EGE ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ CİNAYET: ÜLKE İÇİN İÇİN KAYNIYOR

İsmail Hakkı CENGİZ - 23.02.2015

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


      Bir Bornovalı olarak Ege Üniversitesi (EÜ) ile iç içeyim…

Diş Hekimliği ve Tıp Fakültesi, bütün İzmirlilerin tedavi ve hasta ziyareti için sıklıkla gidip geldikleri, gördükleri yerlerdir…

Spor etkinlikleri ve kültürel faaliyetler, çevre sorunlarıyla ilgili seminer, konferans ve işbirliği, Açık Öğretim Fakültesi sınavlarım dolayısıyla da kampüse sürekli gidip geliyorum…

Ayrıca; gerek öğretim üyesi, gerekse EÜ öğrencileriyle sık sık görüşmelerimiz, ortak faaliyetlerimiz oluyor.

Ege Üniversitesi’yle bu yakın ilişki ve irtibatımız yıllardır sürdüğü halde, burada cinayet çıkacak kadar büyük bir gerginlik olduğunu duymadık, görmedik, fark etmedik.

PKK ve bölücülük faaliyetlerine karşı hassas olan, sürekli takip ettiğim, MHP’ye yakın Yeniçağ Gazetesi’nde de EÜ’nde gerginlik olduğuna dair bir habere, yoruma rastlamadım.

Ankara, İstanbul, Antalya ve Diyarbakır’daki üniversitelerde gerginlik, hatta çatışmalar olduğunu, buralarda zaman zaman öğretimin tatil edildiğini duyuyorduk ama İzmir’le ilgili olumsuz bir haber duymadık.

Kısacası, Ege Üniversitesi’nde “asayiş berkemal” gözüküyordu.

Ama cinayet haberi buradan geldi… Ülkücü Fırat Yılmaz Çakıroğlu şehit edildi.

Hadise, hepimizi çok üzmesinin ötesinde çok çok çok ürkütücü!

Ürkütücü olan; yıllardır ülkenin en sakin gözüken üniversitesinde bıçaklı saldırı olması, kan akması, bir öğrencinin öldürülmesi, bir öğrencinin de karnından yaralanması… Evet, bir de yaralı var: Nurullah S. isimli öğrenci Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı.

Bornova, büyük Türkiye’nin küçük bir numunesi gibi…

Gayet sakin gözüküyor, herkes işinde gücünde, eğitiminde…

Sokaklar, üniversiteler gayet sakin, emniyetli, insanlar huzur içinde!

Görüntü öyle ama manzaranın aldatıcı olduğu anlaşılıyor... Memleketin her yeri patlamaya hazır bomba gibi... EÜ’ndeki cinayet bunu gösteriyor. Üzerine gidilip, acil tedbirler alınmalı!

x   x   x

KAPLAN

Bertrand Russel, İktidar adlı eserinde, eski Hindistan’daki bir olayı anlatıyor:

“Thai dağının yanından geçerken, Konfüçyüs, bir mezarın başında acı acı ağlayan bir kadına rastladı. Kadına, ‘senin ağlaman, acı üstüne acı çekenlerin ağlamasına benziyor’ dedi. Kadın, ‘öyle’ dedi,  ‘Bir seferinde kocamın babasını bir kaplan öldürmüştü. Sonra, bir başka kaplan kocamı öldürdü. Şimdi, oğlumu da bir kaplan öldürdü.’ Üstat, ‘Öyleyse, neden bu diyardan gitmiyorsun?’ diye sordu. Kadın şu yanıtı verdi: ‘Burada hükümet baskısı yok da ondan.’ Bunun üzerine Üstat şöyle dedi: ‘Unutmayın çocuklarım: Baskı yapan hükümetler kaplanlardan daha dehşet vericidir.”

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter'dan…



Tarih: 23.02.2015 Okunma: 808

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?