AHH ÇARESİZ MİLLETİM, BİLMEZ Kİ ÇARE KENDİSİDİR MİLLETİMİN!...

Özgür DENİZ - 16.02.2015

Vahşice bir katliamı, hakikatte ise insanlığın ölümünü, dans ederek, yılışarak güya kınadığını sanacak kadar sığ, zavallı, alık, cahil, zevzek tiplerin yaşadığı bir ülkeyiz maalesef. Aynı şekilde güya sanatçı olduğu sanılan bir cahilin, bozuntunun, ahmağın attığı tivitle milleti oyalayacak kadar basit bir ülkeyiz. Kendisi ahlaksızlığın içinde yaşar ama kalkar ahlak perisi kesilir angut. Bu dünyanın kadını da erkeği de aynıdır maalesef. Katıksız cahildirler, dünyadan haberleri yoktur, hiçbir şeye dair bildikleri tek bir şey yoktur. İşleri güçleri kadın-erkek değiştirmektir ve ruhlarını-bedenlerini satmaları karşılığında aldıkları ücretleri mikrop yuvalarında su gibi akıtmaktır ama kalkıp bir de ahkâm keserler. İşin garibi, biz de onları adam yerine koyar, dinler ve sözlerinde bir anlam ararız. Eee ne de olsa onlar çağdaşlığın timsalidirler, abidesidirler. Öyleyse onlar muhakkak bilirler. Niye böyledir? Çünkü onların hayatları, tamamen baronların rant kapılarıdır. Fuhuş, faiz, kumar, eroin, full tüketim kimler sayesindedir? Eğer bunu düşünürseniz ve akıllı sonuca erişirseniz, bu güya sanatçı olduğu sanılan cahiller sürüsüne bahşedilen itibarın (!) hikmetini çözersiniz. Hakikaten bizler çok zavallılaşmışız millet olarak. Çünkü cahilleştirilmişiz gecelik seanslarla. Dilimiz koparılmış, dinimiz çıkarılmış kimliğimizden. Bu millet ruhen acı çekiyor, çığlıklar atıyor, istimdat bekliyor ama maalesef. Bu millet, ruhu-dini, bedeninden-kimliğinden sökülüp alındığı günden beri ağlıyor. Ama ne duyan var ne gören ve ne de hisseden var bunu. Herkes kendi derdinde, kendi davasında, kendi çıkarı peşinde. Milleti düşünen nerede? Ne kadar garip bir milletiz. Sanki bir ırmakta başıboş yüzüyoruz. Hafızamız boşaltılmış, bilincimiz çalınmış. Değerlerimiz tahrip edilmiş. Her şeye hemen inanıyoruz. Önümüze konulan her şeyi yiyoruz. Herkesi kendimizden sanıyoruz. Kendi kavramlarımıza burun kıvırıyor, bize düşman ne kadar kavram varsa baş üstüne koyuyoruz. Allah, ‘’kısasta hayır var’’ diyor, birkaç cahil çıkıyor, çağ hangi çağ diyor. Ulan çağla ne ilgisi var bunun diyen yok. Çağından başlatma, burada bir vahşet var ve vahşet her çağda vahşettir ve vahşete son vermek gerekmiyor mu demiyor. Ne garip bizde bunu söyleyene inanıveriyoruz. Allah’a inanmıyoruz sümmehaşa, cahil bir anguta inanıyoruz. Kardeşim asla unutma! Allah’ın dediğine değilde şeytanın dediğine inandıkça bir ömür acı çekerek geberip gideceksin. Ve vahşetler, sürgünler, acılar asla eksik olmayacak hayatından. Yine farklı bir mevzu var: Şeytan ne derse eyvallah çekiyoruz. Şeytan, bir katiller ordusu çıkarıyor, dillerde Allahuekber, o zaman tamam bu İslam’dır ve işte İslam budur. Öyleyse vurun İslam’a ve Müslüman’a. Bizde hemen yeriz tabi ki. Bunun bir tezgâh olduğunu fark edemeyiz. Niye? Çünkü hafıza bizim hafızamız değil. Hemen dinimizi suçlarız bizde ve dindarımıza düşman oluruz. Oysa bilmeyiz ki, şeytan istese, ortaya çıkardığı uşaklarını dakikasında yok eder. Ama etmez işte. Niye? Çünkü katiller sürüsü İslam adına vurdukça, insanlık bir adım geri duracak ve kaçacaktır İslam’dan ve İslam tüm insanlık nezdinde korkunç bir şey olarak algılanacaktır. Bu da şeytanın işine gelir. Olay budur. Anlayacaksın bebeğim! Anlamazsan inim inim inleyeceksin. Misal, şeytan bir Çipras çıkarır hemen inanırız. Kendi adımıza zafer olarak tasavvur eyleriz bunu. Oysa şeytan, bununla şöyle diyebilir; çalışırsanız zafere (!) ulaşırsınız, umudunuz kesmeyiniz ve gittiğiniz yolda yürüyünüz, direniniz demektedir birilerine. Ve birilerini gittikleri yanlış yolda mıhlamaktadır. Bunu da basit, batık, hiçbir çapı olmayan ülkelerde yapmaktadır. Hiçbir şeyin görünen yüzüne aldanmayız, görünmeyen yüze odaklanınız!

Tarih: 16.02.2015 Okunma: 668

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?