Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Suriye politikasıyla; “komşularla sıfır sorun”, “mükemmel dış siyaset” efsanesi,
30 Mart seçimleriyle “%50” efsanesi bitmişti!
Lâkin “ekonomik istikrar” efsanesi sürüyordu… Ki AKP iktidarının en kuvvetli tarafı da burasıydı. En sert muhalifleri, “şunlar şunlar kötü, berbat” dese bile, ekonomide işlerin iyi gittiğini kabul etmek zorunda kalıyordu…
Döviz, yıllarca aynı seviyede kaldı, dolar neredeyse liraya eşit gitti…
Enflasyon düşük seyretti, beklenen seviyeye gelmese bile çok can yakıcı değildi…
İşsizlik azalıyordu…
Hisse senetleri değerleniyor, borsa, yatırımcısına kazandırıyordu…
İhracat artıyor, bu, üretimi artırıyor, buna karşılık, ithalat da artıyor, ekonomiye canlılık getiriyordu…
Şimdi, bunların hepsi tersine döndü!
Döviz aldı başını gidiyor… Dolardaki yükselişin dünyadaki yükselişten kaynaklandığı söyleniyor ama avronun yükselişine ne diyeceksiniz? Sadece dün, dolar 5 kuruş artarken, avro da 4 kuruş arttı. Demek, bizdeki artış sadece dünyadaki artıştan kaynaklanmıyor, kendi “dinamiklerimiz”den de etkileniyor… Merkez Bankası’na müdahale, hatta baskılar gibi! Durup dururken bir bankanın yönetimine el koyma, başka bir banka hakkında çıkarılan dedikodular gibi! Hâl böyle olunca, döviz rekor üstüne rekor kırıyor.
Döviz yükselince, çok övündükleri Kişi Başına Millî Gelir (KBMG) düşüyor. Yeni KBMG aylardır açıklanamıyor!
Yıllık enflasyon %7,55 olarak bildirildi… Hadi, bu rakamı makûl kabul edelim ama vatandaşta güven kalmadı… Harcamalarına bakıyor, fiyat artışlarının bunun birkaç katı olduğunu görüyor. Kaldı ki asıl giderleri olan gıdadaki artışın, enflasyonun iki katı olduğunu TÜİK açıklıyor zaten!
İşsizlik çift haneli rakamlara tırmanarak bir rekor da o kırıyor.
Hisse senetleri değer kaybediyor, borsa sert düşüş tepkileri veriyor.
İhracat ve ithalat azalıyor… Bu, carî açığı azaltsa da dış ticaret hacmini düşürüyor, ekonomiyi durağanlaştırıyor.
Moraller bozuluyor, hakikaten bir “efsane” haline gelen “ekonomik istikrar” bitiyor!
x x x
ENFLASYON’A KATKI!
Ekonomi Bakanı Zeybekçi; “Kurdan enflasyona gelen katkı geçici” demiş!
Bir şeye “katkı”da bulunmaktan bahsedince, olumlu-pozitif bir nesneden söz ediyorsunuz demektir. “Enflasyona katkı” deyince, enflasyonun olumlu bir şey olduğunu söylüyorsunuz... Yani enflasyon ne kadar yükselirse o kadar iyi diyorsunuz!
Öyle mi? Acaba, Sayın Bakan “etki” mi demek istedi?
Şöyle: “Kurun enflasyona etkisi geçici”!
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter’dan…