Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İçimizi yakan Özgecan faciasının ardından iktidar atağa geçti… Başbakan ve Adalet Bakanı, katil zanlılarının “en ağır ceza”yı alacakları garantisini veriyorlar!
Lâkin toplumdaki infial bu beylik açıklamalarla dinecek gibi değil…
Hâl böyle olunca; yeni Bakanlardan ikisi “idamın geri getirebileceği”nden, eski Bakanlardan ikisi de “hadım” cezası getirmekten bahsediyor!
Evet, milletçe çok zekî değiliz ama bunların gerçekleşmeyeceğini görecek kadar da aklı selimimiz var, çok şükür.
Bunlardan bahsetmek toplumun zekâsıyla alay etmektir.
İdam, 15 sene öncesine kadar vardı ve sadece 12 Eylül döneminde siyasî suçlulara uygulandı. Hiçbir tecavüz ve katil zanlısına uygulanmadı. Velev ki getirdiniz, yine uygulanmayacak.
Öte yandan, ne duruyorsunuz, getirin! Elinizi tutan mı var? Tasarıyı hazırlayın, TBMM’de, 2 dakika içinde kanunlaştırırsınız!
“Hadım” cezasına gelince!
???
Kafaya bak, takvim yap!
Bu takvim, insanlık tarihinde hiç kullanılmamış bir takvim olsun!
x x x
SINIR ÖTESİNDEN ÖZGECAN İSYANI
“Yurtdışındayım
ve ülkemi tanıtan bir sunum hazırlamam gerekiyor. Tam şu noktada, ben ne
diyeyim?
Bizim ülkemizde %50 %50 kutuplaşma yaygın bir durumdur. Örneğin, %50'nin aklı
uçkurundadır - küçük bir kısmı tenzih ediyorum tabii, lütfen beni affedin.- Bu
%50'i uçkurlarını evde(!) zor tutar. Diğer %50 de bu zihniyetten kendini
savunmak için neredeyse doğaüstü güçlere kavuşmak üzeredir. Böyle bir başlangıç
etkileyici olur sanırım.
Bu sorun, son 13 yılın sorunu değil, bu sorun bizim ülkemizin ezelden beri süregelen çözülmeyen konularından bir tanesi. Sessiz sessiz hayıflandığımız, ama hiçbir zaman bağırmadığımız konularından.
Kadın ile erkeği birbirinden ayırdıkça, ikisini birbirine ötekileştirmeye devam ettikçe de sürecek. Hâlâ kızlı erkekli eğitim korkutuyor birilerini. Hâlâ ya, hâlâ? Bu zihniyet yüzünden kadını tanımadan yetişen ilkel yaratık, annesine bile yabancı kalıyor. Hani soruyoruz ya, senin annen, kız kardeşin yok mu diye? Ne anlamsız bir soru.
Sonra nasılsa bu ilkel yaratık, kan bağı olsun olmasın tüm kadınların oturuşuna-kalkışına, kahkahasına-ağlamasına, çalışmasına-evde oturmasına karışma hakkını buluyor kendinde. Kökten çözüm getirecek, yapıcı çözümler düşünmeli sadece. Örneğin, kız ve erkeği birbirinden ayırmak sorunu daha da çıkmaza sokar. Cinsiyete odaklanmak yerine insana odaklanmayı sağlayacak, birlikte yaşama alışkanlığı kazandıracak çözümler bulmalı. Başka #OzgecanAslan olmasın artık!!!”
Aslıhan Gülşen Cengiz Altunbaş
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter’dan (güncelliğine ve önemine binaen tekrar)…