Bak kızım! Söyleyeceklerim çok acı gelebilir, çünkü katıksız, katı ve sert gerçekler acıdır ve acıtır. Her filminde tecavüze uğrarsın ve zımnen insanları buna teşvik edersin. Sen ki, yaşadığın hayat bellidir. Sen ki, her an bir erkek değiştirirsin. Sen ki, bu dünyada dem sürersin. Ama gariban bir kızın alçakça katliamında kükrersin. Söyleyesene be kızım, bu vahşice katliamların asıl sebeplerinden biri de sizin bu topluma enjekte ettiğiniz zihniyetin ürettiği pislikler değil midir? Her türlü sapkınlığı meşru hale getirmiyor musunuz dizilerinizde. Kardeş kardeşin karısıyla evleniyor, yeğen amcanın karısıyla yatıyor. Kusura bakmayın ama sizler bu olaydan hiçbir şey anlamadınız, anlamazsınız, anlamak bile istemezsiniz. Çünkü bu tür olaylar zımnen size yarar. Siz, bu toplumu çürüttükçe kazanırsınız çünkü. Sizler eğer bu toplumu yozlaştırmaz ve çürütmezseniz, sürekli kendinizi satmazsanız ve bin erkeğin yatağına yatmazsanız, size bir dilim ekmek olmaz içinde yaşadığınız piyasada. Bak kızım günah çıkarmaya çalışıyorsunuz ve yüreğinizi hafifletme derdindesiniz ama böyle olmaz. Eğer namuslu isen, ki zerresi bulunmaz sizin sokağınızda,  önce yaşadığın dünyada ya temiz yaşayacaksın ya da çıkıp gideceksin o dünyadan ve onurlu bir hayatın peşine düşeceksin. İşte o zaman, yaptığın şeyin bir anlamı ve kıymeti olur kızım. Bugün güya sanatçı kılığı altında söylediklerini dinleyebilirler ama bu taktik toplumu yönlendirmek içindir, yoksa seni bir şey yerine koymazlar. Çünkü senin hareketin, mutlaka birilerinin işine yarayacaktır da ondan piyasaya sürülüyorsundur. Ama yaptığının ve söylediklerinin zerre kıymet-i harbiyesi yoktur, çünkü yaşantınla mutlak zıtlık arz etmektedir. Senin bu yaptığın neye benzer biliyor musun kızım? Şu bazı medya maymunlarının, bu ülkenin terini, yaşını, kanını sömürüp, semirip, sonra da ekranlara çıkıp yoksullar üzerinden yoksulluk edebiyatı yapıp parsayı toplamak istemelerine benzer. Adam hem sömürüyor hem de halkın yoksulluğundan şikâyet ediyor. Ulan deyyus bu milleti sömüren zaten sensin. Madem bu topluma üzülüyorsun o zaman namuslu ve şerefli yaşa, adil ol ve milletin hazinesini soyma, vergini adam gibi ver. İşte o zaman söylediklerin bir anlam ifade eder. Sen de kızım, hem ahlaksızlık bataklığında yaşıyorsun hem de zımnen ahlaksızlığı teşvik ediyorsun hem de meydanlara çıkıp güya ahlaksızlıklara karşı olduğunu haykırıyorsun ve kadın haklarından dem vuruyorsun. Sen kadınlıktan ne anlarsın be kızım? Üstelik isyan edersiniz ama vahşete layık bir ceza verilsin dendi mi, burası bilmem neresi mi dersiniz. Siz sahtekâr, adi ve sefilsiniz. Siz insan mısınız sahi?

Sözlerimizin yanlış anlaşılmasını istemeyiz. Herkes şerefli ve namuslu olmalıdır. Okuduğunu iyi anlamalıdır. Hiçbir zaman alçakça, şerefsizce, namussuzca, vahşice hareketleri tasvip etmeyiz, eder mahiyette söz söylemeyiz. Yüreğimiz yanar, kanar kalbimiz elbette. Çünkü çürüyen benim insanımdır, çürüyen insanımla birlikte çökecek olan benim devletimdir ve sönecek olan benim medeniyetimin ışığıdır. İsteriz ki, bu memlekette adalet ve ahlak devleti ikame olunsun ve o devlet idamı kanunlaştırıp, icra etsin ve herkes ne suç işlemişse layığı ile cezasını çeksin. Çünkü suçluya acımak, suçsuza karşı işlenmiş bir suçtur. Ama bugün höykürenler bunu istemezler işte. Niye acaba? İşte burada durup düşünmek gerekir. Buradan bakıp samimiyetleri ölçmek gerekir. Birileri gerçekten üzülürler, birileri de üzülmüş gözüküp gizli emellerine erişmek isterler.

Maalesef, bu milletti ruhen çökerttik, bedenen çökmesine ramak kaldı. İyilikleri ve iyileri desteklemedikçe, kötülüğe prim verdikçe ve kötüleri onore ettikçe daha da çürüyeceğiz.  HEPİMİZ SUÇLUYUZ!

YORUMLAR