül saldırıları ile birlikte, dünyada bir İslam
karşıtlığı, her ortamda kışkırtıldı. Bunun sonucu, Afganistan , Irak’ın
işgali ve arkasından gelen, Arap Baharı adı altında, Ortadoğu’daki ülke
halklarını, özgürleştirme adına yaşanan iç savaşlar, devrilen diktatörler
ve arkasından bir türlü sağlanamayan istikrar. Dünya,hızla bir din ve
mezhepler savaşına doğru sürükleniyor. Bu konuda, dünya liderleri henüz
zaman varken, ortak hareket ederek, milyonlarca insanın yok yere
katledilmesinin önüne geçebilirler. Irak’ın özgürleştirilmesi adına, bugün,
bir buçuk milyon insan öldürüldü. Dünya, bu insanlar öldürülürken
neredeydi? Şimdi nerede? Silah tüccarlarının, şimdiden gelecek milyarlarca dolar için, avuçlarını açtıklarını görür gibiyim!..
 
Fikir ve düşünceleri silahla öldüremezsiniz. Aynı silahla karşılık vermek
zorundasınız. Fikir ve düşünce özgürlüğü adına da, toplumların kutsal
saydığı değerleri, aşağılamak hiç kimseye bir yarar sağlamaz. Toplumları
yöneten liderler de ,bu konuda kendi toplumlarına çağrıda bulunmalıdır.
 
Müslümanlar için, İmanın şartlarından biri de Peygamberlere inanmaktır. Bu güne kadar, Hz. İsa ile ilgili, ülkemizde onu küçük düşürücü bir eylem ve söyleme tanıklık ettiniz mi? Son yıllarda Avrupa’da, Hz. Muhammed
aleyhine, özgürlük adına, karikatür ve film çalışmaları hız kesmeden
devam etmektedir. Dünyada 1.5 Milyar Müslüman olduğunu düşündüğünüzde, aleyhte yapılan bu çalışmalar, 1.5 Milyar insanı doğrudan hedef almadan başka bir anlamı olabilir mi? Konunun, bu kadar hassas olduğunu bilmiyor mu Avrupalı dostlarımız? Salman Rüşdi’nin “Bir şeytan Ayetleri!” filminin yansımaları yıllarca sürmedi mi? Bundan hiç ders çıkartmadılar mı acaba?
 
Tabiatın boşluk kabul etmediği gibi, yönetimler de boşluk kabul etmez.
Irak’ta, Saddam’dan sonra, bir türlü istikrar sağlanamadı.ABD’nin Obama
yönetimi, Irak’taki askeri gücünü çekince, doğan boşluktan yaralanan
örgütler, bir anda aldıkları dış destekle IŞİD adlı (Irak-Şam İslam
Devleti) örgüt, Sünni Arapların ve dünyanın her yerinden gelen savaşçılarla birlikte, acımasızca insanların başını keserek, dünyaya korku saldı. Daha sonra, Suriye’deki yönetim boşluğundan da istifade ederek, bugün iki ülke topraklarında, acımasızca can almaya devam etmektedir!..*
 
Dünya, ABD önderliğinde bu örgüte karşı, hemen bir koalisyon gücü
oluşturdu. Bu örgüt, yaptığı katliamları da, internet üzerinden bütün
dünyaya yayın yaptı. Bu acımasızca yapılan katliamlar, zaten, 11 Eylülden bu yana her geçen gün artan İslam karşıtlığının ekmeğine yağ sürdü. İslam ülkeleri de; bu vahşice yapılan katliamlara yeterince tepki de veremeyince, İslam-ı terörle eş kardeş konumuna getirmek için, bir adım daha atılmış oldu. Belki de nihai hedef buydu!.. Allah’ın adıyla yapılan, bu katliamlar durdurulmadığı sürece, İslam karşıtlığını kimse önleyemez…
 
Batı dünyasının; Asya’da, Ortadoğu’da açıktan veya örtülü bir şekilde
teröre verdiği desteğin, o coğrafyalarda, kıydığı masum canlar, çoğu zaman bir istatistikten öteye geçmedi/geçemedi. Dünyaya da, nasıl isterlerse öyle gösterdiler. Dünya medyası, olağan bir haber görüntüsünde verdi bu haberleri!..
 
Sıçrayan kıvılcımlar, bugün “Besle kargayı, oysun gözünü!” atasözünden
hareketle, karga misali, besleyenlerin gözünü oymaya başladı. İnsanları
inançlarından dolayı öldürenler, İslam dininden olamazlar. İslam’da bir
insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş sayılır! Bu inançta olan bir
Müslüman, bir karıncayı bile ezemez. Bu olayları, İslam dinine yamamak
dünyada yapılacak en büyük cinayettir.*
 
Hilmi ÇAKIR
Tarih: 12.01.2015 Okunma: 793

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?